- |
- İlk yorumlayan ol!
- yazı boyutu yazı boyutunu küçült Yazı boyutu büyüt
بسم الله الرحمن الرحيم
Haber-Yorum
Amerika Bir Kez Daha Ajanını Koruma Görevini Üstlendi!
Haber:
Amerikan Gazetesi The Washington Post, Amerikan yönetiminin Suriye rejimine yönelik politikasını ortaya çıkardı; zira Beyaz Saray’ın, Esad rejimiyle ilişkileri normalleştiren ülkeleri suçlayan “Esad İle Normalleşme Karşıtı Yasa" tasarısını engellediğini, dolayısıyla ABD Başkanı Joe Biden’ın, rejimi, Esad’ı ve Arap ülkelerinden onunla normalleşenleri korumak adına bunu bizzat reddettiğini vurguladı.
Washington Post köşe yazarı Josh Rogin, dünya şu anda tüm diktatörlere, insanlığa karşı nasıl suç işleyecekleri, hesap vermekten nasıl kaçacakları ve sonunda uluslararası topluma nasıl geri kabul edilecekleri konusunda bir ders veriyor. Ve Biden yönetimi, Suriye Devlet Başkanı Beşar Esad'ın normalleşmesine zımnen izin vererek bu oyun kitabının yazılmasına yardımcı oluyor. (Şam Ağı)
Yorum:
Amerika'nın suçlu Beşar'ı ilk kez koruduğu bir durum değil bu. Amerika'nın kasap rejimi korumasının hikayesi bitmek bilmeyen uzun bir hikayedir ve binbir gece masallarına benzetilebilir, Şehrazat hikayesini bitirmek üzereyken bir sonraki günün hikayesini örmesini sağlayacak bir olay yaşanır.
Amerika’nın suçlu Beşar’ı koruma hikayesi, tüm ülkelerin dosyaya müdahale etmesinin önünü tıkamasıyla ve müdahale etmeyi düşünmeleri durumunda sonuçlarının vahim olacağına dair uyarı üstüne uyarı göndermesiyle başladı. Nitekim devrimin başlangıcından itibaren Büyükelçi Ford’un hareketlerine tanık olduk; zira onun katılmadığı, incelemediği ve nasıl sonlandırılacağı üzerinde çalışmadığı bir gösteri kalmadı, sonra siyasi muhalefeti düzenlemeye geçti, bütün bunlara İran partisinden, Iraklı milislerden ve diğerlerinden mezhepçi milislerin dahil olması eşlik etti, daha sonra İran ve ardından da Rusya müdahale etti, ardından konferanslar ve toplantılar yapıldı, anayasalara karar verildi ve bunlarla ilgili çalışan komiteler kuruldu; ayrıca tüm bunlara, “Arap derinliği” olarak adlandırılan şey kapsamında rejimi pekiştiren çalışmalar eklendi.
Amerika’nın bu yaptığı eylemler, buzdağının görünen kısmıdır; zira bir de bütün bunlara, rejime duyulan ilgiyi ve onun düşmesinden duyulan endişeyi vurgulayan ifadeler eklendi. Nitekim Obama, devrimden dolayı saçlarının ağardığını, bu ağarmanın da uykusuzluktan, zihinsel yorgunluktan ve uzun süre ayakta kalmaktan kaynaklandığını söyledi; ayakta kalmanın büyük bir mesele ve tehlikeli bir durumdan dolayı olduğunu söylemiştik; peki devrimin, sıradan bir ajanı değil de, ajanlığı bölge için bir giriş kapısı olan bir ajanı tehdit etmesinden daha tehlikeli bir şey var mıdır?
Nitekim içinden geçtiğimiz günler ve tanık olduklarımız bize, Amerika'nın ajanının düşmemesi için elinden geleni yaptığını, bugünkü eylemlerini garip ve ayıplanacak bir şey olmadığını, dolayısıyla bunların bir zincirin halkası olduğunu kanıtlamıştır. Zira Suriye dosyasıyla ilgili her şeyin Amerika’nın elinde olduğunu, onun tavsiyesi, gözetimi ve onayı olmadan hiçbir plan ve çözümün önerilemeyeceğini uzak yakın herkes bilmektedir. Bazı çalışmaların reddedilmesi operasyonları ise, insanları sadece tek bir sürü halinde yürümeye sevk eden sistematik bir politikaya dayanmaktadır. Benim bu sözlerim, bir kişinin kendi ihtiyaçlarını kendinin karşılaması ve bunları başkalarına emanet etmemesi ve başkalarına güvenmemesi fikrini aktarmak ve sırtımızı dışarıya dönüp kendi içimize yönelmemiz içindir; zira bazıları için acı olsa da kurtuluş bundadır.
Hizb-ut Tahrir Merkezi Medya Ofisi İçin Yazan
Abdu ed-Della (Ebu Munzir) - Suriye