HABER-YORUM

(Tercüme)

Fransız vatandaşı olmak için karşı cinse dokunma zorunluluğu

Haber:

PARİS - Cezayirli bir kadının Fransız vatandaşlığı töreninde erkek yetkililerle el sıkışmayı reddetmesi, Fransa'nın üst düzey idari mahkemesi tarafindan vatandaşlığa kabul edilmemesine gerekçe gösterildi.

11 Nisan'da yayınlanan, ancak bu hafta bildirilen kararda, Danıştay olarak bilinen mahkeme, kadının “o an sembolik olan el sıkışma durumunu reddetmesinin, asimilasyon eksikliğini ortaya koyduğunu” söyledi. (New York Times)

Yorum:

2011 Yılında  Fransa, topluma açık alanlarda peçe giymeyi tercih eden müslüman kadınlara 150 euro para cezası verilmesi kararından sonra;  şimdi yine Müslüman kadınlara  yönelik bir sonraki “özel muamele” ile ortaya çıktı. Yakın zamanda dini sebeplerden dolayı yabancı erkeklerle el sıkışmayı ret eden kadının, Fransız vatandaşlığı başvurusuna ret kararı verilmiştir.

Bu karar, Cezayir asıllı Müslüman kadına, bu konuları ele alan son temyiz mahkemesi olan Danıştay tarafından verilen bir karardır. Fransız vatandaşlığına başvurabilmenin en önemli şartlarından biri, Fransızca’ ya iyi bir şekilde hakim olmak ve en az 5 yıl Fransız vatandaşı olan biri ile evlilik yapmaktır. Bu Müslüman kadın bunları ispatlamış ve bu prosedürlerin son aşamasına gelmiş bulunmaktaydı. Sertifikasını almak için son adım olan, resepsiyona katılmış; orada iki erkek memurun elini sıkmaktan kibarca kaçınmış ve bunu da dini inançlarından dolayı yaptığını açıklamıştır.

“Fransız toplumuna asimile edilmemek” bu belirsiz terimin altında ne anlamalıyız? Yabancı adamlar ile el sıkışmayı reddetmeleri, Fransa'da yaşamlarını sürdürmelerini nasıl engelliyor? Fransız dilini öğrenmek için kadınların bir eğitim almasını veya sertifika almasını engeller mi? Kadınların çocuklarının okullarında aktif bir rol oynamalarını veya oynamayı öğrenmelerini engeller mi? Aynı Fransız toplumlarında yerel camilerde kadınlara yardım edebilmelerini veya Paris'in en iyi kruvasancısı olmalarını engelleyecek mi?

Yukarıdaki soru ve cevaplar aslında sadece retoriktir. Çünkü bu kadınlar, Fransız toplumuna kabul edilmeleri için belli bir şekilde bakmak ve davranmak zorundadırlar. Aksi takdirde bu kadınların bu tür faaliyetlerde bulunmalarının engelleneceği açıktır.

Bu nedenle, Müslüman toplumunun, özellikle şimdilerde, İslami kimliğine bağlı kalması ve Fransız vatandaşlığını kaybetme anlamına gelse bile, inançlarına dayanarak bu kadar cesur bir tavır almaya istekli olanları desteklemesi gerekiyor.

﴿وَلَا تَهِنُوا وَلَا تَحْزَنُوا وَأَنْتُمُ الْأَعْلَوْنَ إِنْ كُنْتُمْ مُؤْمِنِينَ﴾

“Gevşeklik göstermeyin, üzüntüye kapılmayın. Eğer inanmışsanız, üstün gelecek olan sizsiniz.” [Ali-imran: 139]

Hizb-ut Tahrir Merkezi Media Bürosu Adına

Yasmin Malik