- |
- İlk yorumlayan ol!
- yazı boyutu yazı boyutunu küçült Yazı boyutu büyüt

بسم الله الرحمن الرحيم
Haber-Yorum
Şarm El Şeyh Müzakerelerinin Başlaması!
Haber:
Hamas'ın, heyetinin Mısır'a ulaştığını açıklamasının gölgesinde ABD Başkanı Donald Trump'ın önerisi doğrultusunda esir takası müzakerelerinin bugün Pazartesi günü Şarm El-Şeyh'te başlaması planlanıyor; Yahudi kaynaklardan gelen haberlere göre, heyetlerinin başkanı ve ABD elçileri Steve Witkow ve Jared Kushner bugünkü görüşmelere katılmayacaklar, bir ilerleme kaydedilmesi durumunda yarınki görüşmelere katılacaklar. (El Cezire Net)
Yorum:
Amerika Birleşik Devletleri başta olmak üzere büyük ülkelerin, Gazze'deki halkımıza olanlara karşı duydukları şefkat ve merhametten dolayı hareket ettikleri düşünülebilir mi?Peki onların kararları ve anlaşmaları, Müslümanlar olarak sorunlarımız için sihirli çözümler olacak mı?
Gerçeklik, bu ülkelerin duygularla değil, çıkarlar ve stratejik politikalarla yönetildiğini göstermektedir.Eğer gerçek dürtü şefkat olsaydı, bu ülkeler Yahudi devletinin kurulduğu günden beri onu desteklemezler ve silah ve teçhizatların Müslümanları öldürmek ve onları yerlerinden etmek için kullanıldığını bildiği halde Yahudi varlığına silah ve teçhizat sağlamazlardı.Bu kadar uzun bir destek ve yardım tarihinin ardından, bu ülkelerin, gerçekten İslam ümmetine karşı olan bir savaşı durdurmak istediklerine inanmak mümkün müdür?
Onların kararları ve konferansları, mazlumları kurtarmak veya mustazaflara yardım etmek için değil, sadece kendi nüfuzlarını ve çıkarlarını korumak için olan birer araçlardır. İlan ettikleri Gazze'de ateşkese yönelik niyetleri, kamuoyunun gözünde merhametli görünmek için yapılan bir tür siyasi aldatmacadan başka bir şey değildir; oysa onlar içlerinde ümmeti yıkma ve helak etme niyeti beslemektedirler.
Müslümanların başındaki yöneticilerin Trump başta olmak üzere Batılı liderlerin planlarının peşinden koşmaları, bu planların, İslam'a ve Müslümanlara karşı kurulan komplolardan ibaret olduğunun ve tüm İslami projeleri ortadan kaldırmayı ve İslam'ı camilerin duvarları içine hapsetmeyi hedeflediğinin açık bir delilidir.
Bu yöneticilerin, sömürgeci kafirin kendilerini ümmetin başına dikmelerinden bu yana tek endişeleri, bağımlı rejimlerden kurtulmaya ve Allah'ın şeriatına ve O'nun adaletine dayalı bir yönetim kurmak için çalışan Müslümanların muhlis evlatlarının peşine düşmek olmuştur.
Bugün Sisi rejiminin önderlik ettiği Şarm El-Şeyh toplantıları gibi Batılı ajanların denetimi altında düzenlenen toplantılar ve konferanslar, İslam'ı genel hayattan uzaklaştırmak ve Müslüman topraklarda İbrahim'in çocukları ve Yahudi varlığıyla normalleşme adı altında küfür sistemleri ve kanunlarını pekiştirmek amacıyla alınan kararların uygulanması için zemin hazırlamaktan başka bir şey değildir.Böylece arzu edilen bir medeniyet modeli gibi görünecektir! Ancak gerçekte bu normalleşme, ümmeti zayıflatmak ve parçalamak için kurulmuş köprüden başka bir şey değildir.
Bu konferanslar, zahirinde merhamet ve savaşın durdurulması sloganlarını yükseltse de batınında aldatma ve yıkımın bütün anlamlarını taşımaktadır.Gazze'deki ateşkes hakkında söylenenler, koyunu mezbahaya götürmeden önce onu doyurmaktan başka bir şey değildir; yani gerçek yok oluştan önce yapılan şekli bir ikramdır.
Allahu Teala şöyle buyurmuştur: وَإِن تُصِبْكُمْ سَيِّئَةٌ يَفْرَحُوا بِهَا وَإِن تَصْبِرُوا وَتَتَّقُوا لَا يَضُرُّكُمْ كَيْدُهُمْ شَيْئاً إِنَّ اللَّهَ بِمَا يَعْمَلُونَ مُحِيطٌ “Başınıza bir musibet gelse, buna da sevinirler. Eğer sabreder ve korunursanız, onların hilesi size hiçbir zarar vermez. Şüphesiz Allah, onların yaptıklarını çepeçevre kuşatmıştır.” [Al-i İmran 120]Sabredin ey Gazze halkı ve sebat edin ey İslam ümmeti; çünkü tuzak ne kadar şiddetli olursa olsun Allah'ın vaadine galip gelemeyecek ve zulüm ne kadar uzun sürerse sürsün akıbeti yok olmak olacaktır. Şikâyetimiz sadece Allah’adır; zira O, yardım edenlerin en hayırlısıdır.
Hizb-ut Tahrir Merkezi Medya Ofisi İçin Yazan
Abdulazim Haşlemon