- |
- İlk yorumlayan ol!
- yazı boyutu yazı boyutunu küçült Yazı boyutu büyüt
بسم الله الرحمن الرحيم
MÜSLÜMAN ÂLİMLERE BİR HATIRLATMA
“Herkesin yöneldiği bir yön vardır. Haydi, hep hayırlara koşun”
(Bakara 148)
HABER:
Müslüman Alimler Birliği Federasyonu üyeleri, Katar’a karşı kuşatma ve boykot kararının, Şer’an haram olduğunu ve kardeşler arasında birliğin zorunlu bir ihtiyaç ve şer’i bir vecibe olduğunu söyledi. El-Ezher Katar’a karşı bazı Arap liderleri tarafından alınan kararlar için destek ifade eden açıklamalarda bulunurken, bunu “Ümmetin birliğini sağlamak ve istikrarlı düzenlerine yönelik darbeye yanıt” olarak itibar edilmesi gerektiğini vurguladı. Müslüman Alimler Birliği önceki Müslüman Alimler Birliği Federasyonu üyelerinin ifadelerine zıt olarak boykot kararının meşru, mantıklı ve uygun olduğunu ve karara tam desteğini teyit ederek kendi içlerindeki çelişkileri ortaya koydu!!
YORUM:
Müslüman Alimlerin bu çelişkili ve şüpheli tutumu, bu kurumların temsil ettiği hükümetlere karşı sadakatini göstermektedir. Halbuki onlar anlaşmazlık ve ihtilaf hususunda Allah Subhanehu ve Teâlâ’nın şu kavlinden dolayı verdikleri hüküm sadece şer’i hüküm olması gerekir:
فَإِنْ تَنَازَعْتُمْ فِي شَيْءٍ فَرُدُّوهُ إِلَى الله وَالرَّسُولِ– “Eğer bir hususta ihtilâfa düşerseniz, o taktirde Allah’a ve ahiret gününe îmân ediyorsanız, onu Allah’a ve Resûl’üne götürün.” (Nisa 59)Anlaşmazlıklarda başvurulacak tek merci şeriat olması gerekir. Çünkü ihtilafların çözümü ancak şeriattır.
Bir beldeye veya ülkeye yapılacak destek veya ambargo siyasi çıkarlar doğrultusunda veya üye ülkelerin istediği gibi ise yapılacak olursa bu haramdır. Çünkü bu şekilde yapılan ayrıştırıcı dışlama kararı şer’i çizginin aksine bir karardır. Böylesi bir tutum sergilemek düşmanların onlara üstünlük sağlama ve onlara tasallut olması korkusu verir ki bu, Müslümanlar arasında fitneye sebep olur. Müslümanlar arasındaki fitneler yüzünden de insanların kalplerinde nefret tohumları yeşerir.
Müslüman Alimler Birliği kurum olarak terörle mücadelenin zorunlu olduğunu terörün Suudi Arabistan ve diğer beldelerin istikrarını tehdit ettiğini vurgulamaktadır. Aynı durum El-Ezher kurumu için de geçerlidir. Çünkü Müslüman Alimler Birliği başkanı Şeyh Yusuf el-Karadavi ambargonun ve ablukanın haram olduğunu söylemesine rağmen bu kurumda Mısır hükümetinin aldığı ambargo kararını desteklemektedir.!
Halkın güvenliği ve insanların maslahatları üzerinden terörize etmek, dehşet saçmak ve Müslümanlardan finans sağlamak için terör estirmek şer’an yasaktır. Müslümanlara ambargo uygulamak ve kuşatmak onlarla bağı kesmektir. Bu ise şer’an haramdır. Şam, Yemen, Irak ve Libya’da olduğu gibi bu ülkeler uluslararası terörizmi yaşamaktadır ve özellikle son beş yıl içinde İslam ümmeti bu zulmü yaşadı ve hâlâ yaşamaktadır. Binlerce çocuk, kadın ve bebek bu kuşatmalardan dolayı dünyanın gözü önünde öldürüldü!
Son günlerde Musul, Rakka, Dera ve Gazze’de yaşanan salgın hastalıklar, Yemen’deki kıtlık ve Burma’da yaşanan insani felaketler yüzünden insanların katledilmesine yakinen şahit olunduktan sonra Müslüman Alimlerin artık kolektif olarak hareket edip kendi hükümetlerine yönelik Müslümanları öldürenlere karşı ambargo uygulaması ve beldelerinde haçlı savaşı uygulayan Batılı devletlerle alakalarını kesmesi için sert çağrılar yapması gerekmez mi?!
Ama Batılıların kuklaları olan Salman, Sisi ve Erdoğan Amerika’yı nasıl terörizmle suçlayacak?! İngiltere’nin tahtını koruyan Katar ve Birleşik Arap Emirlikleri nasıl İngiltere’yi kınayacak ve bu kukla İş birlikçi hükümetler nasıl efendileri olan kâfir Batı’yla ilişkilerini kesecek?
Ey Müslüman Alimler!
Biliyoruz, bu konumda emri yerine getirmek ağır bir yüktür. Fakat sizin bulunduğunuz makamınız sessizliği asla kabul etmez!
Ey Müslüman Alimler!
Bugün Katar ve Suudi Arabistan, Birleşik Arap Emirlikleri arasında olan boykot polemiklerini desteklemekle ilgili Şeriatın hükmü bellidir. Müslüman beldelerin vahdaniyeti asıldır! İşte bu asıl, ümmetin vahdaniyetini sağlamak ve saflarını birleştirerek Kelime-i Tevhid sancağı altında Müslümanları dost edinenleri dost edinmek, onları güvenli kılmak, onlara ihanet eden ve yüzüstü bırakanları reddederek onlardan yüz çevirmeyi gerektirir!!
Ey Müslüman Alimler!
Bu devam eden Körfez krizi bölgede Amerika ve İngiltere’nin liderliğinde maslahatları doğrultusunda bir çatışmadır. Sakın ola ki kendinizi fitne çatışmaları içerisine atmayın. Aksi takdirde sizler sömürgecilerin çatışmalarında onlara araç ve yakıt olursunuz. Bu ümmet hâlâ sizin de evvelkiler gibi Allah Subhanehu ve Teâlâ’nın Kelamını yüceltmenizi bekliyor. Alimler Nebilerin varisleridir. Nübüvvet mirası sizden hak sözü söyleyerek fedakârlık ve cesaret göstermenizi ister. Ayrıca bu miras ve makam Allah’ın şeriatını hâkim kılacak, tek halife ve tek bayrak altında Müslümanları toplayacak olan Hilafet devletini kurmak için çalışma yapmanızı gerektirir.
Allah Subhanehu ve Teâlâ ve İslam ümmeti ile olan misakınızı hatırlayın. Allah Subhanehu ve Teâlâ şöyle buyurmaktadır: وَلِكُلٍّ وِجْهَةٌ هُوَ مُوَلِّيهَا فَاسْتَبِقُواْ الْخَيْرَاتِ “Herkesin yöneldiği bir yön vardır. Haydi, hep hayırlara koşun, yarışın.” (Bakara 148) Haydi, hep hayırlara koşun, yönünüzü ancak Allah Subhanehu ve Teâlâ’ya dönün ve zalim sultanın karşısında hakkı söylemek en büyük cihaddandır diyerek, hayır için yarışın.
Hizb-ut Tahrir Merkezi Medya Ofisi Adına
Nesrin Buzafri