- |
- İlk yorumlayan ol!
- yazı boyutu yazı boyutunu küçült Yazı boyutu büyüt
بسم الله الرحمن الرحيم
Haber - Yorum
Devletin Gücü, Sadece Orduda Değildir!
Haber:
Moskova Salı günü yaptığı açıklamada, Devlet Başkanı Vladimir Putin’in Rus ordusunun gücünü “dünyanın en büyük ikinci askeri gücü olacak şekilde” arttırma emrinin, Rusya’nın sınırlarında artan tehdit ve istikrarsızlığa karşı koymak için gerekli olduğunu söyledi. Kremlin sözcüsü Dmitry Peskov -bir telekonferans görüşmesinde gazetecilere- yaptığı açıklamada, bu durumun “ülkemizin karşı karşıya olduğu tehditlerin sayısından” ve Rusya’nın batı sınırlarındaki ciddi düşmanca ortam ile doğu sınırlarındaki istikrarsızlıktan kaynaklandığını ve bunun gerekli önlemlerin alınmasını gerektirdiğini söyledi.
Pazartesi günü Putin, Rus ordusundaki 180.000 düzenli askerin 1,5 milyona çıkarılması emrini verdi ki bu da Rus ordusunu asker sayısı bakımından Çin’den sonra dünyanın en büyük ikinci ordusu haline getirecektir.
Yorum:
Hiç şüphe yok ki dünyadaki herhangi bir devletin gücü, uzun yaşaması veya insanlık için iyi bir şey sunması onun taşıdığı ideolojidedir. Maddi güç de, devletin taşıdığı ve diğer uluslara ve halklara ulaştırmaya çalıştığı fikir ve akidesinin gücünden kaynaklanır. Bu yüzden Rusya gibi bir ülkenin liderinin, devletin hangi ideolojiyi taşıdığını insanlara izah edip açıklaması, ardından da insanları onun etrafında toplaması gerekir ki, işte o zaman sömürgeci bir devlet değil de bir risalet halkı olabilsinler. Ama onun diğer devlet ve halklarla olan ilişkisi sadece çıkarlar ve menfaatler üzerine olup kendi halkıyla olan ilişkisi de terörizm, korkutma, zulüm ve Rus rejimine karşı çıkan herkesi hapsetmektir!
Bizler bu konuşmanın tüketim için, özellikle de devletin gücüne, onun hâlâ büyük olduğuna ve kolayca yenilemeyeceğine dair bir imaj yaymak için yapıldığını anlıyoruz ancak bu vakıaya aykırıdır; zira Rusya, kırılgan bir ekonomiye ve örümcek ağından daha zayıf bir toplumsal dokuya sahip. Tıpkı Avrupa ülkelerinin hali gibi ona da bunaklık ve yaşlılık isabet etmiştir. Şayet Müslümanların yaşadığı bölgeler olmasaydı, yaşlanması daha hızlanacak ve ayıpları net bir şekilde ortaya çıkacaktı. Ayrıca Rusya için yüz suyunu koruyacak herhangi bir belirti ve çözüm olmaksızın neredeyse üçüncü yılını tamamlayan Rusya-Ukrayna savaşı, Rusya’nın yöneticilerinin güvende olmadıklarını ve onların siyasette bir ayı olduklarını kanıtlamaktadır. Zira Amerika onları tuzağa düşürmüş ve Ukrayna bataklığına saplanmışlardır. Bu bataklıktan kurtulmanın yolu ise Amerika’nın itaat evine girmek ve şerrin başı Amerika’yı işitmek ve itaat etmektir.
Sonuç olarak diyoruz ki; İslam’ın ve Müslümanların hüküm sürdüğü tüm topraklar, artık zamanı gelmiş olan İslam Devleti’nin bağrına dönene kadar, Rus askerinin ve ordusunun sayısını artırmak Rusya’yı ve rejimini İslam ümmetinin tufanından korumayacaktır. İşte o zaman rejimin kuyrukları ve haydutları, Müslümanların gücünü, savaşma kabiliyetlerini ve karşısında sağlam dağların bile yıkıldığı akidelerinin gücünü bilecek ve kadın-erkek her Müslüman’a zulmeden, öldüren ve taciz eden herkesten hesap soracağız. O gün müminler de Allah’ın yardımıyla sevineceklerdir. İşte o zaman pişmanlığın hiçbir faydası olmayacağı gibi ordunuzun, dünyanın ikinci ordusu olmasının da hiçbir faydası olmayacak ve Sovyetler Birliği’nin çöküşü, ibret alan veya aklı olan ve hazır bulunup kulak veren kimseler için bir öğüt olacaktır.
Ey suçlu rejim: o halde Allah’a iman eden ve hiç kimseye zarar vermeden O’nu razı etmek için çalışan, Müslümanlar olmaları dışında hiçbir suçları olmayan Rusya Müslümanlarını takip etmeyi, onları tutuklamayı, aşağılamaya ve kadın ve erkekleri uzun süreler boyunca hapsetmeyi bırakın artık.
Hizb-ut Tahrir Merkezi Medya Ofisi İçin Yazan
Dr. Muhammed Et-Tamîzî