Haber:

Ak partinin, Ankara Arena Spor Salonu'nda yapılan 5. Olağan Büyük Kongresinde 1.445 delegeden

1.353 delegenin oyunu alan Başbakan ve Konya Milletvekili Ahmet Davutoğlu yeniden genel başkanlığa

seçildi. (Ajanslar)

Yorum:

Geçen sene Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın görevi Başbakan Davutoğlu'na devrettiği olağanüstü

kongreden sonra bu kongre seçimler için önemliydi. Partinin asıl lideri olan Cumhurbaşkanı Erdoğan her

ne kadar partinin başında olmasa da parti ile ilgili tüm kararlarda tek yetkili. Çünkü Cumhurbaşkanı

Erdoğan Türkiye'nin en güçlü partilerinin liderleri olan Turgut Özal ve Süleyman Demirel'in

Cumhurbaşkanı olduktan sonra partilerinin zayıfladığını ve zaman sonra yok olduklarını biliyor. Bu acı

sonun Ak partide tekrarlanmaması için Cumhurbaşkanı olsa da parti ile ilgili tüm kararları kendisi alıyor.

Türkiye'de insanlar genel olarak lidere oy veriyor. Bu yüzden Erdoğan'sız bir Ak partinin bölüneceği ve

zayıflayacağı anlayışı ile hareket ediyor.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Başbakan ve parti başkanı Davutoğlu'nun hazırladığı listeyi değil kendisinin

hazırladığı listeyi partinin başına getirdi. Yani birçok gazetenin de ifade ettiği gibi parti yönetimine

Cumhurbaşkanı Erdoğan damgasını vurdu. Kongrede Merkez Karar Yönetim Kurulu, Merkez Yönetim

Kurulu üyelerinde önemli değişiklikler oldu. Partiyi denetleyecek parti başkanının atayacağı bir "Etik

Kurulu" kuruldu. İki yeni genel başkan yardımcılığı oluşturuldu. Partinin ağır topları olarak bilinen isimler

için üç dönem sonra görev yapmama kuralı kaldırıldı. Başbakan Davutoğlu kongredeki konuşmasında

yenilenme, kurucu değerlere dönme ve fazilet ve ahlâk, yoksullukla ve yolsuzlukla mücadele, insan hakları

ve hukuka riayet, emekli maaşları ile terör ve barış süreci gibi konulara temas etti...

Tek başına iktidarı kaybetmiş, koalisyon çabaları sonuçsuz kalmış, ekonomik-siyasi krizlerin

sinyallerinin çaldığı ve terör saldırılarının had safhada olduğu bir dönemde Ak parti için kongre öz eleştiri

yapma ve yenilenme ve yeni bir sinerji oluşturmak için önemliydi. Türkiye'de genellikle parti içi

muhalefetlerden dolayı olağanüstü kongreye giden siyasi partiler, zayıf olan tarafın mağlubiyeti ve

partideki görevlerden uzaklaştırılması ile negatif bir etki oluşturmaktadır. Parti içi liderlik mücadelesi veya

Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın kongre ile ilgili endişeleri olsaydı Ak parti kongresi seçim sonrasına bırakılırdı.

Bu tür ihtimallerden uzak bir kongre Ak parti için taze kan sağlamış oldu.

Bu seçimler Ak partinin tek başına iktidarı için son şans. Eğer tek başına iktidar olamazsa hem

Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın hem de Ak partinin eli zayıflayacak. Muhalefet daha güçlenecek ve parti içi

talepler artarak Erdoğan sorgulanmaya başlayacak. Koalisyon ihtimali artacak. Şuan yönetimde olmayan

Abdullah Gül, Bülent Arınç gibi Erdoğan gibi düşünmeyen kişilerin önü açılacak. Bunu bilen Ak parti

yönetimi geçen seçimlerdeki Başkanlık propagandasından ziyade halkın ekonomik beklentileri, terör,

hukuk gibi konular üzerinden vaatler geliştirmeyi düşünüyor. Halka somut vaatle ile gidilecek.

Özellikle 7 Haziran seçimlerinde aday gösterilen Milletvekillerinde değişikliğe gidilecek. Yeni bir liste

oluşturulacak. Gülen cemaatine yakın ve sessiz kalan tüm isimler çıkarılacak. Oy kaybedilen tüm illerde

yeni adaylarla seçime gidilecek. Şimdiden Saadet partisi ile ittifak görüşmeleri başlamış durumda. Bu

ittifak gerçekleşirse en az 20 Milletvekili daha fazla meclise girebilir.

Parti içinde Cumhurbaşkanı Erdoğan, Abdullah Gül, Bülent Arınç gibi isimler tarafından eleştirilse de

parti yönetiminde Erdoğan'a nasihat edecek kimse yok. Aslında Cumhurbaşkanı Erdoğan'da böyle bir

nasihate açık değil. 13 yıllık iktidar sonrası etrafında kendisi gibi düşünmeyen binlerce insan var ama

Erdoğan yalnız. Artan terör olayları devam ederse ve anket sonuçları Ak parti aleyhine çıkarsa seçimler

ertelenebilir.

Hizb ut Tahrir Merkezi Medya Ofisi Adına

Musa Bayoglu