"Müslüman Liderler" El Vela Vel Bera Kavramının Aksine Bir Görüşe Sahiptir

﴿مَّن يَشْفَعْ شَفَاعَةً حَسَنَةً يَكُن لَّهُ نَصِيبٌ مِّنْهَا وَمَن يَشْفَعْ شَفَاعَةً سَيِّئَةً يَكُن لَّهُ كِفْلٌ مِّنْهَا وَكَانَ اللَّهُ عَلَىٰ كُلِّ شَيْءٍ مُّقِيتًا﴾

“Kim güzel bir (işte) aracılık ederse, ona o işin sevabından bir pay vardır. Kim de kötü bir (işte) aracılık ederse, ona da o kötülükten bir pay vardır. Allah’ın her şeye gücü yeter.” (Nisa: 85)

Yemen'e musallat olan kötü olayları herkes görmektedir. UNICEF'in bölge müdürü Geert Cappelaere'nin ifadesine göre Yemen, çocuklar için dünya hayatının cehennemine dönüşmüştür. Bu olumsuz olaylar nedeni ile yaklaşık 130 kadar çocuğun açlık ve hastalıktan öldüğü bir yer haline gelen Yemen'in durumu; bir de ülkenin ana limanında verilen yoğun mücadelenin yanı sıra halen sürmekte olan bir abluka ile daha da kötüye gitmektedir.

Bu çatışmanın gerçek mağdurları olmalarının yanı sıra, üstelik kendileri ile hiç alakası olmayan bir savaş yüzünden en yüksek bedeli ödeyen kesim, masum Müslüman çocuklar ile kadın ve yaşlılardır. Bu, mevcut durumun aslında bir Anglo-Amerikan çatışması olduğunu netleştirmektedir. Bugünün Müslüman liderleri olarak konumlandırdıkları kuklalar, "kendi" toprak ve kaynaklarını güvence altına almak için, sömürgeci bir tutum ile efendileri adına savaşmaktadırlar.

Hain liderleri olan pek çok Müslüman ülke bu çatışmaya katılıyor; özellikle Amerika tarafından finanse edilen Suudi Arabistan bu savaşın ardındaki en büyük güç. Bu savaşta savaşan taraf olan Husileri yenmek için Arap devletlerinden oluşan bir koalisyon kurdular. Aşağıdaki ülkelerden bazıları bu savaşa fiili katılıyor, bir kısmı da Suudi koalisyonu ve Husileri destekliyor. Bunlar arasında Kuveyt, Birleşik Arap Emirlikleri, Bahreyn, Mısır, Fas, Ürdün, Sudan, Senegal, Mısır, İran ve Pakistan bulunmaktadır.

ABD, Yemen'de birçok hava saldırısı başlatmayı hedefledi ve Suudi Arabistan liderliğindeki koalisyon savaş uçaklarına, okul gezisine giden 40 çocuğun öldürülmesi olayında kullanılan silahlar gibi, Lockheed Martin tarafından inşa edilen 227 kg ağırlığındaki lazer güdümlü bombalar temin ederek destek verdi. Ayrıca ABD Donanması, USS Boxer ve iki destroyer olarak adlandırılan amfibi saldırı gemisi de dahil olmak üzere, bölgede bir kaç gemisi bulunmaktadır. Ayrıca İngiltere ve Fransa da, silah ve istihbarat ile savaşa destek sağlamaktadır.

Müslümanların endişelenmesi gereken şey ise; Müslüman dünyasının sadakatsiz yöneticileri tarafından verilen kararlar yüzünden, bu masum Müslümanların, masum canların, diğer Müslümanlar tarafından açlık ve ölüme terk edilmesidir. Bu durum, Allah için Sevgi ve Nefret (El Vela Vel Bera) kavramlarını kaybeden yöneticiler yüzünden yaşanmaktadır.

