- |
- İlk yorumlayan ol!
- yazı boyutu yazı boyutunu küçült Yazı boyutu büyüt
بسم الله الرحمن الرحيم
Haber - Yorum
Erdoğan Yahudi Varlığına, Suriye'de Türkiye İle Koordinasyon Kurma Çağrısında Bulunuyor!
Haber:
Geçtiğimiz Cumartesi günü, yani 28/12/2024 tarihinde, Russia Today kanalının internet sitesi (uyarlanmıştır), İbranice bir kanaldan şu başlık altında bir haber aktarmıştır: “İsrail”, Esad’ın ardından Erdoğan’ın Suriye ile ilgili sunduğu talebini reddetti”; zira Erdoğan, Türkiye’nin Suriye’ye girişinin bir parçası olarak Yahudi ordusuyla bir koordinasyon mekanizması kurulmasını talep etti; İbrani kanalı, Erdoğan’ın iletişim kanalları aracılığıyla Yahudi varlığıyla temasa geçtiğini ve onun ordusu ile güvenlik güçlerinden, Suriye’deki faaliyetlerini Türkiye ile koordine etmelerini istediğini ifade etti ve kanal, Yahudi varlığının Erdoğan’ın talebine şu an için yanıt vermemeye karar verdiğini bildirdi.
Yorum:
Ne zaman güvenlik koordinasyonundan ve bunun vahim sonuçlarından bahsedilse aklımıza, Filistin'de Filistin otoritesi ile Yahudi varlığı arasındaki ve Suriye'de de Yahudi varlığı ile Rusya arasındaki güvenlik koordinasyonu geliyor. Yahudiler ve otorite arasındaki güvenlik koordinasyonuna gelince; hiç kimse bundan habersiz değildir. Zira Yahudi ordusu, bir evi yıkmak, aranan bir kişiyi tutuklamak veya tasfiye etmek için Filistin'in şehir ve köylerine baskın yapmaya karar verdiğinde otoriteye bilgi vermektedir.Bunun üzerine otoritenin güvenlik güçleri, Yahudiler suçlarını tamamlayana kadar tamamen olay yerinden kaybolmakta veya Yahudi ordusu bu aşağılık otoriteye, suçu kendi adına işlemesi görevini vermektedir;otorite de bugünlerde Cenin’de ve Cenin kampında yaptığı gibi Yahudilerin talep ettiği kişileri tutuklamakta ya da öldürmektedir. Yahudiler ve Rusya arasında Suriye'deki koordinasyon da aynı şekilde bilinmektedir; zira kaç kez Yahudilerin orduları, silah depolarını veya Lübnan'daki İran Hizbullah'ına gönderilmek üzere olan silah taşıyan kamyonları bombalamıştır ki tüm bunlar Rusya ile koordinasyon içinde, yani Rusya'nın kıllarını bile kıpırdatmayan askeri güçlerinin gözü ve kulağı önünde yapılmıştır; dolayısıyla Yahudiler hareket etmekte özgürdür!Her iki durumda da güvenlik koordinasyonu, sadece Yahudilerin lehine olmuştur.
Bugün Erdoğan, belki de Yahudi uçaklarının Türk askerlerinin bulunduğu bazı yerleri bombalayacağı, onların bazılarını öldüreceği, Erdoğan’ı halkının önünde zor bir duruma düşüreceği ve böylece Erdoğan'ın Yahudilere cevap vermek zorunda kalacağı -ki bu, Erdoğan'ın istemediği bir şeydir- korkusuyla, Yahudilere Suriye’de kendisiyle koordinasyon kurmalarını teklif ediyor.Erdoğan’ın şaşırtıcı bir şekilde Suriye’de Yahudilerle koordinasyon kurma talebi, Yahudilerin Suriye’ye yönelik tekrarlanan saldırılarına ve Suriye'nin askeri ve endüstriyel yeteneklerinden geriye kalanların yok edilmesine zımni bir onay içermektedir. Görünen o ki bu Erdoğan’ı hiç ilgilendirmiyor; aksine onu ilgilendiren şey, sadece Suriye’ye yönelik herhangi bir saldırı gerçekleştirmeden önce Yahudilerle koordinasyon kurmaktır ki böylece Mahmud Abbas otoritesinin yaptığı gibi Türk kuvvetlerini operasyon sahalarından uzaklaştırabilsin, hatta belki de her iki taraf, Yahudi ordusu tarafından bombalanacak hedefler konusunda da anlaşabilir. Bu da, Yahudilerin işlediği suçlara karşıymış gibi görünmeye çalışsa da Erdoğan’ın suçunun ve Suriye’nin yıkımında Yahudilerle yaptığı işbirliğinin boyutunu göstermektedir; dolayısıyla Erdoğan, Yahudilere Suriye’nin bir karış toprağına dahi saldırmaları halinde eşi benzeri görülmemiş birliklerle onlarla savaşacağı ve onları aşağılanmış bir şekilde Suriye’den çıkaracağı konusunda sert bir dille uyarıda bulunmak yerine, bakın işte Yahudilerden, Suriye'yi vurmak için kendisiyle koordinasyon kurmalarını talep ediyor!
Bu Erdoğan ve Müslümanların başındaki diğer yöneticilerin yönetimlerinin altında Müslümanlar için bir kalkınma ve izzet olmayacaktır; dolayısıyla bu ajanlar iktidar koltuklarına çöreklenmiş bir şekilde kaldıkları sürece ülkemiz gasp edilmiş ve onurumuz ve kanlarımız da heba edilmiş olarak kalacaktır.
Hizb-ut Tahrir Merkezi Medya Ofisi İçin Yazan
Muhammed Ebu Hişam