- |
- İlk yorumlayan ol!
- yazı boyutu yazı boyutunu küçült Yazı boyutu büyüt

بسم الله الرحمن الرحيم
Haber - Yorum
Gazze Ölüyor!
Haber:
Gazze'de her gün en az 100 çocuk öldürülüyor ya da yaralanıyor. (Kuveyt, Al Qabas gazetesi)
Yorum:
Gazze ölüyor ve Müslüman orduları kışlalarında konuşlanarak, Allahu Teala’nın şu emrine icabet edip Filistin'i gaspçı Yahudilerden kurtarmak ve Gazze'ye destek olmak için harekete geçmiyorlar: وَاقْتُلُوهُمْ حَيْثُ ثَقِفْتُمُوهُمْ وَأَخْرِجُوهُمْ مِنْ حَيْثُ أَخْرَجُوكُمْ “Onları (size karşı savaşanları) yakaladığınız yerde öldürün. Sizi çıkardıkları yerden siz de onları çıkarın.” [Bakara 191]Bu ordular bizimle birlikte mi yaşıyor; bizim hissettiklerimizi hissediyor ve bizim düşündüğümüzü düşünüyorlar mı?! Ne oldu size ey ordular?!Dünya zihinlerinizi ve kalplerinizi ele mi geçirdi ki Gazze ve tüm Filistin topraklarındaki ölüm, yıkım ve açlık sahneleri sizi gaspçı kafirlere karşı cihat etmek için harekete geçirmiyor?! Yöneticilerin vicdanlarınızı satın aldığı maaşlar size, Allah'tan, Rasulü'nden ve O'nun yolunda cihattan daha mı sevimlidir?!
“Ey Müslüman ülkelerdeki ordular, özellikle de Filistin’in çevresindeki ordular!
Özür beyan edenlerin hâlâ bir bahanesi kaldı mı? Bahane uyduranların hâlâ uyduracak bir bahanesi kaldı mı? Yahudilerin saldırganlığını ve katliamlarını gördüğünüz, işittiğiniz hâlde saldırganlıklarını püskürtmek ve varlıklarını ortadan kaldırmak üzere Ribât topraklarına, mübarek Toprak Filistin’e yönelmek yerine nasıl olur da hareketsiz bir şekilde yerinizde durabiliyorsunuz? Kudret ve izzet sahibi Allah’ın şu sözlerini okuduğunuz halde nasıl olur da yerinizde hareketsiz kalmayı kabul edebiliyorsunuz?يَا أَيُّهَا الَّذِينَ آمَنُوا مَا لَكُمْ إِذَا قِيلَ لَكُمُ انْفِرُوا فِي سَبِيلِ اللَّهِ اثَّاقَلْتُمْ إِلَى الْأَرْضِ أَرَضِيتُمْ بِالْحَيَاةِ الدُّنْيَا مِنَ الْآخِرَةِ فَمَا مَتَاعُ الْحَيَاةِ الدُّنْيَا فِي الْآخِرَةِ إِلَّا قَلِيلٌ * إِلَّا تَنْفِرُوا يُعَذِّبْكُمْ عَذَااباً أَلِيماً وَيَسْتَبْدِلْ قَوْماً غَيْرَكُمْ وَلَا تَضُرُّوهُ شَيْئاً وَاللَّهُ عَلَى كُلِّ شَيْءٍ قَدِيرٌ “Ey iman edenler! Ne oldunuz ki, size “Allah yolunda sefere çıkın” denilince, yere çakılıp kaldınız. Yoksa ahiretten vazgeçip dünya hayatını mı seçtiniz? Oysa ahirete göre dünya hayatının yararı, pek az bir şeydir. Eğer Allah, yolunda sefere çıkmazsanız, sizi elem dolu bir azap ile cezalandırır ve yerinize sizden başka bir toplum getirir. Siz ise O’na hiçbir zarar veremezsiniz. Allah, her şeye hakkıyla gücü yetendir.” [Tevbe 38-39]
Sömürgeci kâfirlerin adımlarını birebir takip eden, Allah ve Rasûlüne itaati arkalarına atan yöneticilere itaati etmeyi mazeret olarak mı öne sürüyorsunuz? Onlar, Yahudilere karşı savaşmak istemiyor! Tarafsızmış gibi görünseler de aslında Yahudilere daha yakındırlar. Bu yöneticiler, Yahudiler Filistin’de katliam yaparken onların arkalarını kolluyorlar! Onlara itaat ederek ne bu dünyadaki rezillikten kurtulabilirsiniz ne de ahiretteki azaptan! Son pişmanlığınız hiçbir işe yaramayacak!إِذْ تَبَرَّأَ الَّذِينَ اتُّبِعُوا مِنَ الَّذِينَ اتَّبَعُوا وَرَأَوُا الْعَذَابَ وَتَقَطَّعَتْ بِهِمُ الْأَسْبَابُ * وَقَالَ الَّذِينَ اتَّببَعُوا لَوْ أَنَّ لَنَا كَرَّةً فَنَتَبَرَّأَ مِنْهُمْ كَمَا تَبَرَّءُوا مِنَّا كَذَلِكَ يُرِيهِمُ اللهُ أَعْمَالَهُمْ حَسَرَاتٍ عَلَيْهِمْ وَمَا هُمْ بِخَارِجِينَ مِنَ النَّارِ “İşte o zaman (görecekler ki) kendilerine uyulup arkalarından gidilenler, uyanlardan hızla uzaklaşırlar ve (o anda her iki taraf da) azabı görmüş, nihayet aralarındaki bağlar kopup parçalanmıştır. Uyanlar: “Keşke bizim için dünyaya bir dönüş olsa da, bizden uzaklaştıkları gibi biz de onlardan uzaklaşsak” derler. Böylece Allah onlara, hasretini çekecekleri işlerini gösterir. Onlar cehennemden çıkmayacaklardır.” [Bakara 166-167] Allah’a isyan konusunda yöneticilere itaat etmek büyük bir suçtur.