Perşembe, 19 Cumade’l Ûlâ 1446 | 2024/11/21
Saat: (Medine Saati İle)
Menu
ana menü
ana menü

Haber ve Yorum Laikler, Genç Bir Gelinin Acıklı Ölümünü İslam'ın İctimai Kurallarını Sarsmak İçin Suistimal Ederken, Liberal Değerlerin Çocukların İstismar Edilmesinde Oynadığı Başlıca Rolü Görmezlikten Geliyorlar

بسم الله الرحمن الرحيم

Haber:

13 Ocak 2014 tarihinde, ikinci çocuğunun ölümünün ardından evinde silahla vurulmuş halde bulunan genç yaştaki Kader Erten'in talihsiz ölümü, Türkiye'de kızların genç yaşta evlendirilmesini bir kez daha medyatik ve siyasi tartışma gündemi yapmıştır. Henüz ne kızın ölümüyle alakalı ne de evliliği ile alakalı gerçekler belli olmamasına rağmen, çeşitli laik siyasetçiler, STK'lar ve kanaat önderleri, bu hikayeyi İslam'ın teşvik ettiği, fakat kendilerinin bir sorun olarak tanımladıkları genç evliliğe karşı dikkatleri çekmek için kullandılar. Buna ek olarak, tartışmalar esnasında kısık bir ses tonuyla da, bu olayı zorla evlilikle bağdaştırıp, bu hadiseden sorumlu tuttular. Yine her zamanki gibi, genç kızların ‘zorla evlendirilmelerine' karşı bazı siyasetçiler, sosyologlar ve kuruluşlar tarafından önerilen çözümler de, vatandaşların Türkiye'de 17 olan medeni evlilik yaşına uymasını sağlayacak politikaları ileri sürüp ve dayatmak yönünde olmuştur.

Yorum:

Gerçek şu ki, ister büyük ister küçük yaşta olsun, kadınların zorla evlendirilmeleri, Türkiye'de kadınların yüz yüze kaldıkları diğer sorunlardan ayrı olmayıp onların bir parçasıdır. Sadece 2013 yılında ülke genelide 153 bin kadın şiddete uğramıştır, 174'ü hayatını kaybetmiştir, üstelik 18 yaş altı 3 bin'den fazla çocuk cinsel istismar mağdurudur. Bunun gibi rakamlar, bu tarz sorunları doğuran Türk toplumuna hakim olan mevcut kapitalist ve liberal değerleri sorgulamaya yol açması gerekirken, genç yaşta evliliği suçlu kabul etmek, zorla evliliğin kaynağı olarak genç yaşta evliliği teşvik eden İslam'ın ictimai kurallarını göstermekle, ona karşı kullanılan sinsi bir saldırı uslubudur. Gerçekte ise, İslam'ın da kınadığı zorla evlilikler ve kadınlara karşı işlenen her türlü cürümler, Hilafetin ortadan kaldırılmasıyla birlikte kadınların her türlü İslami siyasi, iktisadi, eğitim ve sosyal haklarının ellerinden alınmasıyla yaygınlaşmıştır. Bu ise bir yandan Müslümanların, kadınlara karşı Rabblerinin emirlerine göre davranmasını teminat altına alan İslami zihniyetin, değerlerin ve davranışların erozyona uğramasına yol açtığı gibi, bir yandan da onların gayri İslami gelenekleri ve uygulamaları benimsemelerine sebep olmuştur. Ayrıca Türkiye'de laik kapitalist sistemin uygulanması, eğitim sistemi ve medya araçılığı ile şehevi arzuları tatmin etmeyi överek, birçok insana laik kapitalist menfaatçi ve bencil bir yaşam tarzı aşılamıştır. Bunun sonucu olarak, kadınlar ve hatta çocuklar, kendilerinden daha kuvvetli olanlar veya daha fazla otorite ve güce sahip olanlar tarafından sömürülmüş, istismar edilmiş veya kötü muameleye maruz kalmıştırlar.

