Haber-Yorum

Tacikistan Müslümanlarını Kremlin'in Suçlarından Kim Koruyacak?!

Haber:

İnsan Hakları İzleme Örgütü 5 Nisan 2024’te internet sitesinde şunları belirtti: “Rusya: Orta Asyalı göçmenler risk altında. 22 Mart 2024'te Crocus Belediye Binası'na düzenlenen korkunç saldırıdan bu yana, Orta Asya'dan gelen göçmenler ve Slav olmayan görünüme sahip diğer insanlar büyük bir tehditle karşı karşıyadır. Rusya’da ırkçı taciz ve saldırılarda ciddi bir artış yaşandığı gözlemlenmektedir.” Medya organları, terör saldırısıyla bağlantılı olarak çok sayıda Tacik’in gözaltına alınmasının ardından keyfi gözaltı, arama işlemleri ve uzun süreli gözaltı dahil olmak üzere kamu ve özel sektördeki yetkililer tarafından ırkçı profilleme, taciz ve yabancı düşmanlığı nedeniyle şiddet olaylarında bir artış olduğunu bildirdiler. Bu ise, kolluk kuvvetlerinin terör saldırısında her ikisi de Tacik vatandaşı olan en az iki şüpheliye işkence yapması ve Rus yetkililer tarafından göçmen karşıtı söylemlerinin artmasının ardından geldi.

Yorum:

22 Mart’ta Crocus Salonu’na düzenlenen saldırının ertesi günü Kremlin, doğrudan faillerden dördünün tutuklandığını duyurdu. Bu kez onlar, Tacikistan vatandaşıydılar. Nitekim internet ağında, şiddetin vahşi kesitlerini içeren video görüntüleri dolaşmaya başladı. Video kliplerden birinde kolluk kuvvetlerinin bir tutukluyu dövdüğü, onu kesik kulağından bir parça yemeye zorladığı ve cinsel organlarını kesip ona yedirmekle tehdit ettiği görülüyor. Başka bir klipte bir tutuklunun, cinsel organına elektrik şok makinesi takılmış halde çıplak bir şekilde yerde yattığı görülüyor. Yani tutuklulara yönelik işkence ve şiddet Rusya’da bir norm haline gelmiştir.

Rusyalı özel servisler, gözaltına alınan Taciklerin akrabalarını ziyaret etmek için Tacikistan’a gittiler. Nitekim Rus güvenlik güçleri, küstah bir şekilde evlere baskın düzenlediler, arama işlemleri yaptılar ve tutukluların yakınlarını süresiz olarak sorgulanmak üzere gözaltına aldılar.

Başta Tacikler olmak üzere göçmenlere yönelik kararın açıklanmasının hemen ardından Rusya'da “cadı avı” başladı. Tacik gurbetçiler vatandaşlarına akşamları sokağa çıkmamalarını tavsiye ettiler. Polis ve göçmen yetkilileri de Taciklerin ikamet yerlerinde toplu aramalar yapmaya başladılar. Aramalar sırasında göçmenler dayağa maruz kaldılar ve paraları, telefonları ve bilgisayarları alındı. Özellikle Tacikler olmak üzere göçmen işçiler, oy kullanma hakları olmayan kölelere benzemektedirler. Nitekim polis ve milliyetçiler sokaklarda göçmenleri sessizce dövüp soydular ve başta Tacikler olmak üzere göçmenlerin sahip olduğu restoran ve dükkanları ateşe verdiler. Ayrıca göçmenlik hizmetleri, Taciklere daha önce verilen çalışma izinlerini geri çekiyor ve onları kendi ülkelerine sınır dışı ediyor.

Crocus Hall’daki saldırıya ilişkin soruşturma henüz tamamlanmadı ancak yetkililer, Tacikleri suçu işlemekle suçladılar; dolayısıyla Rusya’da masumiyet karinesi boş bir sesten ibarettir. Pek çok analist ve medya uzmanı, yaşananlarla ilgili ayrıntılı araştırmaların ardından, gözaltına alınan dört Tacik’in olaya karıştığından şüphe ediyorlar ve bu terör saldırısını gerçekleştirmekle Rus güvenlik servislerini suçluyorlar.

Kremlin’in hem Rusya’da hem de Tacikistan’da Taciklere karşı işlediği sayısız suçun akabinde İmamali Rahman ve diğerleri tarafından temsil edilen resmi makamlar sessiz kalıyorlar. Tacikistan Devlet Başkanı İmamali Rahman, sadece vatandaşlarını saldırılardan, tacizden ve aşağılanmadan korumada başarısız olmakla kalmadı, aynı zamanda patronu ve akıl hocası Vladimir Putin’in taleplerine de boyun eğdi.

Ey Müslümanlar! Bu korkak yöneticilerin yönetimi altında kaldığımız sürece bu utanç verici, acı ve zelil durum devam edecektir. Bu yüzden yozlaşmış tiran yöneticilerimizin zulmünden kurtulmak bir ölüm kalım meselesidir. O halde Nübüvvet Minhacı üzere İkinci Raşidi Hilafeti kurmak için Hizb-ut Tahrir’in çalışmalarına katılmak üzere acele edin. Nitekim Ebu Hureyra’dan Allah’ın Rasulü Sallallahu Aleyhi ve Sellem’in şöyle buyurduğu rivayet edilmiştir: إِنَّمَا الْإِمَامُ جُنَّةٌ يُقَاتَلُ مِنْ وَرَائِهِ وَيُتَّقَى بِهِ “İmam bir kalkandır, onun arkasında savaşılır ve onunla korunulur.” Ve Allahu Teala şöyle buyurmuştur: الَّذِينَ إِن مَّكَّنَّاهُمْ فِي الْأَرْضِ أَقَامُوا الصَّلَاةَ وَآتَوُا الزَّكَاةَ وَأَمَرُوا بِالْمَعْرُوفِ وَنَهَوْا عَنِ الْمُنكَرِ وَلِلَّهِ عَاقِبَةُ الْأُمُورِ “Onlar (o müminler) ki, eğer kendilerine yeryüzünde iktidar verirsek namazı kılar, zekâtı verirler, iyiliği emreder ve kötülükten nehyederler. İşlerin sonu Allah’a varır.” [Hac 41]

Hizb-ut Tahrir Merkezi Medya Ofisi İçin Yazan
Eldar Hamzin