Haber - Yorum

Sen Onları Derli Toplu Sanırsın… Oysa ki Görüşleri Darmadağınıktır!

Haber:

El- Arabiye Net’den şu başlık altında bir makale alıntılandı: “Onun Yüzüne Bağırdı… Galant, Netanyahu’ya Öfke Kustu.” Makalede şöyle geçti: “Mini hükümeti veya savaş hükümeti olarak bilinen “İsrail” hükümet içinde anlaşmazlıklar artıyor. Dün Cumartesi günü yapılan son hükümet toplantısında “İsrail” Başbakanı Binyamin Netanyahu ile Savunma Bakanı Yoav Galant arasında fırtınalı bir toplantı yaşandı; Maarif Gazetesi’nin aktardığına göre ikisi arasındaki gerilim doruğa ulaştı ve Galant’ın geri çekilmesine neden oldu.”

Yorum:

Gazze’ye yönelik savaşın üzerinden yüz günden fazla bir zaman geçmesinin ardından, Siyonist Yahudi düşmanı, onunla birlikte küfrün başı Amerika ve kardeşleri, ilan ettikleri hedeflerin hiçbirine ulaşamadılar; nitekim askerî açıdan yüksek düzeyde bir profesyonellik ve insani açından da fikri ve ideolojik bir ilerleme gösteren samimi ve kararlı İslami bir direnişi yok etmenin imkânsızlığını tüm dünyanın kabul etmesine rağmen hâlâ bu hususta ısrar ediyorlar. Ayrıca saha komutanlarından da herhangi birine ulaşmadıkları gibi 7 Ekim 2023’ten bu yana kaçırılıp esir tutulan askerlerin serbest bırakılması noktasında da aciz kaldılar. Hem de savunmasız bir halkta bıraktığı yıkıma ve dünyadaki tüm insani sözleşmelere ve değerlere açıkça meydan okuyarak Gazze Şeridi’ndeki çocuklar, kadınlar ve diğer insanların elektriğinin, suyunun ve gıdasının kesilmesine rağmen hedeflerine ulaşamadılar.

Bu aşamada yeni olan ise, iç ve dış tartışmaların medyada aleni olarak açığa çıkması olmuştur. Ayrıca haberlere yansıyan bu tartışmanın yanı sıra mevcut liderliğin izlediği bu politikaya karşı artık muhalefetlerini gizlemeyen Ehud Barak ve Lieberman gibi Yahudi siyasetçilerin açıklamalarına da dikkat çekilebilir. Halk olarak savaş halindeyken durum, erken seçim talep eden kitlesel gösteriler yapma noktasına kadar ulaştı. Dışa (harici olana) gelince; Amerikan internet sitesi Axios’un 14 Ocak’ta yayınladığı, Biden ile Netanyahu arasında "küfürlü" bir şekilde kavga etme noktasına kadar varan büyük görüş ayrılıklarının varlığını ortaya koyan raporu yeterlidir.

Gazze Şeridi’ne yönelik yapılan bu saldırıya ilişkin şüpheler uluslararası politikaların ötesine geçti; hatta şüpheler, Batı’nın Bretton Woods Anlaşması’yla koyduğu dürüstlükten, eşitlikten, adaletten ve insanlıktan yoksun değerler sisteminden oluşan tüm sömürgeci uluslararası sistemin bizzat bu sömürgeci ülkelerin hakları tarafından sorgulanması noktasına kadar ulaştı. Aksa Tufanı operasyonu Filistin sınırlarını aşarak ne Biden’ın, ne Netanyahu’nun, ne Blair’in, ne de Macron’un tahmin edemeyeceği bir deprem oluşturdu… Dolayısıyla bunun yansımaları, Batı’nın Müslümanların başına diktiği tüm hain ve ajan yöneticilere kadar ulaşacaktır. Bu yüzden Gazze halkının metaneti ve Gazze Şeridi’nin ve işgal altındaki tüm Filistin’in yaraları, Allah’ın izniyle sancağının altında savaşacağımız ve sayesinde yeryüzünde zulmü ve fesadı çoğaltan laik kapitalistlerin barbarlığından korunacağımız Nübüvvet Minhacı üzere Hilafet Devleti’nin doğum öncesi sancılardır. إِنَّ اللّهَ لاَ يُغَيِّرُ مَا بِقَوْمٍ حَتَّى يُغَيِّرُواْ مَا بِأَنْفُسِهِمْ “Şüphesiz ki bir kavim, kendini nefsini değiştirmedikçe; Allah da onları değiştirmez.” [Rad 11]

Hizb-ut Tahrir Merkezi Medya Ofisi İçin Yazan
Ahmed Tatar - Tunus