- |
- İlk yorumlayan ol!
- yazı boyutu yazı boyutunu küçült Yazı boyutu büyüt

بسم الله الرحمن الرحيم
Haber-Yorum
İslam, Dinler Arası Diyalogdan Çok Ama Çok Uzaktır!
Haber:
5 Temmuz 2025'te, Tanzanya'nın Darüsselam kentinin eteklerindeki Kawi'de bulunan “Ayağa Kalk ve Parla” kilisesinde yeni bir ibadet salonu açıldı. Bu hizmet, kendini “peygamber” ilan eden ve 2020 yılında verdiği vaazda, kutsal yağla kendilerini meshetmek için acele eden 20'den fazla ibadet edenin izdihamda hayatını kaybetmesine neden olan misyoner Boniface Mwamposa tarafından yönetiliyor.
Yorum:
Açılış töreni, demokratik ve laik değerlerin pekiştirilmesi için istismar edildi; zira Cumhurbaşkanı Samia, halk Ekim 2025'te yapılacak genel seçimlere hazırlanırken ulusal uyumun korunmasının önemine vurgu yaparak Tanzanyalıları ülkede yerleşik barış ve birliği korumaya teşvik etmiştir.
Ayrıca benzer bir olay da, son derece tehlikeli dini bir gündemi empoze etmek için istismar edilmiş olup bu şeytani kampanyayı temsil eden eylemlerin birçoğu yakından izlenmiş ve teyit edilmiştir.
Törene, İslami geçmişe sahip Müslüman liderler ve siyasetçilerin yanı sıra sıradan Müslümanlar da tanık oldu ve kilisede gayrimüslimlerle birlikte dua edildi ve hatta bazıları İslami hüküm ve fikirlere karşı açıklamalarda bulundu.
Atama töreni önemli bir rol oynadı ve ülke içinde toplumsal veya dini uyum adına vaaz ve İslam ve Hristiyanlık arasında dinler arası diyalog çağrısı yapmak için geniş çağlı bir platform olarak kullanıldı. Nitekim Batı, misyonerler, oryantalistler, kültürel faaliyetler, medya, fikri ve siyasi manipülasyonlarla Müslümanları inançlarından uzaklaştırmayı başaramayınca, 1932 yılında Fransa'nın Kahire'deki El-Ezher Üniversitesi'ne bir heyet göndererek başlattığı dinler arası diyalog girişimine başvurmuştur.
Kapitalist devletlerin teşvik ettiği dinler arası diyalog kampanyasının temel amacı, İslam'ın kapsamlı bir sistem olarak hayata geri dönmesini engellemektir; çünkü İslam, onların kapitalist ilkelerinin ve medeniyetlerinin varlığını tehdit ettiği gibi çıkarlarını ve nüfuzlarını da yok edecektir.
Batılı kapitalistler, dinler arası diyalog yoluyla Müslümanların zihinlerindeki İslami kültürü silmeye çalışıyor ve bunu da Müslümanların kendi kültürlerine, kaynaklarına ve hükümlerine olan güvenini sarsarak, İslam'ın hükümlerini etkisiz hale getirerek ve İslam'ın gayri İslami medeniyet mefhumlarına karşı gizli gücünü zayıflatarak gerçekleştirmeyi hedefliyorlar. Batı'nın İslam'ı diğer dinlerden ayıran en önemli özelliklerinden bir olan sosyal ve ekonomik yönlerden, daha da önemlisi Hilafet Devleti'nin benimsediği siyasi yönden mahrum bırakma planından bahsetmiyorum bile.
Tanzanya ve diğer ülkelerdeki Müslümanların, dinler arası diyalog için devam eden habis uluslararası plana karşı, fikren ve fiilen dikkatli olmaları gerekir.
İslam, gayrimüslimlerle iş birliğini caiz görse de ancak bu, dini uyumu kapsamamakta ve diğer dinlerin ibadetlerine katılmayı kesinlikle haram kılmaktadır. Tek hak din İslam'dır ve Müslümanların, İslam'ın tüm hükümlerini Hilafet Devleti'nin gölgesinde uygulamaya yönelik davete katılmaları gerekir.
Hizb-ut Tahrir Merkezi Medya Ofisi İçin Yazan
Said Bitumva - Tanzanya