يَوْمَ تُقَلَّبُ وُجُوهُهُمْ فِي النَّارِ يَقُولُونَ يَا لَيْتَنَا أَطَعْنَا اللهَ وَأَطَعْنَا الرَّسُولَا * وَقَالُوا رَبَّنَاا إِنَّا أَطَعْنَا سَادَتَنَا وَكُبَرَاءَنَا فَأَضَلُّونَا السَّبِيلَا * رَبَّنَا آتِهِمْ ضِعْفَيْنِ مِنَ الْعَذَابِ وَالْعَنْهُمْ لَعْناً كَبِيراً “Yüzleri ateşe çevrildiği gün, “Keşke Allah’a itaat etseydik, resulü dinleseydik” diyecekler. Ve ekleyecekler: “Rabbimiz! Biz efendilerimizi ve büyüklerimizi dinledik, onlar da bizi yoldan saptırdılar. Rabbimiz! Onlara iki kat azap ver ve onları ağır bir şekilde lânetle!” [Ahzab 66-68]
Ey ordular… İçinizde, orduya liderlik edip kudret ve izzet sahibi Allah’ın vaadini yerine getirmek üzere bize yardım edecek hiç mi aklı başında bir adam yok? وَعَدَ اللهُ الَّذِينَ آمَنُوا مِنكُمْ وَعَمِلُوا الصَّالِحَاتِ لَيَسْتَخْلِفَنَّهُمْ فِي الْأَرْضِ كَمَا اسْتَخْلَفَ الَّذِينَ مِن قَبْلِهِمْ “Allah, içinizden, iman edip de salih ameller işleyenlere, kendilerinden öncekileri egemen kıldığı gibi onları da yeryüzünde mutlaka egemen kılacağına dair vaatte bulunmuştur.” [Nur 55] İçinizde, orduya liderlik edip içinde yaşadığımız bu ceberut saltanattan sonra Hilafeti kurmak ve böylece Rasûlullah SallAllahu Aleyhi ve Sellem’in müjdesini gerçekleştirmek üzere bize yardım edecek hiç mi aklı başında bir adam yok?ثُمَّ تَكُونُ مُلْكاً جَبْرِيَّةً فَتَكُونُ مَا شَاءَ اللهُ أَنْ تَكُونَ ثُمَّ يَرْفَعُهَا إِذَا شَاءَ أَنْ يَرْفَعَهَا ثُمَّ تَكُونُ خِلَافَةً عَلَى مِنْهَاجِ النُّبُوَّةِ ثُمَّ سَكَتَ“Daha sonra ceberut bir saltanat olacaktır. O da Allah’ın dilediği kadar devam edecektir. Ardından Allah dilediği zaman onu ortadan kaldıracaktır. Sonra, nübüvvet metodu üzere Hilafet olacaktır. Sonra da sustu”
İçinizde, orduya liderlik edip, Ruveybida yöneticilerin Yahudilere karşı savaş açılmaması için koydukları barikatları yıkacak, sonra da ‘es-Sâdiku’l-Masdûk’un (doğru ve doğrulanan) haber verdiği müjdeyi gerçekleştirmek üzere İslam ordularını harekete geçirecek hiç mi aklı başında bir adam yok? Buhari Sahih’inde şöyle rivayet etmiştir: تُقَاتِلُكُمُ الْيَهُودُ فَتُسَلَّطُونَ عَلَيْهِمْ “Yahudiler sizinle savaşacaktır! Fakat neticede siz onlara musallat kılınacaksınız!” Müslim de Sahih’inde şöyle rivayet etmiştir: لَتُقَاتِلُنَّ الْيَهُودَ فَلَتَقْتُلُنَّهُمْ “Yahudilerle savaşacaksınız ve onları alabildiğine öldüreceksiniz.” Ancak bu şekilde Yahudi varlığını Mübarek Topraktan söküp atarsanız. Sonra da Mübarek Toprak, tıpkı Ömer’in fethettiği, Selahaddin Eyyubi’nin kurtardığı ve Sultan Abdülhamid’in koruduğu gibi yeniden İslam yurduna dönüşecektir. وَيَوْمَئِذٍ يَفْرَحُ الْمُؤْمِنُونَ * بِنَصْرِ اللَّهِ يَنْصُرُ مَنْ يَشَاءُ وَهُوَ الْعَزِيزُ الرَّحِيمُ “O gün Allah’ın zafer vermesiyle müminler sevinecektir. Allah, dilediğine yardım eder. O, mutlak güç sahibidir, çok merhametlidir.” [Rum 4-6]”
Konuşma Hizb ut-Tahrir'in şu son neşriyatından nakledilmiştir:Ey Ordular! “Size ne oldu ki “Allah yolunda savaşa çıkın” denildiği zaman yere çakılıp kalıyorsunuz.” [Tevbe 38]
Hizb-ut Tahrir Merkezi Medya Ofisi İçin Yazan
Abdulaziz Munîs