- |
- İlk yorumlayan ol!
- yazı boyutu yazı boyutunu küçült Yazı boyutu büyüt
بسم الله الرحمن الرحيم
El-Raye Gazetesi
Hizb-ut Tahrir’in Hilafetin Yıkılışının 101. Yıldönümünde Gerçekleştirdiği Küresel Faaliyetler Kapsamında
Hazırlayan: Üstaze Rola İbrahim
Yorgunluk ve bıkkınlığa yer verilmeyen amansız bir kararlılık ve azimle ve Allah’ın salih amel işleyen mümin kullarını egemenliğe, iktidara ve güvene götüreceğine dair vaadine olan tam bir güvenle dünyanın dört bir yanındaki Hizb-ut Tahrir gençleri, kitlesel faaliyetleri temsil eden istisnai etkinlikler, seçkin iletişimler, salonlar, ofisler ve kapalı alanlardaki etkili konuşmalar, cami dersleri, konferanslar ve benzerleri yoluyla Hilafet'in yıkılışının 101. yıl dönümünü anmıştır.
Hizb-ut Tahrir Merkezi Medya Ofisi, bu elim yıldönümünü, bu faaliyetler için kapsamlı bir kampanyaya start vererek anmaya başladı ve kampanya, Hizb-ut Tahrir Merkezi Medya Ofisi Başkanı Mühendis Selahaddin Adada’nın konuşmasıyla başladı ve konuşmasında şunları söyledi:Hizb-ut Tahrir her yıl,Müslümanlara Hilafet’in yıkılışının bir felaket olarak devam ettiğini hatırlatmak için bu trajediyi canlı tutmaktadır. Dahası sömürgeci kafir Batı, ne pahasına ve hangi vesileyle olursa olsun Müslümanların Hilafeti yeniden kurmalarını engellemek üzere anlaşmıştır. Bu nedenle Hizb-ut Tahrir’in Emiri Celil Âlim Ata İbn Halil Ebu Raşta’nın (Allah onu korusun) yönlendirmesiyle,Hizb-ut Tahrir Merkezi Medya Ofisi Hilafet’in yıkılışının yıldönümü için bir kampanya başlatıyor. Ayrıca, bu yıldönümünün önemini bilenlerden bu kampanyanın faaliyetlerine katılmaları için şahsiyetleri ve kurumlarıyla birlikte medya ortamını da davet etmektedir kiböylece bu azim farzın yıldönümünde onlar için de hayırlı bir katkı olsun.
Hizb-ut Tahrir Merkezi Medya Ofisi Kadın Kolları Direktörü Dr. Nesrin Nevaz bu vesileyle yaptığı konuşmada şunları söyledi: “Bu dünya, insanlık için gerçek bir liderliğin ve insanlığın ve ülkemizin ihtiyaçlarını karşılama keyfiyetine yönelik gerçek bir modelin yokluğunun acısını çekmektedir. İnsani acıların, umutsuzluğun, baskının ve ölümün tarif edilemeyen boyutları dışında başka bir şey görebiliyor musunuz? Yeryüzüne kriz üzerine kriz hakim olmuştur! Suriye’de, Yemen’de, Myanmar’da, Hindistan’da, Doğu Türkistan’da, Keşmir’de, Fransa’da ve daha başka yerlerdeki Müslümanlar, hesapsız ve cezasız bir şekilde zulmün, işgalin ve kıyımın acısını çekmektedirler! Ümmetimizin ve insanlığın başına gelen bu bitmek bilmeyen trajediler listesi, İslam’ın yönetiminin yokluğu nedeniyledir.”
Merkezi Medya Ofisi, El-Vakiye TV aracılığıyla, “Yaklaşan Hilafet İşaretleri!” başlıklı bir sempozyum düzenledi ve sempozyuma katılan tüm kıymetli kardeşler şunlardır:
- Sudan’dan Şeyh Nasır Rıza: “Yoksulluk, Pahalılık ve İslam’ın Etkili Çözümü” başlıklı konuşması. Konuşmada şunları söyledi: Batı medeniyeti, yoksulluk ve pahalılık türetmekte ve bu onların düşüncelerinin merkezinde yer almaktadır… İslam’da ekonomik sistemin uygulanmasının ve İslami şeriat hükümlerinin tatbik edilmesinin toplumun tüm fertlerinin temel ihtiyaçlarını karşılamayı garanti ettiğini vurguladı.
