- |
- İlk yorumlayan ol!
- yazı boyutu yazı boyutunu küçült Yazı boyutu büyüt
بسم الله الرحمن الرحيم
Göç Karşıtı ABD Politikalarının Neden Olduğu Göçmen Ölümleri Kapitalist Sistemin ve Ulus Devlet Politikalarının Kaçınılmaz Sonunun Simgesidir
26 Haziran günü Güney Amerikalı göçmen Oscar Alberto Martinez Ramirez ile 2 yaşındaki kızının ABD-Meksika sınırını geçmek isterken Rio Grande nehrinde boğularak ölmesinin görüntüleri medyada geniş çaplı olarak yer aldı. Genç baba; ailesi ve kendisi için daha iyi bir hayata ulaşabilmek için aşırı yoksul El Salvador'u terk etti. Göçmen karşıtı sınır politikalarından dolayı karadan ABD topraklarına giremeyince nehirden yüzerek geçmeye çalıştı. Ancak akıntıya kapılarak 23 aylık kızı ile birlikte boğularak can verdi.
O görüntülerin bin kelimeden fazla şey ifade ettiği söyleniyor. Peki; bu yürek yakan olay dünyaya nasıl bir mesaj veriyor?
- Bir baba ve evladının daha sadece vicdansız bir başkanın değil vicdansız KAPİTALİST sistemin kurbanı olduğunu anlatıyor. Zaten hem Trump hem nasırlaşmış göçmen karşıtı politikası (ki bu önceki ABD yönetimlerinin mirasıdır) bu sistemin bir ürünüdür... Bu sistem her şeye Dolar merceğinden bakmaktadır... Bu sistem devletin mali durumunu insan canının ve izzetinin dokunulmazlığından öncelikli tutmaktadır.
- Bu olay; ahlaksız MİLLİYETÇİ sistemi anlatıyor. Tüm dünyadaki devletlerin benimsediği bu milliyetçi sistem; başka ırkları ve milletleri insan olarak görmez. Bu sistemde siyasetin rengini bencil iktisadi menfaatler belirler. Bununla yönetenler; insanların ıstıraplarını ve ihtiyaçlarını umursamazlar, dünya görüşleri miyoptur, başka milletten insanları devlet için bir artı olanak değil ekonomik yük olarak görürler.
- Bu olay; merhametsiz bir sistemi anlatıyor. Bu sistemde çaresiz, yoksul ve muhtaç olan çoğunluğa, sırf savaş ve şiddet dolu devletlerden kaçtığı için veya kendileri veya aileleri için daha iyi bir hayat istediği için suçlu muamelesi yapılır.
- Bu olay; dünya siyasetine yön verecek veya başka milletlere devletin nasıl yönetilmesi gerektiğine dair ders verecek HİÇBİR manevi/ahlaki otoritesi olmadığını anlatıyor.
- Bu olay; vicdan yoksunu günümüz KAPİTALİST MİLLİYETÇİ dünya düzenini anlatıyor. Bu düzende siyasi kararlara muhtaç olanlara yardım etmek gibi temel insani değerler değil maddi kazanç yön vermektedir.
Hakikaten de bu genç babanın ve bebek yaşta kızının ölümü; kapitalist sistemin ve insanlıktan sınıfta kalmış ulus devlet modeli siyasetin kaçınılmaz sonunun simgesidir.
Bu ölüm; dünyanın acilen alternatif bir nizama muhtaç oluşunun resmidir... Dünyanın muhtaç olduğu şey; gerçek merhamet sahibi ve gayesi insanlığı zulümden kurtarmak olan bir sistemdir. Bu sistem; İslam beldelerini bölen, Batı dayatması milliyetçi sınırları ortadan kaldıracak ve İslam topraklarının servetini, kaynaklarını ve halklarını birleştirecektir. Bu sistem; çürük milliyetçi ve ulus devlet politikalarını yok edecek ve kimsenin ırkına, milliyetine, etnik kökenine veya dinine bakmadan çatısı altında yaşamak isteyen herkese vatandaşlık, koruma ve izzetli bir hayat sunacaktır... Bu sistemde asla maddi kazanç uğruna insan hayatının ve izzetinin korunması ayaklar altına alınmayacaktır.
Böylesi bir sistemi oluşturma gücü ve bilgisine sahip olan ANCAK Âlemlerin Rabbi, El-Alîm, El-Hakîm Allah Subhanehu ve Teâlâ'dır. Bu sistem; Nübüvvet Metodu üzere Raşidi Hilafettir. O; mazlum ve muhtaçların koruyucusudur, tüm insanlık için gönderilmiş, İslam'ın adil hükümlerini tatbik edendir. Bu İslami yönetim şekli bir zamanlar dünyaya hayırseverliği ve faziletiyle öncülük ettiği gibi Allah'ın izniyle ikame edilmesiyle birlikte yeniden edecektir.
İngiliz yazar H. G. Wells, Hilafetin adaletini şu sözleriyle tarif etmiştir: "“Onlar adil hoşgörü geleneğini kurdular. İnsanlara cömertlik ve hoşgörü ruhunu ilham ettiler ve hem insani hem de pratikler. İnsancıl bir toplum oluşturdular ki kendilerinden önceki toplumların aksine bu toplumda sosyal adaletsizlik çok nadiren görülürdü."
Allah Subhânehu ve Teâlâ şöyle buyurmuştur: ﴿الَر كِتَابٌ أَنزَلْنَاهُ إِلَيْكَ لِتُخْرِجَ النَّاسَ مِنَ الظُّلُمَاتِ إِلَى النُّورِ بِإِذْنِ رَبِّهِمْ إِلَى صِرَاطِ الْعَزِيزِ الْحَمِيدِ﴾“Elif. Lâm. Râ. (Bu Kur´an), Rablerinin izniyle insanları karanlıklardan aydınlığa, yani her şeye galip (ve) övgüye lâyık olan Allah'ın yoluna çıkarman için sana indirdiğimiz bir kitaptır.”[İbrahim 1
Hizb-ut Tahrir Merkezi Medya Ofisi İçin Yazan
Dr. Nazreen Nawaz