- |
- İlk yorumlayan ol!
- yazı boyutu yazı boyutunu küçült Yazı boyutu büyüt
بسم الله الرحمن الرحيم
Haber-Yorum
İran Birçok İnsanı Kandıran Büyük Bir Yalancıdır!
Haber:
Uluslararası Şarkul Avsat gazetesi, Suriyeli Şiiler: “İran bizi kandıran en büyük yalancıdır ve projesi Suriye’yi mahvetti” başlığı altında bir haber yazmıştır ve haberde şöyle geçmektedir: “Şii mezhebine mensup Suriye vatandaşları, İran’ın Suriye’deki politikasından, Suriye’nin diğer bileşenlerini, özellikle de Sünni çoğunluğu korkutarak, gençlerini kandırarak ve onları Devrim Muhafızları milislerinin bir parçası olarak bölgedeki çıkarları için askeri yakıt olarak kullanıp sonra da terk ederek kendilerini kandırmasından şikayetçidir.Gözlemciler İran’ın en büyük yalancı olduğu, İran projesinin Suriye’yi yıktığı, halkını böldüğü, Şii ve Alevi mezheplerini Velayet-i Fakih projesinin piyonları haline getirdiği, bunun da Suriye’nin çoğunluğu ile uçurumu derinleştirdiği ve iki mezhebin evlatlarını, Suriye halkının yelpazesini birleştiren bir devrime karşı kaybedilen bir savaşın yakıtı haline getirdiği konusunda hemfikirdir.İranlılar Suriye’deki Şiilerin bir kısmını Kudüs’ü özgürleştirme davasıyla kandırırken, amaç ise İran için kazanımlar elde etmek, Suriye topraklarını Lübnan’daki Hizbullah’a silah geçirmek ve mezhepsel şiddeti körüklemek için kullanmaktır.”
Yorum:
İran rejiminin gerçekliği işte budur; ancak bundan daha da kötüsü İran’ın, ilk gününden itibaren iğrenç bir mezhepçiliğe dayanan, Müslümanların arasını bölen, onların bütünlüğünü parçalayan, Müslümanların arasına nefret ve nifak tohumları eken ve bunlar filizlenip büyüyene ve meyve verene kadar besleyen, birçok basit ve sıradan insanları bunlarla (nefret ve nifak tohumları) aldatan, bu temelde Müslümanlar arasında fitne yayan ve onları asıl düşmanları olan sömürgecilikten uzaklaştıran, onlardan bazılarını kör tarihsel nefret ve kinleri alevlendirip tutuşturduğu mezhep çatışmasıyla meşgul etmek için hareketler, dernekler ve merkezler kuran bir rejim olmasıdır.
Bu molla rejimine mukabil Suud Hanedanı yöneticileri gibi diğer yöneticiler de, özünde Müslümanları gerçek düşmanlarından, felaket ve musibetlerinin sebebi olan sömürgecilikten uzaklaştırmak olduğu halde dini ve Ehl-i Sünnet ve'l-Cemaat’i savunma kisvesi altındaMüslümanları hayali çatışmalarla meşgul eden partiler, dernekler ve merkezler kurdular. Bunu da Müslümanları sömürgeciliği ve küfrü Müslüman ülkelerden söküp atmayı talep eden değişim için çalışmaktan alıkoymak ve onları Sünni-Şii çatışması ve Müslümanlar arasındaki bölünmeyle meşgul etmek için yaptılar. Zira her iki rejim de İslam düşmanı olup Ehl-i Beyt’ten ve tüm Sahabe-i Kiram’dan nefret etmekte, Mustafa Sallallahu Aleyhi ve Sellem’in sünnetiyle savaşmakta ve onun sünnetinin hayat sahasına geri dönmesini engellemek için her türlü çabayı göstermektedirler. Dolayısıyla her iki rejim de insanları, Rasul Sallallahu Aleyhi ve Sellem’i, pak olan Âli Beyt’ini ve onun asil ve mübarek sahabelerini sevmekten uzaklaştırmaktadırlar.
Bunlar Amerika'yı kendileri için dost edinmiş, onun çıkarlarına hizmet etmek ve planlarını hayata geçirmek için çalışan rejimlerdir; bu planların başında İslam’a karşı savaşmak, Müslümanların vahdetini engellemek, Kudüs’ü özgürleştirme ve Ehl-i Sünnet ve'l-Cemaat’i savunma davası gibi şeylerle basit insanları aldatan ve saf insanların duygularını okşayan cafcaflı sloganların arkasında çalışmak, böylece birçok kişinin kalbini cezbetmek, onların akıllarını aldatmak ve gözlerini kör etmektir. Dolayısıyla ümmetin yaşadığı bölünme, eziyet, suç ve yozlaşma, Batı’nın dostları olan bu tiranlar yüzündendir.
Bu gözlemcilerin yukarıdaki haberde ifade ettikleri, İran rejiminin ve Müslüman ülkelerindeki diğer mevcut rejimlerin suç ve yalanlarının buzdağının sadece görünen kısmıdır. Nitekim İran rejiminin Afganistan, Irak, Suriye, Körfez, Yemen ve Lübnan’da Amerika’ya verdiği açık hizmetler sadece birkaç örnektir.
Evet, özellikle Ehl-i Sünnet ve'l-Cemaat’i sevdiklerini ve desteklediklerini iddia eden rejimler olmak üzere diğer rejimler gibi İran da asrın en büyük yalancısıdır; zira onların hepsi Batı'nın dostları ve İslam’ın ve Müslümanların düşmanıdırlar.
Hizb-ut Tahrir Merkezi Medya Ofisi İçin Yazan
Müh. Bahir Salih