Pazartesi, 06 Recep 1446 | 2025/01/06
Saat: (Medine Saati İle)
Menu
ana menü
ana menü
İran ve Sahte Malları!

بسم الله الرحمن الرحيم

Haber-Yorum

İran ve Sahte Malları!

Haber:

İran Yüksek Ulusal Güvenlik Konseyi Sekreteri Ali Ekber Ahmadiyan, rejimin düşen lideri Beşar Esad’ın devrilmesinin ardından Suriye'de Yahudi varlığına karşı “yeni bir direnişin” ortaya çıkacağını söyledi; İran haber ajansı IRNA Ahmadiyan'ın şöyle dediğini aktardı; “Suriye topraklarının Siyonist varlık tarafından işgal edilmesiyle birlikte önümüzdeki yıllarda ortaya çıkacak yeni bir direniş doğmuştur.”(Sama Haber Ajansı)

Yorum:

İran liderlerinin açıklamalarını dinleyen ya da okuyan birisi, onların hala hayal ve fanteziler dünyasında yaşadıklarını düşünür ama ben onların öyle olduklarını düşünmüyorum;ancak maskaralıklardan, tantanadan ve sahte direnişten başka satacak bir şeyleri olmadığını anladıkları için, bayatlamış ve uzak yakın herkes tarafından yalan olduğu idrak edilmiş aynı melodiyi çalmaya devam ediyorlar!

İran rejimi, Filistin, Lübnan, Şam ve tüm bölgede imajı ifşa olmuş ve yerle bir edilmiş olmasına rağmen hala direnişi destekleyen, Yahudilerle savaşan ve Amerika’ya düşman olan bir direniş rejimiymiş gibi konuşmaktadır.

Daha da kötüsü, modern çağın en büyük suç siciline sahip yıkılmış Beşar rejimini bir direniş ve karşı koyuş olarak kabul etmesidir!İran’ın desteklediği ve devrim yılları boyunca onunla el ele verdiği devrilen Beşar rejimi, Şam halkına yapmadık hiçbir zulüm ve suç bırakmadı. Bu rejim, Yahudi varlığına tek bir kurşun dahi sıkmadı, işgal altındaki Golan’ı kurtarmak için parmağını bile kıpırdatmadı, Yahudi uçaklarının Şam'daki saraylarına, merkezlerine ve karargahlarına düzenlediği saldırılara asla karşılık vermedi ve meşhur deyimiyle gaspçı varlığa karşı zillet ve aşağılanma sahnesinde cevap hakkını saklı tutmaya devam etti.İran Ulusal Güvenlik Yüksek Konseyi Sekreteri hangi direnişten ve karşı koyuştan bahsediyor Allah aşkına?!

İran’ın kendisine gelince; Lübnan'daki partisini Yahudi varlığının karşısında kaderiyle nasıl karşı karşıya bıraktığını, Yahudi varlığının genel sekreterini ve diğer üst düzey liderlerini öldürdüğü, merkezini yok ettiği ve partiye ait binlerce silaha el koyduğu, ardından güney Lübnan’ın egemenliğini kendi egemenliği haline getirdiği, orayı güneyden ayrılmaya ve uzak durmaya zorladığı, sahasını Gazze'den ayırdığı ve direnişe destek dediği şeyi sona erdirdiği aşağılayıcı bir ateşkes anlaşmasına boyun eğmeye zorladığını gördüğümüz halde ardından İran'ın liderleri gelmiş direnişi desteklemekten bahsediyorlar!Bölgedeki ana partilerinin başını, karnını ve sırtını açıkta bırakıp bunun için hiçbir şey yapmazlarken hangi direnişten bahsediyorlar?

Gazze’ye gelince; İran rejiminin yalanlarının en büyük tanığıdır; zira Gazze, Yahudi varlığının kendisine karşı yürüttüğü soykırım ve suç savaşının ikinci yılına girdi ama İran, Kudüs Gücü’nü, Devrim Muhafızlarını, deniz araçlarını, uçaklarını ya da gerçek füzelerini bu savaş için harekete geçirmedi ve Yahudi varlığına karşı Şam halkına yaşattıklarının onda birini bile yaşattığını görmedik.

Evet, İran'ın bölgede kendisini pazarladığı malı, direniş ve karşı koyuş yalanıdır;bu nedenle İran Ulusal Güvenlik Yüksek Konseyi sözcüsü ancak İran'ın Şam’dan aşağılık ve utanç içinde sürülmesinden sonra Şam’daki direnişin oluşumundan bahsedebilmiştir. Ancak zamanın çarkı geriye dönmüyor; dolayısıyla İran'ın durumu ifşa olmuş olup ona ancak basireti ve bakış açısı kör olan aldanabilir.

Hizb-ut Tahrir Merkezi Medya Ofisi İçin Yazan
Müh. Bahir Salih

Yorum Ekle

Gerekli olan (*) işaretli alanlara gerekli bilgileri girdiğinizden emin olun. HTML kod izni yoktur.

yukarı çık

SİTE BÖLÜMLERİ

BAĞLANTILAR

BATI

İSLAMİ BELDELER

İSLAMİ BELDELER