- |
- İlk yorumlayan ol!
- yazı boyutu yazı boyutunu küçült Yazı boyutu büyüt
بسم الله الرحمن الرحيم
Yeni Zelanda'daki Müslüman Kadınlar
Kendilerini Koruyan Sevdiklerini Kaybetti!
(Tercüme)
HABER:
15 Mart Cuma günü, uluslararası medya Yeni Zelanda'da camilerde namaz kılan Müslümanlara yönelik toplu katliam haberlerini yayınladı. Cuma namazına katılan kırk dokuz muhlis Müslümanın vurularak öldürüldüğü ve birçoğunun da yaralandığı haberini bildirdiler.
“Suriye Yeni Zelanda Dayanışma” örgütünün Facebook sayfasından verdiği bilgiye göre, Suriye'den Yeni Zelanda’ya iltica eden Halid Mustafa isimli kişi Cuma günü yapılan saldırıda öldürüldü. Konuyla ilgili olarak yapılan açıklamaya göre; “Halid Mustafa, Suriyeli olan bu mülteci karısı ve üç çocuğuyla birlikte 2018'de Yeni Zelanda'nın güvenli bir sığınak yeri olduğu düşüncesiyle gelmişti. Halid’in çocuklarından biri, dün gece Christchurch Hastanesi'nde altı saat süren bir ameliyat geçirdi.”
YORUM:
İnşallah, İslam'a karşı kin ve nefret taşıyan bu mücrim suçlu tarafından haksız yere öldürülenler kazanmışlardır. Onlar hayattaki hedeflerine ulaşmak için öldürüldüler ve Yüce Allah'ın vaat ettiği gibi, öldükleri inanç ve ibadet halinde olacaklar. Zihinleri meşgul etmesi gereken konu ise, geride kalanların durumudur. Zira eşlerinin ölümü onlara bağlı kadınlar için büyük bir felakettir. Erkekler kadınların koruyucusudur ve bu yönden, ölenlerin annelerini, eşlerini, kızlarını, büyükannelerini, halalarına ve kız kardeşlerine şöyle seslenmeliyiz; “Onlar Yüce Allah'a secde ederken öldürüldüler. Bilesiniz ki; Hilafet devletinin uygulamasındaki İslam’ın İçtimai Nizamında devlet, işlerini yapamayan ve de bir vasisi olmayanlar için onların işlerini düzenlemek ve yerine getirmek için tüm yükümlülüğü üzerine alır.”
Bugün, muhlis bir Müslüman yönetici (Halife) olmadığı için, Müslüman kadınlar finansal ve sosyal olarak savunmasız bir durumda kalmıştır. Mevcut Müslümanların başlarında bulunan yöneticilerin hiçbiri bu ümmetin parçası olan savunmasız kadınları umursamıyor. Bu yöneticiler Müslüman kadınların ve çocukların öldürülmesine, işkence edilmesine, aç bırakılmasına ve kötü muamele edilmesine katkıda bulunmakta ve bu tür zulümleri desteklemektedir. İşte bu yöneticiler Batı ülkelerin koalisyonuna destek vermek suretiyle bombardımana, topraklarını parçalamalarına ve servetlerini yağmalamalarına izin veriyorlar. Hâlbuki yapılması gereken bu zulümat ve esaretten ümmeti korumak ve kurtarmak için orduları harekete geçirmektir.
Bu diktatör rejimler Hilafet tekrar kuruluncaya kadar değişmez ve İslam dışı yönetimlere köle olan bu yönetimler, İslam'la yöneten yöneticilerle değiştirinceye kadar bitmeyecektir. Biz Müslüman kadınlar bugün bu çizgideki siyasette sessiz kalmamalıyız ve Peygamberimizin metodunu koruyanlar olarak durmalıyız.
Hizb-ut Tahrir Merkezi Medya Ofisi Adına
İmrane Muhammed