Allah’ın Resulü (sav) şöyle buyurmaktadır: «الْمُسْلِمُ أَخُو الْمُسْلِمِ، لاَ يَظْلِمُهُ وَلاَ يُسْلِمُهُ، وَمَنْ كَانَ فِي حَاجَةِ أَخِيهِ كَانَ اللَّهُ فِي حَاجَتِهِ، وَمَنْ فَرَّجَ عَنْ مُسْلِمٍ كُرْبَةً فَرَّجَ اللَّهُ عَنْهُ كُرْبَةً مِنْ كُرُبَاتِ يَوْمِ الْقِيَامَةِ، وَمَنْ سَتَرَ مُسْلِمًا سَتَرَهُ اللَّهُ يَوْمَ الْقِيَامَةِ»“Müslüman Müslümanın kardeşidir. Ona zulmetmez, onu tehlikede yalnız bırakmaz. Kim, kardeşinin ihtiyacını görürse Allah da onun ihtiyacını görür. Kim bir Müslümanı bir sıkıntıdan kurtarırsa, Allah da o sebeple onu Kıyamet gününün sıkıntısından kurtarır. Kim bir Müslümanı(n ayıbını) örterse, Allah da kıyamet günü onu(n ayıbını) örter.” (Ebu Davud, Edeb 46; Müslim, Birr 58)

Ali (r.a.) döneminde gerçekleşen, aşağıdaki tarihi olayda El Vela Vel Bera'nın gerçek anlamını görebiliriz. Sahabe Muaviye (Şam Valisi) ile Halife Ali arasındaki bir meselede ihtilaf vardı (Allah her ikisinden de razı olsun). Bizans imparatorluğunun lideri Heraklius bu çatışmanın farkındaydı ve kendi çıkarları için kullanmak istedi. Bu yüzden Muaviye'ye (r.a.) bir mektup yazdı:

Romalıların Sezarından Muaviye'ye:

“Sen ve Ali (İbn Ebu Talib) arasında ne olduğunu biliyoruz ve Halifeliğe senin daha çok layık olduğunu görüyoruz. Bu yüzden eğer bana emir verirsen, sana Ali'nin başını getirecek bir ordu göndereceğim.”

Muaviye’den Heraklius'a yanıt:

“İki kardeş kavga eder ve aralarına girmek senin ne haddine? Sesini kesmez isen, sana senin oradan başlayıp benim burada biten bir ordu göndereceğim. Senin kelleni bana getirecek, onu da Ali'ye hediye edeceğim.”

Muaviye, Ali (r.a.) ile çatışmaya girmiş ve Romalı lider tarafından kendisine güç kazandırmak için destek teklif edilmişti. Ama o, Allah Subhanehu ve Teala’ya olan antlaşmasına ve inancına sadık kaldı. Müslüman toprakların yöneticileri olarak adlandırılan mevcut kuklalardan farklı olarak gerçek bir Müslüman liderin vermesi gereken tepkiyi verdi.

El Vela Vel Bera (sadakat ve reddetmek), her Müslümanın kendi kalbine yaklaştırması ve ona yakın tutması gereken İslam'ın önemli kavramları arasındadır. Özünde, Allah'a, Resulüne ve müminlere sadakat; kâfirlerden ve onlara herhangi bir şekilde yardım edenlerden de uzak kalmak anlamına gelir.

Allah Subhanehu ve Teala Kuran’da şöyle buyurmaktadır: ﴿يا أيها الذين آمنوا لا تتخذوا اليهود والنصارى أولياء بعضهم أولياء بعض ومن يتولهم منكم فإنه منهم إن الله لا يهدي القوم الظالمين﴾“Ey inananlar! Yahudi ve Hristiyanları dost edinmeyin. Onlar birbirlerinin dostlarıdırlar. Sizden kim onları dost edinirse, kuşkusuz o da onlardandır. Şüphesiz Allah, zalimler topluluğunu doğruya iletmez” (Maide: 51)

Ümmet’in Allah Subhanehu ve Teala’nın indirdiği kanunlar ile yöneten yöneticilere çok büyük ihtiyacı var. Keza, mevcut yöneticilere karşı Yemen'deki kardeşlerimizle birlikte, omuz omuza karşı çıkmaya da ihtiyacımız var. Bu şekilde onların kardeşlerimize karşı daha fazla komplo kurmasını engelleyebilir, sömürgecilerin baskılarına karşı durmalarını sağlayabilir ve her ne pahasına olursa olsun onları sağlam bir şekilde koruyabiliriz.

Hizb-ut Tahrir Merkezi Medya Ofisi Adına

Yasmin Malik