Haber-Yorum

Yemen Halkı, Husi’nin Amerika’nın Bir Piyonu Olduğunu Ne Zaman Anlayacak?!

Haber:

Ensarullah grubunun lideri Abdul Malik el-Husi, 20/12/2023 Çarşamba günü öğleden sonra televizyonda yaptığı bir konuşmasında Filistin’deki son gelişmeler hakkında konuştu ve konuşmasında, Amerika’nın Gazze’deki Müslüman kardeşlerimize karşı Siyonist düşmanı desteklemesindeki rolü, Amerika’nın “İsrail’den” sonra baş düşman olduğu ve grubunun Amerika’nın Kızıldeniz’i askerileştirmesi karşısında kayıtsız kalmayacağı temaları ön plana çıktı.

Yorum:

Her zamanki gibi Husilerin liderinin konuşması Amerika’ya yönelik tehdit ve uyarılardan ibaret değil; aksine “İsrail” gemilerini korumaya yönelik olup elbette Amerika’nın tehdidi karşısında kayıtsız kalamazdı! Gürleyen ama yağmayan bu tehdit ve korkutmanın gölgesinde, bu tehditlerin ciddi olmadığını gözlemliyoruz; zira 80’den fazla ülkenin katıldığı karara karşı Amerika Birleşik Devletleri’nin itiraz (veto) hakkını kullanmasının ardından Güvenlik Konseyi’nin 8 Aralık 2023 Cuma günü Gazze’de ateşkes kararını çıkarmada başarısız olmasına rağmen haftalık Kızıldeniz’den geçen yüzlerce gemi arasında hiçbir Amerikan gemisi saldırıya uğramadı veya Amerika’ya gitmedi; aksine Müzakere Heyeti Başkanı Muhammed Abdusselam aynı gün (BM) Yemen Özel Temsilcisi Hans Grundberg ile bir araya gelerek insani, siyasi ve askeri yolu, yol haritasında kaydedilen ilerlemeyi, yeniden yapılanmayı ve siyasi diyaloğa hazırlıkları görüştü!

Yemen’deki halkımız, bize yönelik yol haritasının Amerika tarafından çizildiğini, bizi yöneten rejimin laik Amerikan rejimi olduğunu, tüm uluslararası kuruluşların Sana’da çalıştığını ve çatışmanın başladığı 2015’ten bu yana tüm uluslararası yardımların Husilerin elinde olduğunu ve bunun da bir Amerikan silahı olduğunu çok iyi biliyorlar. Şayet Amerika’nın Aralık 2018’deki BM ateşkesiyle telafi etmesi olmasaydı, İngiltere’nin aylar öncesinden Husileri Hudeyde’den çıkarmak için Emirliğin silahları ve teçhizatıyla donatılmış Tarık Muhammed Abdullah Salih liderliğindeki birçok Yemenli askerle Husilere karşı harekete geçmesinin ardından Husiler, Kızıldeniz’in doğu kıyısındaki Hudeyde şehrini kontrol altına alamayacaktı.

Halkına asla yalan söylemeyen bir lider olan Hizb-ut Tahrir, geçtiğimiz yıllarda Husi grubunun ortaya çıkmasından önce Yemen’deki çatışmaya ilişkin gerçekleri açıklamıştı; Husi’nin, İngiliz ajanları helak olmuş Ali Salih rejiminin ve çetesinin ayaklarını kaydırmak için Amerikan desteği sayesinde bölgenin ve Körfez’in güvenliğini tehdit eden bir askeri güç haline geldiği ve Yemen halkının ölümü, yıkımı, açlığı, hastalığı ve korkuyu tattığı anlamsız çatışmadan, ne Husi, ne grubu, ne meşru hükümet, ne de onun yetkililerinin bir zarar görmediği konusunda kalbinde şüphe olanlar emin olmak için Hizb-ut Tahrir’in neşriyatlarına ve kitapçıklarına başvurabilirler; bu yüzden Yemen halkının içindeki muhlisleri, yeni ve eski sömürgecinin askeri oldukları çatışmaları terk etmeye ve Rabbimiz Subhanehu’nun şu kavlindeki emrine icabet ederek Nübüvvet Minhacı üzere İkinci Raşidi Hilafet Devleti’ni kurmak için Hizb-ut Tahrir ile birlikte çalışmaya davet ediyoruz: يَا أَيُّهَا الَّذِينَ آمَنُوا اسْتَجِيبُوا لِلَّهِ وَلِلرَّسُولِ إِذَا دَعَاكُمْ لِمَا يُحْيِيكُمْ “Ey iman edenler! Hayat verecek şeylere sizi çağırdığı zaman, Allah ve Rasulü’ne icabet edin.” [Enfal 24]

Hizb-ut Tahrir Merkezi Medya Ofisi İçin Yazan
M. Kayser Şemsan – Yemen