- Ürdün’den Dr. Muhammed Melkavi: “Uluslararası Çatışma ve Ümmet Üzerindeki Etkileri” başlıklı konuşması. Konuşmada, tüm küfrün başı olan Amerika’nın ve küresel şerrin nedeni İngiltere, Fransa, Rusya ve Çin’in temsil ettiği mevcut uluslararası çatışmanın taraflarından bahsetmiştir.
- Lübnan’dan Ahmed es-Sûfi: “Ümmetin Gençliği ve Beyhude Nesillerin Oluşması” başlıklı konuşması. Konuşmada gençlere sordu; Sizce neden MBC “Arap Idol” adlı bir yarışma programı için on dört milyon dolardan fazla harcıyor? Neden medya, “Arap Idol”, “Star Akademi”, “Süper Star”, “The Voice-Ses” ve benzerleri gibi bu Batılı yarışma programlarının tekrarlanan Arapça versiyonlarının prodüksiyonu için çılgına dönmüş durumda? Neden bir kızın babasına itaatsizlik etmesini öğreten ve hayatta zinayı ve ahlaksızlığı yayan “Aşk-ı Memnu” gibi yüzlerce dublajlı film ve diziler var? Neden spor müsabakaları meşhurlaştırılıyor ve kahramanları, zafer kazanmış liderler gibi parlatılıyor? Cevap: Bütün bunların tek bir amacı vardır ki o da; arzu ve isteklerinin hedefinde sesinin yumuşaklığını ve romantik ilişkilerin bolluğunu öne çıkaran beyhude bir gençlik oluşturmanın yanı sıra pornografik sahnelere, kadın erkek karışımına ve çıplaklığa aşina olmuş gurursuz ve kıskanç olmayan bir gençlik oluşturmak içindir… Dolayısıyla bu mutant ve çarpık gençlik modelini üretebilirse işte o zaman kindar Batı, İslam’ın askerlerini (bu gençleri) hiçbir şekilde harekete geçirmeksizin bu model sayesinde fikirlerini aktarabilecektir.
Beyrut’tan Mühendis Selahaddin Adada’nın: “Hilafete Giden Yol” başlıklı konuşması. Konuşmada şunları söylemiştir: Hilafetin yıkılmasının üzerinden geçen bu onlarca yıldan sonra bugün ümmet için gerçek kurtuluş, ümmeti tek bir bayrağın ve Kitap ve sünnetle yönetecek bir Halife’nin olduğu tek bir otoritenin altında toplayacak olan bir devlete geri dönmek olduğu gibi bizlere Allah’ın Rasulü Sallallahu Aleyhi ve Sellem’in müjdelediği Nübüvvet Minhacı üzere Hilafete geri dönmektir.
Merkezi Medya Ofisi, bu vesileyle azimleri bileyen ve güç ve kuvvet ehline haykıran kartvizitler yayınladı ki bunlardan bir kısmı şöyledir: Hilafet bugün ya da yarın kurulacak. Bu yüzden güç ve kuvvet ehli Hilafetin kurulması için hızla harekete geçmeli ve onun kurulmasını engellemek isteyenlere yönelik slogan da “ölürüz ölürüz”, yani cevap duyduklarınız değil gördükleriniz olacaktır olmalıdır. Ey güç ve kuvvet ehli: Artık Hilafetin zamanı gelmiştir. O halde dini ikame etmek, ona nusret vermek ve İslam halkına yardım etmek için Allah’ın Rasulü Sallallahu Aleyhi ve Sellem’in bayrağını Mescvid-i Aksa’ya dikmek ve Müslümanların Halifesine bir hidayet ve nur biatı ile biat etmek için güçleriniz harekete geçsin.
Hizb-ut Tahrir Merkezi Medya Ofisi Kadın Kolları, İslami yönetim altındaki kadınların statüsüyle ilgili endişeleri, şüpheleri ve soruları ele almak için: “Hilafet: Kadınların Onurunu, Güvenliğini ve Şeri Haklarını Teminat Altına Alır” başlıklı uluslararası kampanya başlatmıştır. Nitekim kampanya, kadınların Hilafet Devleti’nin altında hakları, roller ve muameleleriyle ilgili gerçek hayatının nasıl olacağına dair net bir anlayış ve vizyon sunmanın yanı sıra şerî nâssları açıklamayı ve geçmişteki İslami yönetimin oryantalizmin ve sömürgeciliğin yalanlarından ve vehimlerinden uzak olduğunu kanıtlamayı da amaçlamıştır
Ayrıca El-Vakiye TV, “İlgili Kişiye” başlıklı yeni bir program serisi başlatmıştır. Program, ümmetin doğru bir kalkınmaya ve insanlığın İslam’ın nuruna ve adaletine ulaşması için köklü bir değişime doğru yönlendirmesiyle bağlantılı çeşitli kavram ve fikirleri ele alan bir dizi kısa soru ve cevaplar serisinden ibarettir.
