Haber - Yorum

Netanyahu Hükümeti İle Biden Yönetimi Arasındaki Anlaşmazlıklar Gün Yüzüne Çıkıyor

Haber:

ABD Başkanı Joe Biden, 12/12/2023 Salı günü Washington’daki seçim kampanyası için düzenlenen bağış toplama etkinliği sırasında yaptığı konuşmada, “İsrail’in” binlerce Filistinlinin hayatına mal olan Gazze’yi ayrım gözetmeksizin bombalamasından dolayı uluslararası toplumun desteğini kaybetmeye başladığından bahsetti ve şöyle dedi: “Bu desteği kaybetmeye başladılar.” Ve şuna dikkat çekti: “İsrail”-Filistin sorununun uzun vadeli çözümü noktasında da Netanyahu’nun hükümetini değiştirip güçlendirmesi gerekir. Ve şunu ifade etti: “Yahudi halkının güvenliği kelimenin tam anlamıyla tehlikede.” Amerikan başkanı şunları söyledi: “İsrail” tarihindeki en muhafazakar hükümettir. Ve şu eklemede bulundu: “İki devletli bir çözüm istemiyor.” Biden, çoğunluğu Yahudi olan dinleyicilerin aralıklı alkışları arasında, "İsrail” zor bir durumda... ve bazı “İsrailli” liderlerle anlaşmazlıklarım var dedi.

Yahudi varlığının Başbakanı Binyamin Netanyahu ise bir kez daha “Mahmud Abbas liderliğindeki Filistin otoritesinin Gazze’yi yönetmeye geri dönmesini” reddetti ve askeri güçlerinin Gazze Şeridi’ndeki işgale dönmesi ve orada kendi ordusuna bağlı bir sivil idarenin kurulması konusunda ısrar etti ve şöyle dedi: “Gazze ne Hamasistan ne de Fetihistan olacaktır.” Ve şunu ekledi: “Oslo Anlaşmalarındaki hatanın tekrarlamasına izin vermeyeceğim.”

Yorum:

Gazze’de savaşın patlak vermesinden bu yana ilk kez, Amerikan Başkanı ile Yahudi varlığının Başbakanı arasında bu kadar açık ve bariz çelişkiler ortaya çıktı ve çatışma noktasına ulaştı; zira Yahudi ordusunun Gazze’deki geniş askeri operasyonuna son vermesi ve yeni miladi yılının başlamasıyla birlikte özel ve sınırlı askeri operasyonlara geçmesinin gerekliliği konusunda Amerika’nın Yahudi varlığı üzerindeki baskısının çok büyük olduğu görülüyor.Ancak Netanyahu, Hamas’ın ortadan kaldırılması ve rehinelerin serbest bırakılması yönünde ilan edilen hedeflere ulaşabilmek için geniş askeri operasyonun uzun süre devam edeceğini düşünüyor. Ama Amerika’nın değerlendirmeleri, açık bir şekilde Yahudi kuvvetlerinin bu hedeflere ulaşma noktasında yetersiz kaldığına dikkat çekiyor. Bu nedenle Biden yönetimi, Netanyahu’dan askeri operasyonun hedeflerini azaltmasını, özellikle çok sayıda sivilin öldürülmesine devam etmemesini istediği gibi aynı şekilde Biden, Netanyahu’dan Batı Şeria’daki durumu alevlendirmemesini ve yerleşimcilerin Filistinlilere saldırmasına izin vermemesini de talep etti. Ancak Netanyahu bu talepleri görmezden geldi, ordunun Gazze ve Batı Şeria’daki saldırılarını artırdı, Biden’ın önerdiği iki devlet fikrini kaba bir şekilde reddetti, Gazze’de iktidarın dizginlerinin Filistin otoritesine teslim edilmesini reddetti, otoritenin Yahudilere karşı nefreti kışkırtma konusunda Hamas’tan farklı olmayacağını ifade etti, ordusunun orada kalmasıyla birlikte Gazze’nin işlerini yürütmek için kendi ordusuna bağlı sivil bir idarenin kurulmasını önerdi ve bunun üzerine Biden çılgına döndü. Görünen o ki onun yönetimi, Netanyahu’nun Oslo Anlaşmalarından ve önceki tüm siyasi yollardan vazgeçmek anlamına gelen bu yeni pozisyonlarını açık bir meydan okuma olarak değerlendirdi. Bunun üzerine Biden, Yahudi bayramlarından biri vesilesiyle Amerikalı Yahudileri toplantıların birinde bir araya getirdi ve bunlar aracılığıyla Netanyahu’nun, yönetiminin taleplerine uymasının zaruretini dile getirdi ve özellikle dini Siyonizmin bakanları olan Ben Gvir ve Smotrich’e atıfta bulunarak hükümetini değiştirmesini istedi; Bu da Netanyahu’nun doğrudan devrilme süreci açısından, iki adam arasındaki çatışmanın kemik kırma aşamasına geldiği anlamına geliyor.

Netanyahu Amerika’nın baskısına direnmeye çalışıyor ve kartları karıyor; çünkü Biden’ın taleplerine boyun eğmenin siyasi sonunun olduğu anlamına geldiğini biliyor.Bu nedenle bu baskılar, Yahudi varlığını 7 Ekim’de düşmekten kurtaran Amerika’dan gelse bile dış baskılara maruz kalmayan güçlü bir lider olarak görünmek istiyor. Nitekim Knesset’te yaptığı konuşmasına, Ben-Gurion’un daha önce teslim olduğu gibi Amerika’ya teslim olmayacağını söyleyerek başladı. Zira bu konuşmasıyla, kendisini otoritesinin tek kurtarıcısı olarak gören aşırı sağda heyecan uyandırıyor.Ancak görünen o ki iktidardaki günleri sınırlı olduğu gibi gerek kendisinin gerekse devletinin tüm sütunlarının nimetinin koruyucuları olan Amerikalılara karşı koyamayacak gibi görünüyor.

Hizb-ut Tahrir Merkezi Medya Ofisi İçin Yazan
Ahmed El-Hutvânî