- |
- İlk yorumlayan ol!
- yazı boyutu yazı boyutunu küçült Yazı boyutu büyüt
بسم الله الرحمن الرحيم
HABER-YORUM
(Tercüme)
“Müslüman Alimler Birliği” Ümmet Arasında Uzlaşma Çağrısında Bulunuyor
HABER:
Dr. Ahmed Al-Risuni başkanlığındaki Uluslararası Müslüman Alimler Birliği Heyeti perşembe günü Genel Kurul'un İstanbul'daki beşinci oturumunun kapanışında yaptığı açıklamada, Yahudi varlığıyla normalleşmeyi kategorik olarak reddetmeye çağırdı.Birlik, tüm üyeleri arasında ciddi bir bölünmeden mustarip olan İslam ümmeti arasında kapsamlı bir uzlaşma çağrısında bulundu.
Açıklamaya göre; alimler medeniyet ve dinin çoğulculuğu konusundaki inancını vurgulamakta, hegemonyanın tüm argümanlarından ve uluslararası anlaşmazlıkların çözümünde güç kullanılmasından bağımsız olarak çatışma yerine hadaret diyaloğunu savunmaktadır. Bununla birlikte ihtilaflarda, sorumluluk, özgürlük ve hukukta adalet vurgulanarak diyaloğun sağlanması.
Açıklamada özgürlük, disiplin ve adalet çağrısı, adaletsizliğin ve tiranlığın meşru barışçıl yollarla kaldırılması, halkların özgürlük ve haysiyet haklarına sahip olması ve kendi kaderini tayin hakkı vurgulandı. (islamion.com 08-11-2018)
YORUM:
Bugün ümmet, Hilafet Devletinin yıkılmasından sonra kafirler tarafından parçalanmış bir şekilde dağılmıştır. Ümmetin hâli Rasulullah Sallallahu Aleyhi ve Sellem’in Medine’yi Münevvere’de Hilafet devletini kurmadan önceki toplumun hali gibi olmuştur. Fakat Rasulullah Sallallahu Aleyhi ve Sellem ümmeti İslam üzere inşa etmek için çalıştı ve ayrıca renk, cins ya da ırk ayrımının ümmeti bölemeyeceğini gösterdi. Bu, ümmetin birliğindeki İslam'ın hikmetidir. Ümmetin Allah Subhânehu ve Teâlâ’ya imanı ve itaati birdir. Bu birlik bir formalite ya da teori değildir, ancak bu bir süreçtir ve sıkı bir kontrol tarafından kontrol edilen bir Şer-i hükümleri infaz edecek uygulama metodu vardır.
Günümüzdeki Müslüman alimleri, saray alimleridir ve yöneticilerin hevalarına tabidirler! Ya bilmiyorlar ya da bilmiyor gibi görünüyorlar! Ümmetin birliğinin Hilafete bağlı olmasını ve ancak Hilafetin kurulmasıyla birliğin olacağını ve ümmet arasında uzlaşmaya bağlı diyaloglarla birliğin kurulamayacağını bilmiyorlar mı? Hilafetin yıkılmasının, Müslümanları etkileyen en büyük felaketlerden biri olduğunu ve ümmetin birliğini temsil edenin Hilafet devleti olduğunu bilmiyorlar mı? Hilafetin H 1342- M 1924'deki yıkımı, ümmet içinde Müslümanların sonsuz trajik bölünmelerine yol açtı. Müslümanların özlemle beklediği bu zamanda var olan varlıklar, yöneticiler, sınırlar ve sömürgeci güçler bölünmemizi planlıyor ve sürdürüyorlar. Yöneticilerin hevalarına tâbi olan bu alimler, ümmetin birliği ya da iddia ettikleri gibi ümmet arasında uzlaşmanın gerçekleşmeyeceğini çok iyi biliyorlar. Cesur bir lider, birlik çağrısında bulunmadığı sürece ümmet dağınık kalacaktır. O lider İslam’la bağdaşmayan dinler arası diyalog ve vatancılık gibi kavram ve hükümlerinden uzak, sadece Allah’ın hükümleriyle hükmedecek Hilafettir.
Allah Subhânehu ve Teâlâ’dan Nübüvvet Metodu üzere Râşidî Hilafet Devletini kurmak suretiyle ümmeti birleştirmesini niyaz ediyor, bölünmüş suni sınırları ve yozlaşmış yöneticileri bizim üzerimizden kaldırmasını nasib etmesini diliyoruz. Ümmeti birleştirmek ve sömürgeci batının politikalarından ve onlara kuklalıktan kurtaracak gerçek lider ve komutanları bize ikram etmesini istiyoruz. Bu Allahu Teala’ya zor değildir.
Hizb-ut Tahrir Merkezi Medya Ofisi Adına
Feriha Gazi