- |
- İlk yorumlayan ol!
- yazı boyutu yazı boyutunu küçült Yazı boyutu büyüt
بسم الله الرحمن الرحيم
Haber - Yorum
Erdoğan’ın Yahudi Varlığı ile Ticareti Geçici Olarak Askıya Alması Kamuoyunu Kandırmaktan Başka Bir Şey Değildir!
Haber:
Cuma Namazı çıkışında gazetecilerin gündeme ilişkin sorularına yanıt veren Cumhurbaşkanı Erdoğan “Tüm batı “İsrail”e çalışıyor. Bunun karşısında artık biz daha sabredemezdik ve adımlarımızı attık. Aramızda 9,5 milyar dolarlık bir ticaret hacmi vardı. Bu ticaret hacmini de biz yok farz ederek bu kapıyı kapattık. Bundan sonrası hayırlı olsun” dedi. (03.05.2024 Son Dakika)
Yorum:
Erdoğan, 7 Ekim’den beri yapması gerekeni, yaklaşık 7 ay sonra Türk kamuoyuna bir lütuf olarak lanse etmektedir. İşin ilginç yanı, 9 Nisan 2024 tarihinde 54 ürün grubunun Siyonist varlığa ihracatını kısıtlayan Erdoğan hükümetinin başına taş mı düştü de şimdi tamamen ihracat ve ithalatı durdurma kararı aldı? Gerekçesi, Yahudi varlığının daha fazla soykırım ve katliam yapması elbette olamaz, zira Yahudi varlığı bunları 7 Ekim’den beri, hatta 1948’den beri yapmaktadır. Erdoğan, ekonomik krizin yaşandığı bir dönemde şehit edilen 34 bin Filistinli kardeşlerimiz için 9,5 milyarlık dolardan kolay kolay vazgeçecek biri değildir. Eğer böyle biri olmuş olsaydı, 7 Ekim’den itibaren Yahudi varlığı ile ticareti hemen durdururdu. Seçim mitinglerinde halk, bakanları protesto etmemiş ve bu protestolarını sandığa yansıtmamış olsalardı, Erdoğan hükümeti, Türk kamuoyunun gözüne baka baka inkâr ettiği Yahudi varlığı ile ticareti askıya almazdı.
Demek ki Erdoğan’ı ya korkutan bir şey oldu ya da alternatif bir yol buldu ki Yahudi varlığı ile ticareti geçici olarak askıya aldı. Yahudi varlığı ticaretin askıya alınmasının, ABD ve Batıyı kasın kavuran öğrenci protestolarının ardından gelmesi dikkat çekici. Zaten ekonomik krizle boğuşan Erdoğan, 2013 yılındaki benzeri protestolar ile yüzleşmek istemiyor. Muhtemelen bu korkudan dolayı, Yahudi varlığı ile ticareti geçici olarak durdurmuştur. Ya da Azerbaycan üzerinden bulduğu alternatif yol ile Yahudi varlığı ile ticari ilişkilerini sürdürecektir. Yahudi Dışişleri Bakanı Katz’ın X’te “Diğer ülkelerden ithalata odaklanan alternatifler bulma talimatı verdiği” paylaşımı bunu doğrulamaktadır. Ya da Batı Şeria’daki hain hükümet üzerinden Yahudi varlığı ile ticaretini devam ettirecektir. Türkiye Ticaret Bakanlığı’nın yaptığı açıklamada “İşgal altında yaşamak zorunda kalan Filistinli kardeşlerimizin bu kısıtlamalardan etkilenmemesi için Ticaret Bakanlığımız ile Filistin Milli Ekonomi Bakanlığı arasında gerekli çalışmalar koordine edilmektedir” ifadelerine yer verilmesi de bunun kanıtı sayılabilir. Dolayısıyla Erdoğan’ın hele de ekonomik krizin yaşandığı bir dönemde Yahudi varlığı ile ticareti askıya alması, Türk kamuoyunu kandırmaktan öte bir şey değildir.
Kaldı ki Türkiye, “Kalıcı bir ateşkes sağlanana ve Gazze’ye yardımların kesintisiz olarak girmesine izin verilene kadar “İsrail” ile tüm ihracat ve ithalatı askıya almıştır.” Buradan da anlaşılıyor ki Amerikan yanlısı Erdoğan, Yahudi varlığını, Amerika’nın ateşkes ve iki devletli çözüm projesine zorlamak amacıyla Yahudi varlığı ile ticaretini askıya almış olabilir. Erdoğan’ın Hamas lideri Haniye ile İstanbul’da görüşmesinin ardından böyle bir hamlenin gelmesi ve Hamas’ın ABD’nin ateşkes teklifine olumlu yaklaşması bunu kanıtlar niteliktedir.
Üstelik yukarıdaki açıklamaların mefhumu muhalifine göre, ateşkes sağlandıktan ve yardımların girişine izin verildikten sonra, Filistin, Gazze ve Mescid-i Aksa işgal atında olsa da ve Yahudi varlığı zaman zaman katliamlarına devam etse de Türkiye, Yahudi varlığı ile askıya aldığı ticaretine tekrar devam edecektir anlamı çıkar. Erdoğan’ın bu hamlesinin Türk kamuoyunu kandırmaya yönelik olduğunun bir diğer göstergesi de Gazze’de soykırım ve hunharca katliam yapan Yahudi varlığı ile diplomatik, turizm ve diğer ilişkileri kesmemiş olmasıdır.
Onun için Erdoğan da dahil olmak üzere İslam beldelerindeki yöneticilerden özelde Filistin ve Gazze halkı genelde İslam ümmeti için bir hayır beklemek, şeytandan medet ummaya benzer. İslam dünyasındaki hain yöneticiler, bencil ve efendilerinin çıkarlarından başka bir şeyi umursamazlar. Gazzeli Müslümanların 7 aydır yaşadıkları soykırım bunun kanıtıdır. Bu yüzden Müslümanların ve Filistinlilerin tek kurtarıcısı, Raşidi Hilafettir.
Hizb-ut Tahrir Merkezi Medya Ofisi İçin Yazan
Ercan Tekinbaş