Haber-Yorum

Avrupalı Dışişleri Bakanları Kana Bulanmış Elleriyle Suriye’yi Ziyaret Ediyor ve Batı Medyası Tokalaşmaları Tartışıyor!

Haber:

3 ocakta Fransa ve Almanya Dışişleri Bakanları Jean-Noël Barro ve Annalina Berbock, yeni Suriye yönetiminin başkanı Ahmed eş-Şara ile görüşmek üzere Şam’ı ziyaret ettiler.Ziyaret sırasında Suriye için yeni bir anayasa hazırlanmasına yardımcı olunmasını, küçük etnik grupların korunmasını ve iktidarın barışçıl bir şekilde geçişinin sağlanmasını önerdiler.Batı medyasının dikkati, Ahmed eş-Şara’nın Fransa Dışişleri Bakanı ile tokalaşıp Almanya Dışişleri Bakanı ile tokalaşmamasına odaklanmıştır.Bu konuda yorum yapan çeşitli Batılı medya platformları, Suriye’de hoşgörü ve kadın haklarının geleceği konusunda şüphe tohumları ekmeye çalıştı.

Yorum:

Alman Dışişleri Bakanı kadın haklarından bahsederken, Fransız mevkidaşı ise küçük etnik gruplardan bahsetmekte ve Yahudi varlığının sivilleri hedef almasını açıkça desteklediği gibi Fransız hükümeti ise camileri kapatmakta ve Müslümanlara ikinci sınıf vatandaş muamelesi yapmaktadır!

Avrupa’da manşetler tokalaşıp selamlaşma etrafında dönmektedir; bu da onların, Avrupa’nın liberalizm ve cinsiyet eşitliği kisvesi altında kadınlara uyguladığı baskıyla başları yeterince dertteyken, Suriye’deki kadınlar hakkında korktukları anlamına gelmektedir.

Avrupa ülkeleri, Gazze halkına yönelik soykırımı açıkça onaylayıp desteklemekte olup uzun süreli terör yönetimi boyunca da Beşar'ı desteklemişlerdir.Şimdi de açık bir ikiyüzlülük yaparak ahlaki yargıçlar gibi davranmak istiyorlar ve Müslümanlara kadın hakları ve nasıl medeni olunacağı konusunda ders vermeye çalışıyorlar!

Bu bakanlar, elleri Müslümanların kanına bulanmış olan ve Suriye’deki sömürgeci nüfuzlarını sürdürmeye çalışan ülkeleri temsil etmektedirler.Bu bakanların hiçbiri diplomatik bir selamı hak etmedikleri gibi getirmiş oldukları şeyler de Suriye’nin geleceği için bir fayda ya da refah değildir.Oysa Suriye’nin geleceğinin her türlü Batı etkisinden arındırılması, aksine sadece İslam temelinde inşa edilmesi gerekir.

Hizb-ut Tahrir Merkezi Medya Ofisi İçin Yazan
Yunus Biskurçik