Haber ve Yorum Türkiye'deki Demokratik Sistem Haramları Tasvip Etmekle Kalmayıp Bir de Maddi Destek Sağlıyor
- |
- İlk yorumlayan ol!
- yazı boyutu yazı boyutunu küçült Yazı boyutu büyüt
بسم الله الرحمن الرحيم
Haber:
Resmi Gazete'de 18 Mart 2014'de yayımlanan Sağlık Uygulama Tebliği'ne (health care application) göre; 10 haftadan küçük gebeliklerdeki 'isteğe bağlı' kürtajlar SGK kapsamına girdi. Bundan böyle kürtaj olmak isteyenler gebelikleri 10 haftadan küçük olmak koşuluyla, devlet hastanelerinde kürtaj yaptırılabilecek. Şimdiye kadar kadınlar yalnızca "hastalık" olarak görüldüğünde ve tedavi gerektirdiğinde Sağlık Bakanlığı'na bağlı hastanelerde kürtaj yaptırabilmeleri ve bunun SGK tarafından ödenmesi, kürtajın sanki gizli bir yasakla yasaklanmış gibi gösteriyordu, çünkü isteğe bağlı kürtaj işlemini "parası olan"lar yaptırabilmekte serbesttiler. Kürtajın "dolaylı yasaklanması"yla birlikte Kıbrıs'ta "kürtaj turizmi" başlatan şirketler dahi oldu.
Yorum:
Kürtaj meselesi de dahil olmak üzere, bugüne kadar İslami görünümlü Türkiye hükümetinin hiçbir konuşmasını, vaadini ve uygulamasını İslam adına değil, siyasi ve iktisadi maliyet adına yapmış olduğunun apaçık göstergesidir. Zira bugüne kadar Müslümanların hoşuna gidebilecek hiçbir yasak gerçekten uygulanmamış, sadece sözde yasaklardan ibaret olmuştur. Şer'i kaynaklara göre hiçbir şekilde kürtaj'a cevaz verilmediği ortadadır, yani kürtaj, cenine ruh üflendikten sonra, kesinlikle hem haramdır hem de ceza gerektiren bir fiildir.
Bu haramın dışında da, Türkiye'de AKP döneminde, hiçbir harama yasak getirilmemiştir, hatta 30 Mart'da yapılacak olan seçim kampanyalarında, AKP bakanları bugüne kadar haram işlerin artmasına ne kadar katkıda bulundukları ile övünmektedirler. Örneğin eski ulaştırma bakanı ve İzmir belediye başkan adayı Binali Yıldırım geçtiğimiz günlerde insanların hayat tarzlarına müdahale etmediklerini, "Tekirdağ'da 2 olan rakı fabrikası sayısını bizim dönemimizde 18'e çıkardık" sözleriyle ispat etmeye çalışmıştır. Yine son on yılda ülkemizde fuhuş % 220 artmıştır ve AKP'nin bizzat itiraf ettiği fuhuş raporuna göre, "...Türkiye'de 55 ilde bulunan resmi genelevlerde çalışan kadın sayısı 3 bin, genelev harici vesikalı kadın sayısı 15 bin, gayrı resmi genelevlerde, randevu evlerinde, otellerde, sokaklarda çalıştırılan vesikasız seks kölesi kadınlarının sayısı ise 100 binden fazla. Türkiye'deki seks kölelerinin 50 bini ise henüz çocuk..."
Bu gerçekler karşısında kürtaj Türkiye'deki s ve neden yasaklanmak istenmediği de apaçık ortadadır. Bu yaşam tarzından dolayı Ümmetin hayatında her türlü haram gittikçe yaygınlaşmakla birlikte, bu haramların kötü sonuçları da tüm etkisini göstermektedir. Nitekim İslami Şer'i kaide gereğince, "Harama götüren vesile de haram olur." Ve bu büyük haramın sonuçlarını Allah (st) bizlere ayetinde de bildirmiştir:
فَلْيَحْذَرِ الَّذِينَ يُخَالِفُونَ عَنْ أَمْرِهِ أَن تُصِيبَهُمْ فِتْنَةٌ أَوْ يُصِيبَهُمْ عَذَابٌ أَلِيمٌ
"Onun (Allah'ın Rasulü'nün) emrine muhalefet edenler kendilerine büyük bir fitnenin ve elemli bir azabın isabet etmesinden korksunlar." (en-Nur 63)
Ve yine şöyle buyurmuştur:
يُرِيدُونَ أَن يَتَحَاكَمُواْ إِلَى الطَّاغُوتِ وَقَدْ أُمِرُواْ أَن يَكْفُرُواْ بِهِ
"Tağutla muhakeme olmak istiyorlar. Halbuki onlar onu inkar etmekle emredilmişlerdir." (en-Nisa 60)
Tağutu inkar edip, İslam'ın hükümleriyle kurtulmanın zamanı çoktan geldi...
Hizb ut Tahrir Medya Ofisi Adına
Ummu Khalid
Hizb ut Tahrir Medya Ofisi Üyesi