Haber ve Yorum

Yeni Anayasa Teklifi veya Kırk Yamalı Bohça Dikiş Tutmaz

Haber:

Parlamenter sistemden başkanlık sistemine geçişi öngören ancak içeriğinde “Başkan” yerine “Cumhurbaşkanı” ifadesi kullanılan anayasa değişikliği teklifinde ilk tur görüşmeleri sona erdi. Değişiklik teklifinin 18. ve son maddesi de TBMM Genel Kurulu'nda 344 oyla kabul edildi. (BBC)

Yorum:

Ak partinin hazırladığı, MHP’nin destek verdiği 18 maddelik anayasa değişiklik teklifinin 1. tur oylaması mecliste kabul edildi. 18.01.2017 Çarşamba günü ise 2. Tur oylamaları başlayacak ve bu turda da her madde ve genel olarak değişiklik paketi oylanacak. En az 330 milletvekili evet oyu kullanırsa değişiklik Cumhurbaşkanına, tarafından onaylandığı tarihten itibaren 60 gün sonra ilk Pazar günü, yani Mart sonu veya Nisan başı gibi referanduma gidilecek.

Anayasa değişikliği denilince Türkiye’de darbeler ve sonrasında hazırlanan darbeci metinler akla geliyor. Anayasa; devletin kuruluşunu, yasama, yürütme ve yargı konularındaki esaslarını, bireylerin hak ve hukuklarını, devlet ile bireyler arasındaki ilişkilerin esaslarını belirlemesine rağmen; 1921, 1924, 1961, 1982 tarihlerinde 60 yılda dört defa hazırlanmıştır. Son olarak hazırlanmış olan 1982 anayasasında ilk değişiklik 1987 yılında, son değişiklik ise 2011 yılında yapılmış ve toplam 18 değişiklikte 177 maddenin 113 tanesi değiştirilmiştir. Tüm bu esastan değişikliklere, yama çabalarına ve anayasanın büyük çoğunluğunun değiştirilmesine rağmen siyasilerden, bürokratlardan, toplumdan hiç bir kimse bu anayasayı savunamamakta, hatta değiştirilmesi gerektiğini savunmaktadır. Hâlbuki askerin yaptığı anayasaya sivil iktidarlar tarafından defalarca neşter vurmuş anayasayı tabiri caizse sivilleştirmiş ancak yine de bu anayasa dertlere derman olamamıştır.

Ak Parti 2007 yılından bugüne anayasa değişikliği konusunu gündeme getirmiş olsa da her seferinde anayasanın kurucusu ve koruyucusu olan İngiliz yanlısı siyasetin ve yerli uzantılarının engellemeleri ile karşılaşmış ve şu ana kadar da başarılı olamamıştı. 1 Kasım seçimlerinden sonra PKK’ya, darbe girişimi akabindeki “FETÖ” operasyonlarından sonra Ak partinin eli güçlenmiş, MHP ile de anlaşarak anayasada kısmi değişiklik yapabilmenin yolu açılmıştır. CHP bu değişikliği engellemeye çalışmak için bu değişikliğin bir rejim değişikliği olduğunu, hatta değiştirilmez ibaresi olan ilk dört maddenin de değiştirileceğinin kamuoyunu yapmaya çalışırken Ak Parti ise kamuoyuna anayasa değişikliğinin rejim değişikliği değil de sistem değişikliği olduğunu dillendiriyor.

MHP lideri Devlet Bahçeli’nin “Teklifin Meclis'ten geçmemesi durumunda ne olacağı” ile ilgili soruya, “Böyle bir durum olursa Meclis çalışamaz hale geldiği için çalışabileceği bir zemin aranır, millet iradesine gidilir” yanıtını ve TBMM Anayasa Komisyonu Başkanı Mustafa Şentop’un “Metin, Genel Kuruldan geçmezse, o zaman hiç kimse seçim istemiyor diyelim; ama Türkiye seçime mecbur kalır…” şeklindeki açıklamaları anayasa değişikliğine hayır oyu verebilecek Ak Parti ve MHP Milletvekillerine aba altından sopa göstermek için gündeme getirildi.

Bundan önceki anayasaya yapılan yamalar gibi bu yamada diğerlerinden farklı olmayacak ve değiştirilen anayasa toplumu tatmin edemeyecektir. Çünkü bu anayasanın bazı maddeleri değil esası bozuktur ve vahye dayanmamaktadır. Bu yüzden yapılması gereken âlemlerin Rabbinden gelen vahyin esas alınarak yeni bir anayasa hazırlanmasıdır. Bugüne kadar yapılan tüm anayasalar gibi Ak Partinin yapacağı değişiklik esasi bir değişiklik olmayacak ve var olan birçok sorunu çözmeyecektir. Çünkü Anayasanın kaynağı vahiy olmalıdır. Beşeri anayasalar hiçbir zaman insanların sorunları çözmeyecek ve onların mutluluğunu temin edemeyecektir.

Hizb ut-Tahrir Merkezi Medya Ofisi Adına

Musa BAYOĞLU