Pazar, 22 Muharrem 1446 | 2024/07/28
Saat: (Medine Saati İle)
Menu
ana menü
ana menü
Mısır Ordusunun Gücü Ne Zaman Düşmanını Korumak İçin Değil de Ümmet İçin Olacak?!

بسم الله الرحمن الرحيم

Haber-Yorum

Mısır Ordusunun Gücü Ne Zaman Düşmanını Korumak İçin Değil de Ümmet İçin Olacak?!

Haber:

Mısır Hava Kuvvetleri, Sina’da “İsrail” “Eilat”ı hedef alan bir Husi insansız hava aracını yakalayıp düşürmeyi başardı. (Mazeed platformu, İbranice i24 Haber web sitesinden alıntıdır)

Yorum:

Bu haber iki hususu içeriyor: Biri sevindirici, diğeri ise üzücü ve utanç vericidir!

Sevindirici olana gelince; Mısır ordusununhava savunmasının, haritalara çizilen enlem ve boylam çizgilerine bağlı koordinatlarla tanımlanan ve koşullara göre güncellenebilen hava sahasının her türlü ihlaliyle başa çıkma gücünün olması… Bu yüzden çocukları, kadınları ve yaşlıları öldürürken gerçekte kendisini savunmak için filoların ve devletlerin korumasına ihtiyaç duyan ve tüm dünyanın kuşatma altında aldığı Gazze Şeridi’nde meydanda yüzleşmeye gücü yetmeyen yenilmez bir ordu efsanesine hâlâ inanan bir aptalın hiçbir mazereti olamaz...

Evet, Yahudi varlığının kendisini savunmak için Mısır ordusuna ihtiyaç duyması manevi açıdan “sevindirici” bir olaydır!

Utanç verici ve üzücü olana gelince; Sisi liderliğindeki Mısır ordusunun, Hizb-ut Tahrir’in ajan Arap rejimlerin aslında Yahudi varlığının gerçek demir kubbesi oldukları yönündeki sözünün somutlaşmış hali olmasıdır.

Bu sevinç ve hüznün karışımı Mısırlıların yorumlarında da somutlaşmıştır… Zira 50 yıldır hiç duymadıkları şu cümleyle sevindiler: “Silahlı güçlerimiz uçağı düşürmeyi başardı…” Sonra insansız hava aracının düşmanları hedef aldığını öğrendiklerinde dizlerinin dermanı kesildi! Hedef goldü ancak kendi kalelerineydi!

Asıl sevindirici hususa gelince; bu, orduların, onları zincire vuran ve Allah yolunda cihat etmekten alıkoyanlardan kurtarılmasının gerekliliği konusunda ümmetin tam olarak bilinçlenmeye başlamasıdır.

Ümmet orduların harekete geçmesini istiyor” cümlesi, Mısır ve diğer İslam ülkelerindeki göstericilerin haykırdığı bir slogan olmuştur. Ama ben şöyle demeyeceğim; “Şayet canlıya seslenmiş olsaydın işittirirdin **** Fakat seslendiğinde hayat yok.” Aksine ben şöyle diyeceğim; “Şayet bir canlıya seslenirsen işittirirsin *** Ve hemen sana cevap verir, asıl umursamayan da hayat yoktur.”

O halde ey Müslüman ordular içindeki muhlisler; haydi ümmetin çağrısına cevap verin ve ümmeti ve topraklarının her bir karışını kurtarmak için kendinizi yöneticilerin prangalarından kurtarın. İşte o zaman ümmetin izzeti nefsi, Nübüvvet Minhacı üzere Raşidi Hilafetin gölgesinde insanlar için çıkarılmış en hayırlı ümmet konumuna geri dönmekten dolayı sevinecektir.

Hizb-ut Tahrir Merkezi Medya Ofisi İçin Yazan
Cemal Ali

Yorum Ekle

Gerekli olan (*) işaretli alanlara gerekli bilgileri girdiğinizden emin olun. HTML kod izni yoktur.

yukarı çık

SİTE BÖLÜMLERİ

BAĞLANTILAR

BATI

İSLAMİ BELDELER

İSLAMİ BELDELER