Pazar, 22 Muharrem 1446 | 2024/07/28
Saat: (Medine Saati İle)
Menu
ana menü
ana menü
At İzi İt İzine Karışınca

بسم الله الرحمن الرحيم

At İzi İt İzine Karışınca

Haber:

Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan, 15 Temmuz darbe girişiminin ardından başlayan 'FETÖ' soruşturması kapsamında tutuklamalar ve göz altılarına ilişkin olarak, "Şu var ki at izi, it izine karışmış vaziyette. 'Ben bir şey atayım da nasılsa tutar' diyenler var" dedi. "Bazen fırsat bulduğumda TV’leri izliyorum. Öyle yorumlar yapıyorlar ki suçladıkları o insanın bu işle hiç alakası yok" diyen Erdoğan, "Ama o insana o yaftayı yapıştırıyor. Bunlar doğru şeyler değil. Bu tür yanlışlıklardan uzak durmak lazım" ifadesini kullandı. Kaynak: Haber Ajansları

Yorum:

15 Temmuz darbe girişiminden sonra tabiri caizse iktidar tarafından bir cadı avı başlatılmış ve birçok kesimden insanlar mağdur edilmiştir. Biz aynı sürece Ergenekon ve Balyoz davalarında da şahit olduk. Bu süreçte masum olanlarla olmayanlar arasında bir fark gözetilmeksizin hepsi aynı torbaya konulmuş ve haklarında ciddi davalar açılmıştı. Yine bu süreçte hükümet ve Fethullah Gülen cemaati işbirliği içerisinde devlet kurumlarında ve özellikle ordu içinde ulusalcı-İngiliz- yanlılarını tasfiye etmek için hem medyada hem de yargıda büyük bir algı operasyonu başlatılmış ve bu durum büyük bir cadı avına dönüşmüştü. Şimdi de buna benzer bir süreçten geçiyoruz. Aynı hatalar tekrarlanmakta ve onlarca masum insan mağdur edilmektedir. Tabiki bunun temelinde yatan en büyük etken şüphesiz ki kapitalist sistemin yargı anlayışıdır. Bu sistem bizzat beşerden neşet ettiği için adalet anlayışından tamamen yoksundur. İnsanların itibarlarını ve insani değerleri ayaklar altına almıştır. Adalet kavramı burada iflas etmiştir. Adaletten daha ziyade zulmüyle meşhur olan bir sistemdir.

Bu meselenin bir yönüdür. Diğer yönüne gelecek olursak şu an yargıda son yapılan operasyonlardan dolayı ulusalcılar daha güçlü bir konuma gelmiştir. Son darbe girişiminden dolayı yargıda Amerikan yanlısı Gülen kadrolarının tasfiyesiyle birlikte boşalan kadrolara genelde ulusalcılar atanmakta ve bu durum ise ulusalcıları güçlendirmiştir. Bu İngiliz yanlısı gurubun Ergenekon ve Balyoz davalarından dolayı kendilerinde bir kuyruk acısı vardır. Hem Gülen cemaatine hem de iktidara karşı büyük bir tepki ve nefret söz konusudur. Şimdi ise roller değiştiğinden dolayı aynı mağduriyeti Gülen cemaatine kaşı yaşatmak istemişlerdir. Bu operasyonlar her ne kadar Gülen cemaatine karşı yapılıyor olsa da sonuçta bu İngiliz ulusalcı kesimde İslam’a ve Müslümanlara karşı bir kin ve nefret bulunduğundan dolayı bu süreçte Müslümanlar oldukça zarar görmektedir. Hatta Gülen cemaati bahane edilerek İslam’a ve Müslümanların kutsallarına saldırılmaktadır. Dolayısıyla bir zamanlar kendilerine aynı sıkıntıyı yaşatan Gülen ekibini bu defa darbeye destek vermekle suçlamışlar ve yargıdaki uzantılarını temizlemek istemişlerdir. Bu durum ise iktidarı hem toplum nezdinde hem de uluslararası kamuoyunda zora sokmuştur. Bu yüzden Erdoğan bu durum karşısındaki tepkisini ‘’ At izi İt izine karışmıştır’’ diyerek dile getirmek zorunda kalmıştır. Yine Cumhurbaşkanı Erdoğan toplumu manipüle ederek, kasıtlı bir şekilde Gülen cemaatini hedef almış gibi görünüp, asıl hedefi olan ulusalcı gurubu özellikle başta ordu olmak üzere devletin diğer kurumlarından tasfiye etmek istemiştir. İşte bu durum karşısında ise Ulusalcılarda boş durmayıp Erdoğan ve İktidarın bu niyetini anlamış ve aynı bahane ile özellikle yargı içerisinde gücünü de kullanarak hem ordu da hem de devletin diğer kurumlarındaki Amerikan yanlılarını tasfiye etmek istemiştir. Dolayısıyla hem İngilizler hem de Amerika buradaki yerli maşalarını kullanarak bir güç yarışı içerisine girmişlerdir. Her iki taraf da 15 Temmuz darbe girişimini istismar ederek Türkiye’deki ayaklarını güçlendirmek istemektedir. Amerika bir yandan Türkiye üzerinde hâkimiyetini devam ettirirken diğer yandan ise, İngilizleri tamamıyla etkisiz hale getirmek için siyasi adımlar atmaktadır. İngilizler ise, mevzilerini korumakla beraber daha fazla söz ve güç sahibi olmak istemektedir. Bu durum ise Hilafet Devleti kuruluncaya kadar devam edecek ve sonrasında ise, Allah’ın izni ile bu devlet sömürgeci kâfirlerin otoritesine son verecektir. 

19.09.2016

Hizb ut-Tahrir Merkezi Medya Ofisi Adına

Yılmaz ÇELİK

Yorum Ekle

Gerekli olan (*) işaretli alanlara gerekli bilgileri girdiğinizden emin olun. HTML kod izni yoktur.

yukarı çık

SİTE BÖLÜMLERİ

BAĞLANTILAR

BATI

İSLAMİ BELDELER

İSLAMİ BELDELER