Cumartesi, 11 Recep 1446 | 2025/01/11
Saat: (Medine Saati İle)
Menu
ana menü
ana menü
Pakistan ve Afganistan Arasındaki Son Gerginlikler Nereden Kaynaklanıyor?

بسم الله الرحمن الرحيم

Haber - Yorum

Pakistan ve Afganistan Arasındaki Son Gerginlikler Nereden Kaynaklanıyor?

Haber:

Pakistan’ın Afganistan’ın sınır bölgelerine yönelik düzenlediği son saldırılar, aralarında kadın ve çocukların da bulunduğu 50’den fazla Afganlının ölümüyle sonuçlandı.Bu şiddetli eylem, iki ülke arasındaki gerilimin önemli ölçüde tırmanmasına neden oldu.Buna karşılık Afganistan da Pakistan mevzilerine sınırlı misilleme-intikam saldırıları düzenledi.Durumun kötüleşmesiyle birlikte Pakistan’daki Afgan mülteciler Pakistan hükümetinin artan baskısıyla karşı karşıya kaldılar ve bu da bölge genelinde korkuların artmasına neden oldu.

Yorum:

Pakistan, “terörle mücadele” gerekçesi altında bu saldırılara devam etmekte ve Pakistan Taliban Hareketini terörist bir grup olarak nitelendirmektedir.Bunun da ötesinde Afganistan hükümetini bu hareketi barındırmakla suçlamaktadır.Ancak NATO’nun 20 yıllık Afganistan işgali sırasında bizzat Pakistan da Afgan Müslümanlar ve aşiret toplulukları için bir tehdit oluşturmuştur; zira NATO’nun malzeme ve teçhizatları Pakistan toprakları üzerinden nakledilmiştir. Ayrıca Eymen ez-Zevahiri’yi (Allah rahmet eylesin) hedef alması gibi ABD insansız hava aracı saldırılarında, Pakistan hava koridorunun bu operasyonlar için bir koridor olarak kullanıldığı bildirilmiştir.

Pakistan bugün bile her iki ülkedeki Müslümanlar için bir tehdit olmaya devam ediyor. Amerika'nın baskıcı politikalarıyla aynı hizaya gelmiş gibi görünen Pakistan, askeri odağını Hindistan'dan ve işgal altındaki Keşmir'den uzaklaştırarak Durand Hattı yakınındaki Müslümanları bastırmaya çalışıyor. Hindistan'ın Çin karşısındaki konumunu güçlendiren bu politikalar Müslümanları birincil kurbanlar haline getirmiştir. Bu tür gündemlerin uygulanmasının sorumluluğu Müslüman ülkelerin hain yöneticilerine aittir.

Nitekim Pakistan, Afgan mültecilere yönelik baskıcı ve düşmanca yaklaşımını genişletmiştir.Zira son zamanlarda polis onların tutuklamalarını yoğunlaştırmakta, evlerini basmakta, onların göçmenlik kartlarına el koymakta ve “ailelerinden (erkeklerin) karakola gelmelerini” talep etmektedir.

İslam beldelerindeki en büyük orduya sahip nükleer bir güç olmasına rağmen, küresel düzeyde Müslümanların karşı karşıya kaldığı krizlere kayıtsız kalmaktadır.Filistin işgal altında yanarken, Keşmir boyunduruk altında kalmaya devam ederken ve özellikle Modi rejimi altındakiler olmak üzere Hindistan’daki Müslümanlar sürekli baskıya maruz kalırlarken Pakistan pasif bir gözlemci olmaya devam etmektedir. Bu ülke, Müslümanların düşmanlarına yumuşak davranırken, Müslümanlara ise sert davranmaktadır;zira bugün Hinduların Pakistan’a girmeleri, Afganların girmesinden daha kolay bir hale gelmiştir. Bu olanların bir sonucu olarak, Afganistan’da ona yönelik düşmanlık duyguları tırmanışa geçmiştir.

Ancak Afgan hükümeti, kamuoyuna ve duygulara İslami ilkelere göre liderlik etmede başarısız olmuş ve bunun yerine milliyetçi eğilimlerin kök salmasına izin vermiştir. Dolayısıyla sorun, ulusal devletlerin, ister cumhuriyet, ister krallık, isterse başka bir şekilde olsun, sadece ulusal çıkarlarına öncelik vermesi keyfiyetinde yatmaktadır.

Bu zorluklara çözüm bulmak ve bu tür tehditleri ortadan kaldırmak için, milliyetçiliği ve -ulusal sınırlar ve ulusal çıkarlar gibi- onun tezahürlerini terk etmek gerekir ve köklü çözüm, Müslümanları birleştirmek, hain yöneticileri ortadan kaldırmak ve zulmü ve baskıyı Müslümanlardan önlemek için Nübüvvet Minhacı üzere İkinci Raşidi Hilafetin kurulmasında yatmaktadır.

Hizb-ut Tahrir Merkezi Medya Ofisi İçin Yazan
Yusuf Arslan - Afganistan

Yorum Ekle

Gerekli olan (*) işaretli alanlara gerekli bilgileri girdiğinizden emin olun. HTML kod izni yoktur.

yukarı çık

SİTE BÖLÜMLERİ

BAĞLANTILAR

BATI

İSLAMİ BELDELER

İSLAMİ BELDELER