Haber-Yorum

الَّذِينَ إِن مَّكَّنَّاهُمْ فِي الْأَرْضِ أَقَامُوا الصَّلَاةَ وَآتَوُا الزَّكَاةَ وَأَمَرُوا بِالْمَعْرُوفِ وَنَهَوْا عَنِ الْمُنكَرِ وَلِلَّهِ عَاقِبَةُ الْأُمُورِ

“Onlar (o müminler) ki, eğer kendilerine yeryüzünde iktidar verirsek namazı kılar, zekâtı verirler, iyiliği emreder ve kötülükten nehyederler. İşlerin sonu Allah’a varır.” [Hac 41]

Haber:

Büyük Suriye devriminin zaferi ve suçlu Esad rejiminin devrilmesi.

Yorum:

Yaklaşık on üç yıl süren bir devrimin ardından Allah Tebareke ve Teala, Suriye ordusunun unsurlarının çekilmesi ve liderlerinin kaçmasının ardından devrimcilerin zalim, yozlaşmış ve despot rejimi devirmesini sağladı.

Batıl varlıkları sarsan parlak sloganlarla başlatılan bu devrim, tertemiz gırtlaklardan şu sözleri haykırmıştı: "O (Devrim) Allah İçin, O Allah İçin", “İslami, İslami, Devrimimiz İslami”, “Halk İslami Hilafeti İstiyor.”

“Allah’tan Başka Hiç Kimseye Eğilmeyiz” Cuması, “Resulullah’ın Sancağı Bizi Birleştirir” Cuması, “Tek Ümmet, Tek Sancak Ve Tek Savaş” Cuması gibi mübarek isimler altında her hafta Cuma günleri faaliyetler…

Bu sloganlar, sömürgecinin acı gerçekliğe boyun eğme ve razı olma kültürünü yerleştirmek amacıyla, Müslümanların evlatlarına aşılamak için çok çaba sarfettiği mefhumlarına doğrudan bir tehdit oluşturduğundan dolayı, ümmetin düşmanlarına ve özellikle zalim Esad rejimi olmak üzere zalim yöneticilerin hoşuna gitmemişti.

Kâfir Batı, devrimcilerin gerçekleştirdiği zaferlerden ve Beşar rejiminin düşmenin eşiğine gelmesinin ardından durumun ciddiyetini hissetti ve İran ve onun Lübnan'daki partisinin yanı sıra Beşar’ın Suriye’nin büyük bir bölümünü yeniden ele geçirmesine önemli ölçüde katkıda bulunan Rusya aracılığıyla Beşar’a destek vermede geç kalmadı.

Bu olaylarda şehirlerin patlayıcı variller ve vahşi bombalamalarla yok edilmesinin yanı sıra binlerce insan şehit edildi.

Bu büyük fedakârlıkların ilk meyvesi, Suriye’yi yaklaşık elli üç yıl boyunca yöneten ve benzeri görülmemiş vahşeti, zorbalığı ve vampirliğiyle bilinen bir rejimin çökmesi oldu;zira hapishaneler, rejimin zebanileri tarafından en ağır, acımasız ve şiddetli işkence ve kötü muameleye maruz bırakılan ve en iğrenç hakaret ve küfürlere maruz kalan masum, saf ve muttaki insanlarla doluydu.İşte bu rejim, Allah’ın kendileri için çıkış yolu verdiği devrimcilerin yeni hareketi tarafından birkaç gün içinde düştü ve insanlar suçlu otoriteden ve kötü şöhretli Baas partisinden kurtuldu.

İnsanlar bu hayırdan dolayı sevindi ve her bir Müslüman bu tiranın ortadan kalkmasından dolayı mutlu oldu ve aşağılanmanın ve köleliğin olmadığı onurlu bir hayata olan umudunu tazeledi.

Ancak insanların istediği gibi mi olacak?Şam’daki halkımız geçmişten bir ders alacaklar mı yoksa Allahu Teala’nın indirdikleriyle hükmetmeyen daha karanlık bir rejimin tüneline yeniden mi girecekler?

Şam’daki halkımız, Mısır’da Mübarek’i devirdikleri, ardından -değişim umuduyla- yönetim sistemini değiştirmeyip olduğu gibi bırakan ve Allah’ın şeriatını egemen kılmayan Mursi’yi seçtikleri,sonra devrimlerinin kısa süre sonra, seleflerinden daha da utanç verici bir politikayla kendilerine geri dönen Sisi'nin darbesiyle yok edildiği gün olduğu gibibaşkalarının deneyimlerinden ders alacaklar mı?

Şam’daki halkımız, büyük fedakârlıkları ve hayatlarından geçen acı dolu yıllarını hafife alıp hayatlarının geri kalanını başka bir acı deneyimle heba mı edecekler?

Tüm izzet, tüm onur, tüm rıza ve tüm güvenlik, Allah Teberake ve Teala'nın koyduğu ve Rasulü Sallallahu Aleyhi ve Sellem'in üzerine indirdiği şeyde değil midir?

Şam’daki halkımızın, Allah Subhanehu ve Teala'nın Kitabı ve Rasulü Sallallahu Aleyhi ve Sellem'in sünneti ile hükmedecek Raşidi Hilafet yoluyla Allah Azze ve Celle’nin indirdikleriyle olan yönetimi ilan ederek ümmetin geri kalını için bir kandil olmalarının zamanı gelmedi mi?

Şam’daki halkımız, ya kendileri için Allahu Teala'nın kelimesinin olacağı ya da kendilerine daha fazla aşağılanma ve felaket getirecek olan şeyi seçecekleri tarihi bir kavşakta olduklarının farkına varacak mı?

Ey Şam’daki halkımız; Efendimiz Muhammed Sallallahu Aleyhi ve Sellem'in ümmeti için göz aydınlığı olun; bakın işte devrim boyunca, onun iyi ve kötü günlerinde aranızda yaşayan Hizb-ut Tahrir sizleri, hazırlamış olduğu projenin ve şerî delillerden istinbat etmiş olduğu anayasasının etrafında toplanmaya davet etmektedir; böylece sizin için bir başlangıç, bir lütuf, şeref ve izzet olacaktır.مَن كَانَ يُرِيدُ الْعِزَّةَ فَلِلَّهِ الْعِزَّةُ جَمِيعاً “Kim izzet ve şeref istiyor idiyse, bilsin ki, izzet ve şerefin hepsi Allah'ındır.” [Fatır 10]

Şunu çok iyi biliniz ki Hilafet kurulacaktır; zira bu, asla sözünden dönmeyen Rabbin vaadi ve Sadıkul Masduk Aleyhi Salatullahi ve Selamuhu’nun müjdesidir; ancak bu, vaat edilen izzetin çekirdeği ve diğer insanların dışında tek bir ümmet olan ümmetin geri dönüşünün başlangıç noktası olmanız için bir davettir.وَإِن تَتَوَلَّوْا يَسْتَبْدِلْ قَوْماً غَيْرَكُمْ ثُمَّ لَا يَكُونُوا أَمْثَالَكُمْ “Eğer O’ndan yüz çevirirseniz, yerinize sizden başka bir toplum getirir, artık onlar sizin gibi de olmazlar.” [Muhammed 38]

وَاللهُ غَالِبٌ عَلَى أَمْرِهِ وَلَكِنَّ أَكْثَرَ النَّاسِ لاَ يَعْلَمُونَ

“Muhakkak ki Allah emrinde galiptir. Fakat insanların çoğu bunu bilmezler.” [Yusuf 21]

Hizb-ut Tahrir Merkezi Medya Ofisi İçin Yazan
Bilal Zekeriya