- |
- İlk yorumlayan ol!
- yazı boyutu yazı boyutunu küçült Yazı boyutu büyüt
بسم الله الرحمن الرحيم
Haber-Yorum
Yer ile Gök Birbirinden Ne Kadar Da Uzak!
Haber:
- Müslümanların başındaki yöneticiler Trump’ı tebrik etmek için yarışıyorlar.
- Bir grup Müslüman genç ve onlarla dayanışma içinde olanlar, Amsterdam’da Yahudi taraftarlarına karşı koyuyorlar.
Yorum:
Aşağılık ajan rejimler, kendilerinin ümmetin cinsinden olmadıklarını ve ümmete ait olmadıklarını teyit etmekte ısrar ettiler; zira Müslümanların duygularına açıkça meydan okuyarak seçimlerde zaferini ilan etmesinin ardından ABD Başkanı Trump’ı tebrik etmek ve ona itaat ve sadakat teklifleri sunmak için yarıştılar.Dolayısıyla bu ajan rejimler, Gazze, Lübnan ve başka yerlerde Amerika’nın doğrudan liderlik ettiği ve araçlarını kullandığı bir savaşta Müslümanların evlatlarının katledilmesini unuttukları gibi bu kâfirin Yahudilere doğrudan ve sınırsız destek açıklamalarını da unuttular. Peki hiç dikenden üzüm hasat edilir mi?!
Öte yandan bir grup Müslüman genç ve onlarla dayanışma içerisinde olanların, Amsterdam'da oynayan bir kulübü desteklemeye gelip Filistin'deki kardeşlerine karşı provokasyon ve tezahüratlar yapmalarının ardından bir grup Yahudi pisliğine karşı koymaları, Müslümanların duygularının birliğini, Ruveybida rejimlerden kurtulma arzularını ve kardeşlerini desteklemelerini engelleyen şeyin, İslam'ı ve halkını inkar eden nefret dolu Batı’nın doğrudan desteğiyle başlarına musallat olan aşağılık yöneticiler olduğunu teyit eden bir olaydır.
Ortada iki fotoğraf vardır; birincisi, Müslümanların başındaki Ruveybidaların küstahlık ve kibirlerini ve onların hem Müslümanların duygularına hem de Amerika ve Yahudilerin Filistin ve diğerlerine yönelik vahşi savaşlarında işledikleri suçları gördüklerinden dolayı duydukları öfkelerine ve acılarına meydan okumalarını, Amerika ve Yahudilere verdikleri desteklerini ve İslam ümmetinden uzaklaştıklarını yansıtmaktadır. İkincisine gelince; Müslümanların duygularının ve inançlarının birliğini ve onların aralarını ayıran hayali sınırlara inanmadıklarını yansıtmaktadır; zira Müslümanlar, yeryüzünün doğusunda ve batısında tek bir ümmet olup bu ümmet, “Allah’tan başka ilah yoktur” ve Allah’tan başka ibadet ve itaat edilecek kimse olmadığı üzerinde birleşmiştir. Dolayısıyla Müslümanların acıları da birdir, sevinçleri de birdir ve onlar kardeşlerine destek olmak için nefislerini ve paralarını feda etmeye hazırdırlar.
Ey İslam ümmeti ve ey insanlar için çıkarılmış en hayırlı ümmet: Allahu Teala’nın sevinci ve zaferiyle sevinin, Allah’ın izniyle ecrinizi daha da artıracak bir adım atarak O’na tabi olun, hitabınızda ve davetinizde aşağılık ve ajan rejimle bağlarını koparmaları ve bağları Allah Celle Celaluhu’ya bağlamaları için ordu içerisindeki evlatlarınıza odaklanın ki böylece Allahu Teala’nın bereketiyle Filistin’i ve işgal altındaki diğer tüm Müslüman toprakları kurtarmak için harekete geçsinler.
Ey İslam ümmeti; şunu bilin ki yöneticileriniz düşmanlarınızla ittifak kurdukları gibi ordularınızı, halkımızı katliam ve kıyımdan kurtarmak için Filistin’e yönlendirmek yerine onları düşmanınızın emrinin altına veriyorlar.Yahudiler Amerika ve Avrupa'nın silahlarıyla kardeşlerimizi, çocuklarımızı ve kadınlarımızı katlederken Ruveybidalar, askerlerimizi ve subaylarımızı Yahudilerin ve Batı’nın çıkarlarını korumak için kullanıyorlar. Müslümanların orduları bu alçakların emri altındayken Yahudiler neden korkacaklar ki?!
Ey Müslüman orduları: Kardeşleriniz katledilirken onların katilleriyle işbirliği mi yapıyorsunuz?! Sizleri dininizin ve milletinizin düşmanlarına hizmet etmek için kullananlara karşı sessiz mi kalacaksınız?!Bugün sizler iki seçenekle karşı karşıyasınız; ya sessiz kalıp rıza göstererek bunun sonucunda bu dünyada yıkım ve aşağılanmaya, kıyamet gününde ise rüsvaylık ve pişmanlığa maruz kalacaksınız, ya da harekete geçip bu yozlaşmış vandalların ellerini tutup onları engelleyerek, Yahudileri ve varlıklarını Filistin’den söküp atacak, kafir Batı’yı ve kuyruklarını mağlup edecek ve yeryüzünün her bir yerine adalet ve huzuru yayacak olan Nübüvvet Minhacı üzere İkinci Raşidi Hilafeti ilan etmesi için Hizb-ut Tahrir’e nusret vereceksiniz. Bu ise aziz olan Allah’a hiç de zor değildir. Zira Allahu Teala şöyle buyurmuştur: وَلَيَنْصُرَنَّ اللَّهُ مَنْ يَنْصُرُهُ إِنَّ اللَّهَ لَقَوِيٌّ عَزِيزٌ “Şüphesiz ki Allah, kendi dinine yardım edene mutlaka yardım eder. Şüphesiz ki Allah, çok kuvvetlidir, mutlak güç sahibidir.” [Hac 40]
Hizb-ut Tahrir Merkezi Medya Ofisi İçin Yazan
Dr. Abdulilah Muhammed – Ürdün