- |
- İlk yorumlayan ol!
- yazı boyutu yazı boyutunu küçült Yazı boyutu büyüt
بسم الله الرحمن الرحيم
Haber - Yorum
Yahudi Varlığı Komşu Bir Ülke Değil, Kökünden Sökülüp Atılması İçin Harekete Geçilmesi Gereken Gaspçı Bir İşgalcidir
Haber:
El-Arabi el-Cedid 13/9/2024 Cuma günü internet sitesinde, Mısır Dışişleri Bakanı Bedir Abdulati’nin Gazze Şeridi’nde derhal ateşkes sağlanması ve insani yardımların Gazze Şeridi’ne girdirilmesi gerektiğini ve Filistin tarafındaki Yahudilerin Refah geçidinden ve Selahaddin ekseninden (Philadelphi) çekilmesinin önemini vurguladı. Gazete, Bakanın “Filistin halkının meşru isteklerinin gerçekleştirilmesi ve 1967 sınırlarında başkenti Doğu Kudüs olan bağımsız devletlerinin kurulması için acil önlemler alınması” gerektiğini de vurguladığını aktardı. Ayrıca “Mısır’ın, “İsrail’in” Philadelphi eksenindeki ve Refah sınır kapısının Filistin tarafındaki askeri varlığını reddettiğini” ifade ederek “bu durumun Mısır, Katar ve ABD tarafından ateşkes anlaşmasına varılması ve esirlerin ve mahkumların takas edilmesi için yürütülen arabuluculuk çabalarını baltaladığını” da aktardı.
Yorum:
Mısır rejimi, Filistin meselesini Amerikalı efendisinin bakış açısıyla ele almakta ve onun önerisini benimsemektedir; zira rejim, mübarek topraklardaki halkımızı desteklemek üzere herhangi bir eylemde bulunmalarını engellemek için Mısır halkını susturmaya devam etmektedir. Bu da rejimin, savaştan maddi olarak fayda sağlamasına rağmen savaşın uzamasının dengeleri altüst edebilecek bir patlamaya neden olmasından korktuğu anlamına gelmektedir.
Rejimin Selahaddin ekseninin işgal edilmesini reddetmesi, özgür ve gururlu olanların değil isteksiz ve boyun eğenlerin reddidir; zira özgür ve gururlu olan biri, elini kardeşini katleden, kız kardeşine tecavüz eden ve kutsallarını çiğneyen birinin elinin üzerine koymayı reddeder ki Yahudi varlığı mübarek topraklardaki halkımıza tüm bunları ve daha fazlasını yapmıştır. Bu nedenle o fiili muharip bir devlet olup bizimle onun arasında herhangi bir ticari, ekonomik ve siyasi ilişkilerin, ittifakların ve anlaşmaların olması caiz değildir. Dahası onunla bizim aramızda, onu kökünden söküp atmak için savaş halinden başka bir şeyin olması caiz değildir.
Filistin meselesi, genel olarak tüm ümmetin, özel olarak da Mısır halkı için çok önemli bir konudur; çünkü aralarında doğal bir bağ vardır ve Filistin, Mısır’ın doğuya açılan kapısı olup bünyesinde iki kıblenin ilkini ve üçüncü Harem-i Şerif’i barındırmaktadır; bu da onu, tüm Müslümanlar için özel bir yer kılmaktadır. Onu Selahaddin ile birlikte Haçlılardan kurtaran ordunun belkemiği olan ve Muzaffer Kutuz ile birlikte Tatar saldırılarını püskürten Mısır halkının yanındaki yerinden bahsetmiyorum bile; dolayısıyla Mısır, bu ümmet için bir kalkan olup ancak o zaman bir hayra müstahak olurlar.
