- |
- İlk yorumlayan ol!
- yazı boyutu yazı boyutunu küçült Yazı boyutu büyüt
بسم الله الرحمن الرحيم
Haber - Yorum
Türk Medyası, Rusya’nın Çabalarıyla Yakında Esad ile Erdoğan Arasında Moskova'da Bir Görüşme Yapılacağına Dair İpuçları Veriyor!
Haber:
Türk medya organları Cumartesi günü şunu bildirdi: “Türkiye Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ile Suriye Devlet Başkanı Beşar Esad’ın yakın gelecekte Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin’in yardımıyla Moskova'da bir görüşme yapması muhtemel olup nihai tarih, Rusya Devlet Başkanı’nın Türkiye için planlanan ziyaretinin sonuçlarına göre belirlenecektir.” (Sputnik)
Yorum:
Nihayet Türkiye Cumhurbaşkanı’nın ayıpları, akıl ve basiret sahiplerinin kendilerine bildirmesinin ardından tüm basiret sahipleri için ortaya çıkmış olup artık hiç kimsenin, haklı çıkarmaya, konuşmaya veya yorum yapmaya yönelik bir bahanesi kalmamıştır. Nitekim başından beri devrime müdahale eden yapının rolü, devrimin geri kalan halkları için tam on yıl sonra ortaya çıktı; dolayısıyla mesele, normalleşme, normal bir görüşme ve hatta haklı gösterilecek herhangi bir şey için değildir; özellikle (iki ekselans) arasındaki ortak payda, sadece devrim ve onun nasıl sonlandırılacağından başka bir şey olmadığı gibi yine ortak payda Şam halkının milyonlarca fedakârlıklarının nasıl ortadan kaldırılacağıdır! Kanla ve onurla inşa ettikleri yapılarını nasıl yok edebilirizdir! Hayal kurmaya cesaret ettik ve onurumuzdan dolayı asla pişman olmayacağız şeklinde dile getirdikleri hayallerini nasıl yıkabilirizdir! Onların zihinlerine yerleştirdikleri fikri nasıl öldürebilirizdir! Oysa devrim bir fikirdir ve bir fikir asla ölmez; zira iletişim yıllarca mevcut olup kesintiye uğramamıştı ve yüksek güvenlik seviyelerinde olmuştu; bugün ise devrim duvarının yıkılması için bu iletişimlerin aleni olarak ortaya çıkması zorunlu bir hale gelmiştir! Tüm bu hususları, başka bir şey için değil onların planlandıkları resme vakıf olmanız için belirtiyoruz ki böylece meseleyle nasıl muamele edip üstesinden gelebileceğimizi bilelim; zira bir şeyi tasavvur etmenin bir dalı da onun hakkında hüküm vermektir. Bu nedenle ulaşmayı arzuladıkları şeyi belirtmek gerekir.
Şunu bilin ki bu onların son kartı ve kullandıkları son silahtır; dolayısıyla ya başaracaklar ya da başarısız olacaklardır. Bu nedenle bizim bir karar verip onları başarısızlığa uğratmamız ve hayallerini altüst etmemiz gerekir. Şayet bu bariyeri aşabilirsek, o zaman hayallerimizin özündeki yolda pek zorluklar olmayacaktır. Bu nedenle biz, bu adıma darbe indirmek için, kadın-erkek, genç-yaşlı olarak harekete geçmemiz, meydanları doldurmamız ve kullanmadık hiçbir ifade etme aracı bırakmamalıyız; yani dengelerin tersine dönmesine neden olacak her türlü siyasi eylemi gerçekleştirmeliyiz. Tıpkı devrimin başındaki eylemlerimiz ve gösterilerimizle Esad rejiminin meşruiyetini kaybettirdiğimiz gibi; zira meşruiyeti veren de biziz, onu geri alan da biziz; bu yüzden bugün bizim, kararlarımızı elimizden çalan ve evlatlarımızı onlardan fayda sağlamak için orada burada paralı askerler haline getirenlerin meşruiyetini geri almak için sokaklara indiğimiz gibi tekrar sokaklara inmemiz gerekmektedir.
Şunu bilin ki herhangi bir kararın, onun uygulanması engelleyen bir halk kitlesi olduğu sürece hiçbir anlamı olmayacaktır; bu yüzden gösteriler, stantlar, oturma eylemleri, grevler, etkileyici resimler, konuşmalar ve diğerleri gibi siyasi eylemleri küçümsememelisiniz; bu şekilde katili düşüreceğimiz gibi Allahu Teala’nın izniyle bize karşı komplo kuran sonra kartı da düşüreceğiz.
Onlar tuzak kuruyorlar, bizim için hileler yapıyorlar ve sonumuzu getirmek için bize yönelik planlar yapıyorlar; ama unutmayalım ki her denklemin temeli Allah’a aittir; bu yüzden O’nun yanında olduğumuz sürece o zaman kurtulanlardan olacaksınız; nasıl olmasın ki? Zira Subhanehu şöyle buyurmuştur:وَقَدْ مَكَرُوا مَكْرَهُمْ وَعِنْدَ اللَّهِ مَكْرُهُمْ وَإِنْ كَانَ مَكْرُهُمْ لِتَزُولَ مِنْهُ الْجِبَالُ فَلَا تَحْسَبَنَّ اللّٰهَ مُخْلِفَ وَعْدِه۪ رُسُلَهُۜ اِنَّ اللّٰهَ عَز۪يزٌ ذُو انْتِقَامٍ“Hilelerinin cezası Allah katında (malum) iken, onlar tuzaklarını kurmuşlardı. Halbuki onların hileleriyle dağlar yerinden gidecek değildi! Sakın Allah’ın, peygamberlerine verdiği sözden cayacağını sanma! Şüphesiz Allah, mutlak güç sahibidir, intikam sahibidir.” [İbrahim 46-47] Ve Subhanehu ve Teala şöyle buyurmuştur: وَمَكَرُوا مَكْراً وَمَكَرْنَا مَكْراً وَهُمْ لَا يَشْعُرُونَ“Onlar böyle bir tuzak kurdular. Biz de kendileri farkında olmadan, onların planlarını altüst ettik.” [Neml 50]
O halde Allah’a tevekkül edin ve O’na hamdedin; zira Rahman’ın melekleri sizinle olacak ve sizi asla terk etmeyeceklerdir. Zira Allah’ın Rasulü Sallallahu Aleyhi ve Sellem şöyle buyurmuştur: طُوبَى لِلشَّامِ، فَقُلْنَا: لِأَيِّ شَيْءٍ ذَاكَ؟ فَقَالَ: لِأَنَّ مَلَائِكَةَ الرَّحْمَنِ بَاسِطَةٌ أَجْنِحَتَهَا عَلَيْهِمْ“Müjdeler olsun Şam’a!” Bizler dedik ki: Bu hangi şeyden ötürüdür ey Allah’ın Rasulü? Sallallahu Aleyhi ve Sellem şöyle buyurdu: “Kuşkusuz ki Rahman’ın melekleri kanatlarını Şam’ın üzerine germiştir.”
Nitekim devrim, her aşağılık olanı, her duvara toslayanı ve her murdar olanı ifşa edip açığa çıkarmıştır; o halde devriminiz için ayağa kalkın ki size merhamet edilsin.
Hizb-ut Tahrir Merkezi Medya Ofisi İçin Yazan
Abdu ed-Della (Ebu Munzir) - Suriye