- |
- İlk yorumlayan ol!
- yazı boyutu yazı boyutunu küçült Yazı boyutu büyüt
بسم الله الرحمن الرحيم
HABER-YORUM
(Tercüme)
Çin 1 Milyon Uygur Müslüman’ı “Yeniden Eğitim” İsimli Siyasi Kamplarda Alıkoymaktadır!
HABER:
BM komitesi Çin'i, Çin'in doğu bölgesinde sözde “Yeniden siyasi eğitim kamplarında” yasadışı olarak tuttuğu yaklaşık 1 milyon Uygur’u serbest bırakmaya çağırdı. BM’li uzmanlar, uzun süredir gözaltında tutulanların işkence görmeleri ve kötü muameleye maruz kalmaları ile ilgili endişelerini dile getirdiler.
Komisyon, Uygurların aşırı kolektif kontrole tabi olduklarına işaret etti. Uygurlar polis kontrol noktalarında sık sık tutuklanmakta, cep telefonlarının içerikleri incelenmekte, DNA'ları örneklenmekte ve yıllarca yurtdışına seyahat talepleri görmezden gelinmektedir.(El-Cezire)
YORUM:
Mücrim Çin makamları, alıkoydukları Uygur Müslümanlarının İslami inançlarını ortadan kaldırmak ve kimliklerini radikal bir şekilde değiştirmek için ve Müslümanların zihnindeki politik fikirleri yeniden programlamak amacıyla “yeniden siyasi eğitim” kampları kurdular. Associated Press tarafından Mayıs ayında yayınlanan bir rapora göre bunu demir yumruk ve mücrim üslup siyasetiyle yapmaktadırlar. Kamptan kaçan bir mağdurun ifadesine göre, tutuklulara domuz eti yemeye, alkol içmeye, abdest almaları engellenmeye, Çin Komünist Partisini yücelten şarkıları ezberlemeye, ırklarına ve dinlerine hakaret eden tarihi hikâyeler dinlemeye ve geri kalmışlıklarla suçlanmaya zorlanıyorlar. Kuran'ı ezberlemeyi ve camiye gittikleri için arkadaşlarından özür dilemek, Cuma namazlarını kılmanın aşırılık yanlısı kanıtlar olduğu ve İslam'ın baskıcı köktendinciler olduğu ve İlerici Komünist Parti ile karşılaştırılamayacağı öğretildikleri yerlerdir. Ve bu kamplarda gizlenen şeyler duyulanlardan daha vahimdir. La havle vela kuvvete illa billahil aliyyil azim.
Ama mücrim Çinli yetkililer Uygurlu Müslümanların kalplerinden inançlarını çıkarılabileceğini ve bu baskıcı önlemler ve yöntemlerle katı inançlarının baltalayacaklarını mı düşünüyorlar? Çağlar boyunca bunu başarmak için çalışan tiranlar ve firavunlar başarısız olmadı mı? Onları çukurlara atıp ateşte yaktılar ancak dinlerinden vazgeçirebildiler mi? Firavun, caydırma ve baskı yöntemlerini kullanarak insanları inancından dönmesi için uğraşmadı mı? Fakat Allah Subhanahu ve Teâlâ onu boğdu ve Musa (Aleyhisselâm) ve beraberindekileri kurtarmadı mı? Kureyş kâfirleri Müslümanlara işkence ve zülüm yapmadı mı? Yasir işkence altında şehit olmadı mı? Bilal'e işkence yapmadılar mı? Ama o tekrar tekrar ahad ahad/Allah bir demedi mi? Ve sonra Allah Subhanahu ve Teâlâ Müslümanlara zaferi ve imkânı verdi ve böylece Medine’de İslam devletini kurdular. Umuyoruz ki Allah Subhanahu ve Teâlâ bize de onları halef kıldığı gibi zafer ve imkânı verir.
Uygur Müslümanlarının ve dünyanın her mekânındaki savunmasız kardeşlerinin acılarının acısı ve üzüntüsüne rağmen ve bize uzak yakın komplo ve tuzak kuran ve ayrıca ulusların bizlere saldırılarına rağmen biz asla umudumuzu yitirmiyoruz. Çünkü Allah Subhanahu wa Teâlâ bizimle beraberdir. ﴿أَلَيْسَ اللَّهُ بِكَافٍ عَبْدَهُ﴾“Allah kuluna kâfi değil midir?” (Zumer 36)
Hizb-ut Tahrir Merkezi Medya Ofisi Adına
Beraa Münasıra