Çarşamba, 23 Cumade’s Sânî 1446 | 2024/12/25
Saat: (Medine Saati İle)
Menu
ana menü
ana menü
Ajan Bir Yönetici, Akıbeti Çöplük Olan Bir Mendil Gibidir!

بسم الله الرحمن الرحيم

Haber-Yorum

Ajan Bir Yönetici, Akıbeti Çöplük Olan Bir Mendil Gibidir!

Haber:

Suriye İnsan Hakları Gözlemevi’ne göre kaynaklar, Beşar Esad'ın, Heyet Tahrir Şam liderliğindeki askeri operasyon biriminin Halep’i ele geçirmesiyle başlayan olayların ardından iktidarı bırakma konusunda bir konuşma yapmayı reddettiğini söylediler.Geçtiğimiz cumartesi günü olayların hızlanması ve Esad’ın istifa konuşması yapmayı reddetmesi üzerine ordu ve güvenlik birimlerinin liderleri, subaylar ve yetkililer, suikast korkusuyla Şam'ı terk ederek köylerdeki evlerine gittiler.Kaynaklara göre Esad, İran’ın desteğine güveniyordu ancak İranlı milisler Halep savaşından sonra onu terk ettikleri gibi Rusya da Hama'daki eski rejim güçlerinin yenilgisinden sonra askeri destekten vazgeçti. (Sky News Arabia)

Yorum:

Esad ülkesini yok etti, halkını öldürdü, milyonlarcasını yerinden etti, öldürmenin, işkencenin ve istismarın en iğrenç türlerini ve yöntemlerini kullandı, bundan kadınlar ve çocuklar, hatta taşlar ve ağaçlar bile kurtulamadı... Sonunda yalnız kaldığı gibi yerinden edilmiş bir firari haline geldi.

O, bu yoldaki ilk kişi olmadığı gibi Allah'ın izniyle son kişi de olmayacaktır; zira ondan önce ajanlık yolunu izleyen onlarca yönetici olmuştur ki onlardan bazıları yerinden edilmiş firari bir şekilde yaşamış ve bazıları da aşağılanmış ve zelil bir şekilde ölmüştür. Ama bu ajanlar, Pakistan Devlet Başkanı Pervez Müşerref, İran Şahı Muhammed Rıza Pehlevi, Filipinler Devlet Başkanı Ferdinand Marcos, Panama Devlet Başkanı Manuel Noriega, Gürcistan Devlet Başkanı Eduard Şevardnadze, Endonezya Devlet Başkanı Suharto, Şili Devlet Başkanı Pinochet, Küba Devlet Başkanı Batista, Kongo Devlet Başkanı Mobutu, Tunus Devlet Başkanı Bin Ali, Sudan Devlet Başkanı Nimeiry, Mısır Devlet Başkanı Mübarek ve diğerleri gibi olan seleflerinden hiç ders almadılar.

Kendilerini köleleştirenler tarafından yüzüstü bırakılmalarının ardından kalpleri yürek acısından paramparça oldu. Bakın işte eski Gürcistan Cumhurbaşkanı Şevardnadze şunları söylüyor: “Amerikalılara istedikleri her şeyi, hatta istediklerinden daha fazlasını verdim, Sovyetler Birliği’nin çöküşünde kilit bir rol oynadım ve generallerini ordumuzu eğitmeleri ve yönetmeleri için getirdim, ancak bana ihanet ettiler ve bana karşı bir darbe düzenlediler.ABD Büyükelçisi benimle birlikte oturuyordu ve bir saat sonra onu meydanda, parlamento binasının önünde bana karşı olan protestocuların arasında gördüm ve bunu bana neden yaptıklarını bilmiyorum.”

Kaddafi'nin sözleri, efendilerin onu ve onun gibileri ne ölçüde yüzüstü bıraktıklarının en güzel ifadesiydi; zira kınayarak şöyle demişti: “Onları hayal kırıklığına uğratacak ne yaptım ki?” ve yürek acısı çekerek şöyle demişti: “Onlar, bana karşı kurulan komploya katıldılar.”Oğlu Seyfülislam, Libya ile İngiltere arasında ayrıcalıklı bir ilişkinin varlığını açıkça kabul etmiş ve şunları söylemişti: “Blair'in babamla mükemmel bir ilişkisi vardı.”

Şah’ın ayrılmasından önce ABD’nin İran’daki son büyükelçisi olan William Sullivan, “Amerika ve İran” adlı kitabında şöyle diyor: “Şah bana döndü ve şöyle dedi: Bana karşı faaliyet gösteren yabancı bir komplo var.Sovyetler ve İngilizlerin bunu yapmasına şaşırmadım ama beni her şeyden daha çok üzen şey Amerikan İstihbarat servisinin rolü olmuştur.”

Ümmetinin akidesiyle çelişen ve ona aykırı olan bir sistemle yöneten herkes bir ajandır, ülkesinin iradesini herhangi bir yabancı ülkeye ipotek eden herkes bir ajandır,kendilerini iktidara getirecek yabancı bir ülke arayan herkes bir ajandır ve sömürgeci ülkelerin planlarını uygulayan herkes bir ajandır; bu, ister mevcut isterse eskileri olsun İslam beldelerinin istisnasız tüm yöneticilerine intibak etmektedir.

Bu ajanlık çemberinden kurtulmak için yöneticinin ümmetine dayanması gerekir;bu da ancak Allah'ın Kitabı ve Rasulü Sallallahu Aleyhi ve Sellem'in sünneti üzere biat eden ümmet içinden, Müslümanlardan zulmü kaldıracak, onların izzet ve onurlarını yeniden iade edecek Müslümanlar için bir Halife seçilmesiyle olacaktır. وَللهِ الْعِزَّةُ وَلِرَسُولِهِ وَلِلْمُؤْمِنِينَHalbuki asıl izzet, ancak Allah'ın, Peygamberinin ve müminlerindir.” [Münefikun 8]

Hizb-ut Tahrir Merkezi Medya Ofisi İçin Yazan
Mühendis Hasbunnûr – Sudan

Yorum Ekle

Gerekli olan (*) işaretli alanlara gerekli bilgileri girdiğinizden emin olun. HTML kod izni yoktur.

yukarı çık

SİTE BÖLÜMLERİ

BAĞLANTILAR

BATI

İSLAMİ BELDELER

İSLAMİ BELDELER