Pazar, 22 Cumade’l Ûlâ 1446 | 2024/11/24
Saat: (Medine Saati İle)
Menu
ana menü
ana menü
Ankara Saldırıları Batılı Kâfirlerin Hain Planıdır

بسم الله الرحمن الرحيم

Haber ve Yorum

Ankara Saldırıları Batılı Kâfirlerin Hain Planıdır

13 Mart 2016 Pazar günü Ankara Kızılay’da meydana gelen bombalı saldırı sonucu Ankara Valiliği tarafından yapılan açıklamalara göre 37 kişi hayatını kaybetti ve 19'u ağır 125 kişi ise yaralandı. (Haberler)

Hükümet saldırının arkasında PKK terör örgütünün olduğuna dair kesine yakın delillerin olduğunu açıklamıştı. Bugün (17 Mart) Reuters haber ajansı, 13 Mart'ta Ankara'da gerçekleşen saldırıyı Kürdistan Özgürlük Şahinleri (TAK) örgütünün üstlendiğini aktardı. (BBC)

Bir ay önceki (Şubat) Ankara saldırılarını da aynı örgüt (TAK) üstlenmişti. PKK lideri Cemil Bayık, Şubat ayındaki Ankara saldırısının ardından yaptığı açıklamada, "Militarizmin merkezinde yapılan eylem de halkımıza karşı yürütülen insanlık dışı vahşi soykırımcı katliamlara karşı misilleme eylemi olabilir" demişti. PKK, TAK'ın kendisine bağlı bir örgüt olmadığını söylese de, TAK PKK'dan ayrılarak kurulmuş bir yapı olduğunu belirtiyor.

Bu saldırı başkent Ankara'da son 5 ayda yapılan üçüncü saldırı olarak kayıtlara geçti. Özellikle güvenliğin en hassas olduğu başkent Ankara'nın hedef alınması bu saldırılarda hedefin Hükümet olduğu ve bu saldırılar ile hükümete mesaj gönderildiği açıktır.

KCK Eş Başkanı Cemil Bayık, İngiliz TİMES gazetesine Ankara saldırılarından 4 gün önce verdiği demeçte temel hedeflerinin Türkiye Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ı ve AKP iktidarını devirmek olduğunu belirterek savaşın artık sadece dağda değil her yerde olacağını söylemişti. Bunu için de saldırılardan önce haberlere yansıyan birleşme gerçekleşmişti.  TKP/ML, PKK, THKP-C/MLSPB, MKP, TKEP-LENİNİST, TİKB, DKP, DEVRİMCİ KARARGAH ve MLKP gibi örgütler birleşerek Halkların Birleşik Devrim Hareketi isimli yeni bir birliktelik oluşturduklarını açıklamışlardı.

Bu saldırılardan 2 gün önce İçişleri Bakanı Efkan Ala, 8 ilçede tamamlanan operasyonların, Hakkari Yüksekova’da, Şırnak merkezde ve Nusaybin’de başlayacağını açıklamıştı. 7 Haziran seçimlerinden sonra masaların devrilerek buzdolabına kaldırılan "Çözüm Süreci" sonrası güvenlik siyaseti hükümet tarafından hala devam ediyor.  Hükümet büyük operasyonlarla PKK ve bağlantılı gruplarla özellikle şehirlerde savaşıyor ve büyük bir darbe vurmayı hedefliyor. PKK ve uzantılı gruplar ise bu saldırılar karşısında ayakta kalmaya çalışıyor ve bu mücadeleyi şehirlere taşımak istiyor. Taşıyamadığında ise polise ve sivillere yönelik saldırılarda bulunuyor. Terör örgütünün hedefi bu operasyonlara misilleme, tabanını tutmak ve kendine yapılan saldırıları durdurmak.

Ayrıca PKK ve uzantılarını savunan HDP eş başkanları Selahattin Demirtaş ve Figen Yüksekdağ'ında içinde olduğu 13 milletvekili hakkında "Dokunulmazlıkların Kaldırılması" ve akabinde yargılanması konusunda fezlekeler hazırlandı ve meclise gönderildi. Bu da Hükümet ile PKK arasındaki çatışmanın siyasi sahada ki boyutu.

Ayrıca 17 Şubat 2016 Ankara patlaması öncesi Türkiye ile Azerbaycan arasında AB'nin Rusya'ya doğalgaz bağımlılığını düşürecek olan TANAP'ın hızlandırılmasına yönelik anlaşmalar imzalanacaktı. Ancak bu saldırı bu anlaşmaların imzalanmasını engellemiştir. 13 Mart 2016 saldırıları öncesi yine bu görüşmeler tehir edilmiştir. Bu da yine hem Rusya menfaatleri açısından, hem Türkiye'nin ekonomik açıdan zayıf kalmasını isteyen kesimlerin istediği bir sonuçtur.

Tüm bu yaşananlardan bu saldırıların Batılı kâfirlerin desteği ile PKK ve uzantılı grupların yaptığı yönünde deliller olarak öne çıkıyor. Bu aslında "buzdolabına" kaldırılan sürecin dolaptan çıkarılana kadar çatışmada tarafların üstünlük elde etmek için yaptıkları hamlelerdir. Hükümet; Doğu bölgesinde etkili operasyonlar yaparken karşı taraf ise başkentte infial oluşturacak eylemler yaparak, gruplar arasında birleşmelerle kendini ayakta tutmaya ve gücünü korumaya çalışıyor.

Son olarak bu saldırılardaki istihbarat noktasında eksikliklerin Gülen grubuna yapılan operasyonlar sonrası tecrübeli insanların görevden alınması ve görevde olanların buna göz yumması gibi nedenler olarak öne çıkıyor.

Hizb ut-Tahrir Merkezi Medya Ofisi Adına

Musa Bayoğlu

Yorum Ekle

Gerekli olan (*) işaretli alanlara gerekli bilgileri girdiğinizden emin olun. HTML kod izni yoktur.

yukarı çık

SİTE BÖLÜMLERİ

BAĞLANTILAR

BATI

İSLAMİ BELDELER

İSLAMİ BELDELER