- |
- İlk yorumlayan ol!
- yazı boyutu yazı boyutunu küçült Yazı boyutu büyüt
بسم الله الرحمن الرحيم
Haber-Yorum
Ülkeyi Büyükelçilik Yönetip Politikalarına Karar Verdiğinde, Gelecek Nesiller Kaybolur Gider!
Haber:
Youm7 gazetesi 17/07/2024 Çarşamba günü internet sitesinde, Başbakan Yardımcısı ve Sağlık ve Nüfus Bakanı Halid Abdulgaffar’ın, işbirliği mekanizmalarını görüşmek, Mısırlı insanın gelişimine yönelik gelecekteki planları belirlemek ve kapsamlı sağlık bakımının her türlü yolunu sağlamaya çalışmakla birlikte onun becerilerini geliştirmek için Amerika'nın Mısır Büyükelçisi Hero Mustafa ve beraberindeki heyetle bir araya geldiğini söyledi; nitekim bu, Mısır 2030 Vizyonunun gerçekleştirilmesiyle paralel olup Sağlık ve Nüfus Bakanlığı resmi sözcüsü Dr. Husam Abdulgaffar, toplantıda, insanı doğuştan itibaren ve yaşamın her aşamasında hedef alan insani gelişme planının önümüzdeki dönemde uygulanmasına yönelik eksenlerin belirlenmesine ilişkin anlaşmanın ele alındığını söyledi. Resmi sözcü her iki tarafın, yerel olarak üretilmeyen aile planlaması araçlarının ABD’den ithal edilmesine destek sağlamanın yanı sıra sağlık hizmetleri ve aile planlaması alanındaki girişimlerinin geliştirilmesi ve yaygınlaştırılmasında işbirliği yapmak yoluyla aile planlaması alanında işbirliğini ele aldıklarını açıkladı. Bu ise bu kampanyaların hedefine ulaşmak ve Mısırlı aileler arasında farkındalık ve tepki seviyelerini yükseltmek için Sağlık Bakanlığı’nın önceliklerini belirlenmesiyle birlikte her valilikteki alıcı kitlenin niteliğinin ayrı ayrı incelenmesi yoluyla olacak ve bu da aile planlaması hizmetlerinden yararlananların sayısının artmasına katkı sağlayacaktır.
Yorum:
Amerikan büyükelçisinin iş birliği mekanizmalarını görüşmek üzere Kahire’de oturması, kesinlikle görüşleri dinlemeye yönelik tartışmalardan ibaret değildir, aksine tâbi rejimin politikalar açısından ne yapması gerektiğine dair efendilerden gelen bir rapordur. Dolayısıyla bu toplantı, içeriği ve o sırada alınan kararlar, elçiliğin yöneten ve hangi politikaların yapılması gerektiğine karar veren kişi olduğu ve isterse her konuya, hatta en küçük ayrıntıya bile müdahale ettiği anlamına gelmektedir. Zira onlara göre Mısır, Amerika’nın vizyonu ve çıkarlarına göre ilerlemesi gereken bir nüfuz bölgesinden başka bir şey değildir.
Amerika’nın çıkarları ve vizyonu hiçbir zaman Mısır'ın ve Mısır halkının çıkarına olmamıştır ve olmayacaktır; aksine bu, gelecekte Amerika'nın çıkarlarını gözetip koruyacak, onun Mısır'ın ve halkının geri kalan zenginlikleriyle güçlenmesini sağlayacak ve Mısır üzerindeki egemenliğini gelecek on yıllar boyunca pekiştirecek bir vizyon ve plandır. Bu da akidesi ve kültürü Batılı fikirlere ve kapitalist ilkelere dayanan, kişilikleri evcilleştirilmiş, kafir Batı'nın dikte ettiklerini kabul eden, onu efendileri olarak gören ve onun egemenliği altında bir kölelik hayatını kabul eden zayıf nesiller gerektirmektedir. Amerikan büyükelçisinin planladığı ve rejim ve araçlarının ona yardım ettiği Amerika’nın vizyonu işte budur.
Özellikle aile planlamasından ve Mısır’ın bu konuda aldığı yardımdan bahsetmek gerekirse bu, gelecek nesilleri öldüren ve Müslüman nüfusu azaltan ölümcül bir zehirden başka bir şey değildir; zira Batı’ya, onun medeniyetine ve kültürüne yönelik gerçek tehlike, Mısır ve ümmetin sahip olduğu güçtür; zira şayet Mısır ve ümmetin liderliği doğru bir liderlikle yönlendirilirse o,Mısır’ı ve ümmetini içinde bulunduğu çöküşten kurtaracak, onları Amerika ve tüm Batı’nın üstüne yükseltecek ve Amerika ve Batı’yı fikirler çatışmasında kaçınılmaz olarak yenilgiye uğratmasının ardından medeniyetler çatışmasında da yenilgiye uğratacak gerçek bir kalkınmayı gerçekleştirmeye muktedir olacaktır. Bu yüzden kâfir Batı, ümmetin bağımlılıktan kurtulup gasp edilen otoritesini yeniden kazanma yoluna girip kendisine karşı koyabileceği güce ve enerjiye sahip olmasını istemiyor..
Mısır’ın aile planlamasına, bunun yöntemleri konusunda farkındalığın yükselmesine ya da buna yanıt vermeye ihtiyacı yoktur; aksine Mısır’ın, İslam’ın fikirleri ve onun siyasi pratik akidesi konusunda bilincin yükselmesine, bu akidenin yeniden fikrin temeli olmasına ve ümmeti risaletini taşımaya ve Nübüvvet Minhacı üzere Raşidi Hilafetin gölgesinde İslami hayatı yeniden başlatacak devletini yeniden tesis etmeye davet edenlere icabet etmeye ihtiyacı vardır.
Ayrıca Mısır’ın İslam’a ve Amerika’nın ve Batı’nın egemenliğinin olmadığı, Allah’ın tatbik edilmesini ve yöneticiye ve tebaaya hükmetmesini ümmetin üzerine vacip ve gerekli kıldığı İslam’dan, onun şeriatından ve hükümlerinden başka otoritenin olmadığı alternatif hadari projesine ihtiyacı vardır. Adaleti ve hakların yerine getirilmesini garanti altına almanın tek yolu budur. Zira bu devlette, insanların mallarının ihmal edilmesi ve onu yağmalayanların korunması yoktur, aksine onlara haklarını geri veren ve onları en iyi şekilde gözeten bir adalet vardır. Bu öyle bir adalet ki insanlar daha ilk günden itibaren onu hissedecek ve bu adaletin ve Nübüvvet Minhacı üzere Raşidi Hilafet Devleti’nin gölgesinde ağaç, kuş ve hatta taşlar bile mutlu olacaktır.
يَا أَيُّهَا الَّذِينَ آمَنُوا اسْتَجِيبُوا لِلَّهِ وَلِلرَّسُولِ إِذَا دَعَاكُمْ لِمَا يُحْيِيكُمْ وَاعْلَمُوا أَنَّ اللهَ يَحُولُ بَيْنَ الْمَرْءِ وَقَلْبِهِ وَأَنَّهُ إِلَيْهِ تُحْشَرُونَ
“Ey iman edenler! Hayat verecek şeylere sizi çağırdığı zaman, Allah ve Rasulü’ne icabet edin. Ve bilin ki, Allah kişi ile onun kalbi arasına girer ve siz mutlaka onun huzurunda toplanacaksınız.” [Enfal 24]
Hizb-ut Tahrir Merkezi Medya Ofisi İçin Yazan
Said Fazıl - Mısır