Cuma, 24 Rebiu’l Evvel 1446 | 2024/09/27
Saat: (Medine Saati İle)
Menu
ana menü
ana menü
Afganistan Hükümeti İle İşbirliği, ABD ve BM İçin Bir Öncelik Olmaya Devam Edecektir!

بسم الله الرحمن الرحيم

Haber - Yorum

Afganistan Hükümeti İle İşbirliği, ABD ve BM İçin Bir Öncelik Olmaya Devam Edecektir!

Haber:

Associated Press’in haberine göre, BM sözcüsü Stephane Dujarric düzenlediği basın toplantısında, BM örgütünün, Taliban’ın kadınları kamusal yaşamdan dışlamaya yönelik “bir başka adım” olarak gördüğü iyiliği emretmeye ve kötülükten men etmeye ilişkin yeni yasası konusunda kesin bir tutum aldığını açıkladı.Bu tutuma rağmen Dujarric, BM’nin Afganistan’da devam eden angajman ve faaliyetlerine bağlı kalmaya devam edeceğini vurguladı.

Yorum:

Son zamanlarda Afganistan hükümetinin, Batı değerlerini takip eden kuruluşlara karşı yaklaşımının daha saldırgan bir hale geldiği görülüyor. Zira kısa bir süre önce bir hükümet sözcüsü, BM İnsan Hakları Özel Raportörünün Afganistan’a girişine izin verilmediğini açıkladı. Bundan kısa bir süre sonra da Afganistan liderliği, iyiliği emretmek ve kötülükten men etmekle ilgili yeni yasayı yürürlüğe koydu ve yayınladı; bu da Batılı kuruluşların sert tepkilerine yol açtı. Nitekim bazıları yasayı insan haklarının ihlali olarak eleştirirken, diğerleri de bu tür önlemlerin Afganistan hükümetinin uluslararası toplumla ilişkilerine zarar verebileceği uyarısında bulundu.

Buna karşılık ABD ve BM, yaklaşımlarında köklü bir değişiklik yapmış gibi görünmüyor ve her ikisi de Afganistan hükümetiyle ilişki kurmaya devam ediyor.Bu devam eden angajman iki ana nedene bağlanabilir; Birincisi, eğer Taliban’a yönelik küresel endişe insan hakları ve Batılı değerler meselelerinden kaynaklanıyorsa, bu bağlamda büyük bir engel yok gibi görünüyor.Örneğin BM İnsan Hakları Özel Raportörünün Afganistan’ı ziyaret etmesi engellendiği halde kendisi bölgesel faaliyetlerine ve seyahatlerine devam etmektedir. Aynı zamanda Afganistan’da Batılı değerleri teşvik eden Birleşmiş Milletler Afganistan Yardım Misyonu (UNAMA) gibi kuruluşlar ülkede hala aktif olarak çalışıyor, hatta raporlarında bazı İslami hükümleri “baskıcı” olarak nitelendiriyorlar.

İkinci neden ise Amerika'nın Afganistan'a ilişkin temel kaygısının Batılı değerlerin ihlal edilmesinden kaynaklanmamasıdır. Zira sloganların ve kampanyaların aksine Amerika, kadın haklarına ya da insan haklarına fazla önem vermemekte, aksine bunları siyasi baskı aracı olarak kullanmaktadır. Nitekim diğer bazı ülkelerde de iyiliği emretmeyi ve kötülükten men etmeyi temsil eden yasalar bulunmakta ve bazı İslami hükümler uygulanmakta ancak bu ülkeler, Amerika’nın bölgedeki en yakın müttefikleridir.

Dolayısıyla Amerika bu ülkelerin iç siyasetine öncelik vermemektedir.ABD’nin Afganistan’la ilgili temel kaygısı, onun İslami yönetimin canlı bir kalesine dönüşmesidir; zira Taliban Hareketi’nin benimsemiş olduğu İslam’ın hükümleri dış politikayı etkilemekte ve ABD’nin çıkarlarını tehdit etmektedir. Bunun bir sonucu olarak Amerika, ister doğrudan isterse Birleşmiş Milletler ve diğer etkili araçları aracılığıyla, Afganistan’daki İslam’ın yükselişini engellemek veya bastırmak amacıyla onun üzerindeki kontrolü sürdürmek ve Taliban’la ilişki kurmak için çok çalışmaktadır.Bu nedenle BM sözcüsü, İnsan Hakları Koruma Yasası ile ilgili endişelerini dile getirmesine rağmen Taliban ile ilişki kurma kararlılığını sürdürmektedir. Ayrıca CIA Başkan Yardımcısı David Cohen, Maryland’ın Rockville ilçesinde düzenlenen bir ulusal güvenlik toplantısında şunları söylemiştir: “CIA, geçtiğimiz üç yıl boyunca Taliban ile çeşitli iletişim kanallarını sürdürmüştür.”

Batı, iyiliği emretme ve kötülükten men etme mefhumundan endişe duyarken kaçınılmaz gerçek şu ki genel olarak İslam, iyiliği emredip kötülükten men etmektir; zira bu mefhum, iç işlerinden dış politikaya, İslam’a davetten cihada kadar İslam’ın her yönünü kapsamaktadır. Tıpkı İbn Teymiyye’nin “Hisbe” adlı kitabında şu şekilde belirttiği gibi: “İster sultana niyabeten büyük savaş velayeti olsun, ister polis velayeti gibi küçük velayet olsun, ister yönetim velayeti olsun, ister mali divanlar ve hisbe velayeti gibi para velayeti olsun tüm İslami velayetlerden maksat, iyiliği emretmek ve kötülükten men etmektir.”

Bu nedenle iyiliği emretmek ve kötülükten men etmek ancak Raşidi Hilafetin kurulmasıyla gerçekleşebilir. İşte bu yüzden bizler, Nübüvvet Minhacı üzere Hilafeti kurup iyiliği emredip kötülükten men etme konusunda insanlığa liderlik edecek en hayırlı ümmet olarak seçildik; işte Batı bundan korkuyor ve Allah’ın ve Rasulü’nün vaadi olmasına rağmen Müslümanların Hilafeti kurma yönünde ilerlemesini engellemeyi hedefliyor; peki bu büyük hedefi gerçekleştirme yönünde adımlar atacak salih kimseler hani nerede?!

كُنتُمْ خَيْرَ أُمَّةٍ أُخْرِجَتْ لِلنَّاسِ تَأْمُرُونَ بِالْمَعْرُوفِ وَتَنْهَوْنَ عَنِ الْمُنكَرِ وَتُؤْمِنُونَ بِاللهِ وَلَوْ آمَنَ أَهْلُ الْكِتَابِ لَكَانَ خَيْراً لَّهُم مِّنْهُمُ الْمُؤْمِنُونَ وَأَكْثَرُهُمُ الْفَاسِقُونَ

Siz, insanlar için ortaya çıkarılmış en hayırlı ümmetsiniz; iyiliği emreder, kötülükten meneder ve Allah'a inanırsınız. Şayet ehl-i kitap da inansaydı, elbet bu, kendileri için çok iyi olurdu. (Gerçi) içlerinde iman edenler de var; (fakat) çoğu yoldan çıkmışlardır.” [Al-i İmran 110]

Hizb-ut Tahrir Merkezi Medya Ofisi İçin Yazan
Yusuf Arslan - Afganistan

Yorum Ekle

Gerekli olan (*) işaretli alanlara gerekli bilgileri girdiğinizden emin olun. HTML kod izni yoktur.

yukarı çık

SİTE BÖLÜMLERİ

BAĞLANTILAR

BATI

İSLAMİ BELDELER

İSLAMİ BELDELER