Filistin meselesine vatancılık temelinde ya da Yahudi varlığını, ülkemiz üzerindeki hegemonyasını sürdürmek ve onun birliğini engellemek için ileri bir üs olarak yerleştiren sömürgeci kâfir tarafından çizilen Sykes-Picot sınırları temelinde bakılmamalıdır. Bilakis ona, düşmanın herhangi bir toprağına saldırması durumunda tüm İslam ülkelerini tek bir ülke olarak gören İslam zaviyesinden bakılmalıdır. Dolayısıyla imandan sonra düşmanı püskürtmekten daha vacip olan bir şey yoktur ve bu vacip öncelikle bu toprak halkına düşer. Şayet onlarla yeterlilik hasıl olmaz, bu düşmanı püskürtemezler ve bu toprak da işgal edilirse vacibiyet onlara en yakın olana intikal eder. Sonra yeterlilik hasıl oluncaya kadar onlara en yakın olana intikal eder veya tüm topraklar için farz-ı ayn olur. Dolayısıyla bu, Mısır ve ordusunun üzerine vaciptir; zira onlar, en yakın, en güçlü ve buna en layık olanlardır.
Ey Kenane askerleri: Sizlere çağrı üzerine çağrıda bulunduk ve mübarek toprakların halkı, sizin hayırlı ve yardımsever olduğunuza inanarak sizin yardımınızı istemekten asla bıkmadılar; o halde onların zanlarını ve umutlarını boşa çıkarmayın. Batı’nın üzerlerine üşüştüğü ve Batı’nın emirlerine yerine getiren ve sizlerin onlara yardım etmenizi engelleyen ülkemizdeki rejimlerin kuşatma altına aldığı bu mustazaflara yardım edin ki böylece Allah’a sevmiş olduğu şeyleri gösterin. Önce onları kuşatan ve Yahudilerle birlikte onları öldürmeye ortak olan rejimi ortadan kaldırarak onları destekleyin. Ümmeti, ordularını ve enerjilerini birleştirecek ve bu orduları, Yahudi varlığını ve tüm Batı nüfuzunu İslam topraklarından söküp atmak ve onların varlığını sonsuza dek sona erdirmek için seferber edecek bir devlet kurarak da dininize yardım edin. Böylece ümmet, İslam’ın ve onun Nübüvvet Minhacı üzere Raşidi Hilafet Devleti’nin gölgesinde izzetini ve egemenliğini yeniden elde etsin.
Evet ey Kenane askerleri; Filistin’in kurtuluşu Kahire’nin kurtuluşuyla başlar, o halde kendinizi Batı’nın ajanlarından ve onun vekilleri olan kötü yöneticilerden kurtarın ve şeriat ile hükmedecek ve vizyonunu akidesinden alacak İslam Devleti’ni ilan edin. Dolayısıyla ümmetin düşmanlarıyla uzlaşmayın, katillerinizin bekçiliğini yapmayın ve ordularınızı, sadece Filistin’de değil, yeryüzünün her yerindeki mustazafları desteklemek için seferber edin ki böylece onun sayesinde ve onun aracılığıyla her bir mazlum adalete kavuşsun. O halde Hilafeti kurmak için çalışanlara yardım edin ve onu kurun ki izzetli ve onurlu asrınız yeniden gelsin. Zira sizler Hilafetin sancağını taşımaya daha ehil ve daha layıksınız. Bu hususta hiç kimse sizin önünüze geçmesin ki böylece Allah sizleri onun Ensarları kılsın ve Mısır’ı da yeniden onun başlangıç ve irtikaz noktası kılsın. Allahumme Amin.
يَا أَيُّهَا الَّذِينَ آمَنُوا اسْتَجِيبُوا لِلَّهِ وَلِلرَّسُولِ إِذَا دَعَاكُمْ لِمَا يُحْيِيكُمْ وَاعْلَمُوا أَنَّ اللهَ يَحُولُ بَيْنَ الْمَرْءِ وَقَلْبِهِ وَأَنَّهُ إِلَيْهِ تُحْشَرُونَ
“Ey iman edenler! Hayat verecek şeylere sizi çağırdığı zaman, Allah ve Rasulü’ne icabet edin. Ve bilin ki, Allah kişi ile onun kalbi arasına girer ve siz mutlaka onun huzurunda toplanacaksınız.” [Enfal 24]
Hizb-ut Tahrir Merkezi Medya Ofisi Radyosu İçin Yazdı
Said Fazıl - Mısır