- |
- İlk yorumlayan ol!
- yazı boyutu yazı boyutunu küçült Yazı boyutu büyüt
بسم الله الرحمن الرحيم
Haber-Yorum
İngiltere, Yemen’deki Ajanlarını Güçlendirmek İçin
Husilerin Kızıldeniz’deki Gemilere Yönelik Tehdit Meselesini İstismar mı Ediyor?
Haber:
Güney Geçiş Konseyi’nin, güçlerini silahlandırmaya ve onları Kızıldeniz operasyonlarına dahil etmeye yönelik hamleleri. (İngiliz Independent Gazetesi, 3 Mart 2024)
Yemen Başkanlık Konseyi üyesi Tarık Salih’in, Londra'da bulunması. (Crater Sky, 3 Mart 2024)
Yorum:
İngiliz Independent gazetesi, Husi grubuyla yüzleşmek ve onun Kızıldeniz’deki gemilere yönelik saldırılarını durdurmak amacıyla askeri desteği görüşmek için Güney Geçiş Konseyi liderlerinin Londra’da bulunduğunu ortaya çıkardı. Gazetenin haberinde, geçiş konseyi liderleri Ömer el-Beyd ve Nebil bin Selam’ın, Dışişleri Bakanlığı ve Kongre üyeleriyle görüşmek üzere Washington’a gitmeden önce Dışişleri Bakanlığı’ndan diplomat ve politikacılarla görüşmek üzere Londra’da olduğu belirtildi.
Crater Sky, eski Yemen Devlet Başkanı Ali Salih’in yeğeni Başkanlık Konseyi üyesi Tarık Salih’in de aynı anda Londra’da bulunduğunu ortaya çıkardı; nitekim Tarık Salih daha önce Kızıldeniz’i ve oradaki gemileri korumaya hazır olduğunu açıklamıştı; zira Tarık Salih, Batı Yemen’de Kızıldeniz’in eteklerinden, Husilerin kontrolü altındaki el-Hudeyde iline kadar uzanan kamplara sahiptir.
Görünen o ki Londra, (meşru) hükümete ve onun Başkanlık Konseyi’ne yönelik aleni tarafgirlikten kaçındığı için Kızıldeniz’deki uluslararası gemileri (seyrüseferi) koruma gerekçesini istismar ederek hükümet oluşumunun dışındaki kuvvetler olduğundan Geçiş Konseyi’ni ve onun güçlerini silahlandırmayı tercih edecek. Kayda değerdir ki İran tarafından desteklenen Husi grubu, Gazze’ye yönelik saldırının durdurulması talebiyle Kızıldeniz’den Yahudi varlığıyla bağlantılı geçen gemilere saldırmaktadır; bu da Husilere hava saldırıları düzenlemek içinABD’nin İngiltere ile ortak olarak bir deniz koalisyonuna liderlik etmesine yol açmıştır.
Peki İngiltere, Husilere saldırmak için Yemen’deki ajanlarını desteklemek, dolayısıyla Amerika’nın bölgedeki müttefiki İran tarafından desteklenen Husilerle gelecekteki müzakerelerin dengesini etkileyebilecek askeri bir ilerleme sağlamak için bu gerekçeyi istismar mı ediyor? Özellikle Amerika’nın seçim yılına girmesi ve Amerika’daki iki egemen parti arasındaki yoğun çatışma göz önüne alındığında bu pek de uzak görünmüyor. Zira 2014 yılında Yemen’deki savaşın patlak vermesinden bu yana Amerika’nın, güney Yemen'deki (meşru) hükümeti kontrol eden güçlü rakip Suudi Arabistan’ın yardımıyla bile meseleyi İranlı müttefiki lehine çözemediği bilinmektedir; bunun nedeni, Birleşik Arap Emirlikleri ve Geçiş Konseyi’nin yanı sıra kıdemli Raşid el-Alimi liderliğinde Başkanlık Konseyi etrafında toplanan partiler ve Başkanlık Konseyi’nin diğer üyeleri aracılığıyla İngilizlerin Aden’deki önemli ölçüdeki varlığıdır.
Yemen’deki çatışma bir Anglo-Amerikan çatışması olup çatışan yerel taraflar ise, ülkedeki bu nüfuz ve servet rekabetinin araçlarından başka bir şey değillerdir; böylece sömürgeci kâfir, ajanlarını korumak adına insanların önünde çirkin yüzünü göstermiyor; buna rağmen sömürgeci kâfir, önemli dönemeçlerde açıkça ortaya çıkıyor ve savaşı arkadan idare ediyor.
Dolayısıyla kuzey ve güneydeki bu liderleri ortadan kaldırmak Yemen’deki halkımıza kalmıştır; zira bunlar, sadece sömürgeci kâfirin projelerini uygulayan ve onun adına savaşsın diye ona en ucuz fiyata askerler sağlayan araçlardır!! Bu arada bu liderler, insanlar için yol açmaktan bile aciz olup çöllerde çekilen acılara kayıtsız kalıyorlar, ülkenin büyük yıkımına ve dökülen kanlara ve insanlar arasında genişleyen açlık durumuna da kayıtsız kalıyorlar; hatta Yemen halkının yüzde 80’i yardım kuyruklarında dilenci olarak bekler hale gelmişlerdir; bu arada ülke devasa servetlere sahip olup Amerika ve İngiltere yerel askerler yoluyla bu servetler için savaşıyorlar!
Bugün ümmet kalkınmanın yolunu arıyor; bunun ilk adımı ise, bu liderleri reddetmek, Yemen halkını etrafında birleştirecek İslam projesini benimsemek ve ümmetin evlatlarından muhlis bir şekilde çalışanlarla birlikte Nübüvvet Minhacı üzere Raşidi Hilafeti kurmak için çalışmaktır. Peki Yemen halkı, ecdatları ümmetin peygamberi Aleyhi ve Âlihi ve Ashabihi Efdalu’s Salati ve’t Teslim’in kurduğu ilk İslam Devleti’nin ensarları olduğu gibi İkinci Hilafetin ensarları olacak mı?
Allahu Teala şöyle buyurmuştur: يَا أَيُّهَا الَّذِينَ آمَنُوا اسْتَجِيبُوا للهِ وَلِلرَّسُولِ إِذَا دَعَاكُمْ لِمَا يُحْيِيكُمْ“Ey iman edenler! Size hayat verecek şeylere sizi çağırdığı zaman, Allah’ın ve Rasulü’nün çağrısına icabet edin.” [Enfal 24]
Hizb-ut Tahrir Merkezi Medya Ofisi İçin Yazan
Dr. Abdullah Bazib - Yemen