HABER-YORUM

(Tercüme)

Hizb-ut Tahrir El-Zeytune Mescidine Hürmet Etmiyor!!

﴿تَاللّهِ لَتُسْأَلُنَّ عَمَّا كُنتُمْ تَفْتَرُونَ﴾

“Allah’a andolsun ki, uydurmakta olduğunuz şeylerden mutlaka sorguya çekileceksiniz” (Nahl 56)

HABER:

Hasad News 27-04-2018 tarihinde “Hizb-ut Tahrir El-Zeytune Mescidine hürmet etmiyor” başlıklı bir haber yayınladı.

“Cuma namazından sonra, cami içerisinde ve dışarısında broşür dağıttılar ve daha sonra grubun lideri Hizb-ut Tahrir'e katılmaya ve Hilafet kurmaya davet ederken, demokrasinin de küfür olduğunu söyledi.”  

Haberde ayrıca; “Uluslararası Medeniyetler Diyaloğu Merkezi de dahil olmak üzere bazıları, Diyanet İşleri Bakanlığı'na soruşturma açma ve camileri siyasetten uzaklaştırma ilkesini kurma çağrısında bulundular” şeklinde ifadeler yayınlandı.    

YORUM:

Böylesi bir başlıkla yayınlanan haberle okuyucun aklına, haberde geçtiği gibi Hizb-ut Tahrir'li gençlerin yeni bir şey getirdikleri iması verilmek isteniyor. Sanki onlar caminin kutsallığının korunmaması, ihlal edilmesi ve yahudilerin Mescidi Aksa’nın kutsallığını mubahlaştırdığı gibi El-Zeytune camisinin kutsallığının da mubahlaştırması ve caminin adabına ve camilerle alakalı İslam ahlakının ihlal edilmesi olarak gösterilmektedir!

Aslında, haber başlığını takip ederek satırları okuyan kişi, bu gençlerin yaptıklarının şeriata muhalif olmadığını açıkça görür. Zira onlar, Rablerine inanan gençlerdir, bu yüzden de Rablerinin yasasının uygulanmasını, Kelime-i Tevhidin ve dinin desteklenmesi için davette bulundular.

Haberin yazarını bazı tarafları kızdırmak suretiyle öfkeyi kışkırtmak ve amaçlarını gerçekleştirmek için onlar hakkında dava açmaya çağırdı. Halbuki, Hizb-ut Tahrir'li gençleri ve cami cemaatini baş başa bıraksalar, onları sımsıkı bir safta bulurlardı. Hepsi, siyasetin İslam'ın akidesinden fışkıran ve Rablerinin hükümlerine ve Peygamberlerinin hidayetine tâbi bir siyaset olduğuna davet ediyorlar.

Camilerin aslına dönmesinin bir zaman meselesi olduğunu çok iyi biliyorlar. Onlar camileri etkisiz hale getirmelerinin hedefi camileri yalnızca ibadet, dua ve yakarma yeri olarak sınırlamaktır. Böylece, dinin hayattan ve yaşamdan daha uzun bir süre dışlanmasını sağlar. Ancak, şunu çok iyi bilsinler, iftira ve hatta baskı ve hapishaneler bile asla Hizb-ut Tahrir gençlerini, İslamiyet'in kendilerine verdiği haklarını geri alması için ilerlemesini engelleyemez. Bununla birlikte başta gelen hakları ise camiler de dahil olmak üzere yaşamın her alanında Rabbin egemenliği altında yaşama hakkıdır.

Hizb-ut Tahrir Merkezi Medya Ofisi Adına

Hacer El-Yakubi