İslam'a göre evlilik bir akittir. Bundan dolayı İslam'daki her akit gibi evlilik, Şer'i kabul ve icapla akdedilir. Kadının evliliği kabul veya red etme hakkı vardır. Kızın izni olmadan, ne velilerinden birinin ve ne de başkalarının onu evlendirme VEYA onu evlilikten men etmeye hakları yoktur. İbnu Abbas'tan, Rasulullah SallAllahu Aleyhi ve Sellem'in şöyle buyurduğu rivayet edilmiştir:

«لا تنكح الأيم حتى تستأمر، ولا تنكح البكر حتى تستأذن». قالوا يا رسول الله وكيف إذنها؟ قال: «أن تسكت»

"Dul kadın, danışılmadıkça nikâhlanamaz, bakire de, izin istenmedikçe, nikâhlanamaz." Dediler ki: "Ya Rasulallah onun izni nasıldır?" Dedi ki: "Sükût etmesidir." Nitekim Rasulullah SallAllahu Aleyhi ve Sellem'in bizzat kızın rızası olmayan nikahları geri çevirdiğine dair bir çok hadis varit olmuştur. Kız veya kadın evliliği reddederse veya zorla evlendirilirse, bu akit fesholur. Ancak geri dönerse, razı olursa müstesnadır. Öte yandan kadının evlilikten alıkonmasının yasak olması da, Kur'an'da sabittir. Nitekim Allah Subhanu ve Teala şöyle buyurmuştur:

﴿فَلاَ تَعْضُلُوهُنَّ أَن يَنكِحْنَ أَزْوَاجَهُنَّ إِذَا تَرَاضَوْاْ بَيْنَهُم بِالْمَعْرُوفِ

"Eğer maruf bir şekilde, aralarında razı olurlarsa, eşleriyle evlenmelerine engel olmayın." (Bakara 232)

Böylece İslam'a göre, akıllı ve baliğ bir kız, reşitliğe bakış açısında değişken, çelişkili ve karmaşık medeni kanuna göre reşit kabul edilmese de, istediği taktirde evlenmekte serbesttir. Buna ek olarak İslam, gençleri erken evlenmeye teşvik etmiştir. İbnu Mesûd, Rasulullah (sav)'in şöyle buyurduğunu rivayet etti:

«يا معشر الشباب، من استطاع منكم الباءة فليتزوج فإنه أغض للبصر، وأحصن للفرج، ومن لم يستطع فعليه بالصوم فإنه له وجاء»

"Ey gençler topluluğu, sizden evlenmeye güç yetirenler, evlensin. Zira o, gözü en iyi sakındırandır ve ırzı da en iyi koruyandır. Güç yetiremeyenler de oruç tutsun. Zira oruç onun için gidericidir."

İslam kapsamlı, şumüllü bir yaşam biçimidir. Onun etkin olabilmesi için tümüyle, emirleriyle, yasaklarıyla, kanunlarıyla; eğitim, iktisat ve içtimai sistemiyle birlikte uygulanması elzemdir. Hatta Hilafet hayati bir meseledir! Allah Subhanu ve Teala ve Rasulünün SallAllahu Aleyhi ve Sellem'in emrettiklerini uygulayacak olan ancak o dur ve insanlar için güzel neticeler doğuracak olan da o dur.

﴿فَإِن تَنَازَعْتُمْ فِي شَيْءٍ فَرُدُّوهُ إِلَى اللّهِ وَالرَّسُولِ إِن كُنتُمْ تُؤْمِنُونَ بِاللّهِ وَالْيَوْمِ الآخِرِ ذَلِكَ خَيْرٌ وَأَحْسَنُ تَأْوِيلاً

"Eğer bir hususta anlaşmazlığa düşerseniz -Allah'a ve Ahirete gerçekten inanıyorsanız- onu Allah'a ve Rasulüne (Allah ve Rasulünün hükmüne yani şer'î hükme) götürün. Bu hem hayırlı, hem de netice bakımından daha iyidir." (Nisa 59)

 

Hizb ut-Tahrir Merkezî Medya Ofisi adına

Ummu Halid

Hizb ut-Tahrir Merkezî Medya Ofisi Üyesi

Yorum Ekle

Gerekli olan (*) işaretli alanlara gerekli bilgileri girdiğinizden emin olun. HTML kod izni yoktur.

yukarı çık

SİTE BÖLÜMLERİ

BAĞLANTILAR

BATI

İSLAMİ BELDELER

İSLAMİ BELDELER