Bölgesel düzeyde, dünya çapında birçok etkinlikler olmuştur; Malezya’da, Hizb-ut Tahrir Malezya Resmi Sözcüsü Abdul Hakim Osman basın açıklamasında, “Hilafet Altında Kapsamlı İslam” başlıklı Hilafet’in yıkılışının 101. yıl dönümü kampanyasının açılış duyurusunu yapmıştır.
Hizb-ut Tahrir / Malezya’nın Receb ayı boyunca “Hilafet Altında Kapsamlı İslam” başlığı altında başlattığı geniş kampanyanın bir sonucu olarak, “Hilafet Olmadan İslam Tam Anlamıyla Tatbik Edilemez” başlıklı küresel bir elektronik konferans ve sokaklar ve parklardaki insanlarla çok sayıda canlı iletişim eylemleri ve birçok seminerler düzenledi ki bunlardan bazıları şunlardır: “İslam'ın Tam Olarak Uygulanması Zorunluluğu”, “İslam'da Muamelatı Anlamak”, “İslam'da Ekonomik Sistem ve Azameti”, “İslam Devletinde Eğitimde Mükemmellik Siyaseti”, “İslâm’da Ukûbât Nizâmı - Uygulanmasının Adaleti ve Etkinliği”, “İslam Devletinin Gayrimüslim Tebaasına Yönelik Düzenlemeleri” ve “Hilafet Sisteminde Devlet Kurumları.”
Parti, Sudan vilayetinde de birçok etkinlikler düzenledi. Zira ülkenin farklı şehirlerindeki sokaklarda ve halka açık yerlerde binlerce kitapçık dağıtıldı, “Hilafetin Yıkılışının Üzerinden 101 Yıl Geçti, Müslümanlar ve Dünya Ne Kaybetti” başlıklı aylık ümmetin sorunları sempozyumu düzenlendi, Kadın Kolları Kısmı: “Raşidi Hilafet Kadınların Onurunu ve Haklarını Korur!” başlıklı bir sempozyum düzenledi.
Parti, Türkiye vilayetinde de birçok konferanslar ve seminerler düzenledi; “Ekonomik Krize İslami Çözüm” başlıklı bir dizi seminer ve tartışma panellerinin yanı sıra partinin gençleri, 20 ilde siyasi parti temsilcileri, sivil toplum kuruluşları, yerel medya temsilcileri ve eğitimcileri ile bir araya geldiler.
Parti, Mübarek Toprak Filistin’de, “İnsanlığın Tek Kurtuluşu Hilafet” sloganı altında birçok etkinlikler düzenledi ve bunlardan en öne çıkanı ise ibadet edenlerin kalabalığında mübarek El Aksa Camii’nden, ümmete ve ordularına bir çağrıda bulunarak, Hilafeti kurmak için acele etmeleri çağrısında bulunması olmuştur.
Ayrıca Gazze Şeridi’ndeki ümmetin evlatlarıyla toplantılar düzenlemiş ve aynı şekilde “Dinimizin Uygulanmasının ve Peygamberimizin Bayrağının Dalgalanmasının Zamanı Gelmiştir” başlıklı bir program düzenlemiştir. Yine aynı başlığı taşıyan broşürlerde dağıtılmıştır. Bunun yanı sıra Mübarek Toprak Filistin Kadın Kolları’nın da katıldıkları birçok etkinlikler, seminerler ve konuşmalar gerçekleşmiştir.
Hizb-ut Tahrir Lübnan Vilayeti, Hilafetin yıkılışının 101. yıldönümü münasebetiyle Uluslararası Para Fonu’ndan (İMF) Borçlanmaya karşı bir kampanya düzenlemiştir.
Pakistan vilayetinde parti, Pakistan’ın çeşitli şehirlerinde halka açık konuşmalar düzenleyerek Müslümanlara Hilafetin Arap ve Türk hainlerinin yardımıyla kafir Batı tarafından yıkılmasının trajik yıldönümünü hatırlatmıştır.
Amerika’da parti, Hilafetin yıkılışı vesilesiyle düzenlenen küresel kampanyanın bir parçası olarak yıllık Hilafet konferansını düzenlemiştir. Konferansta, İslami hayatı yeniden başlatmanın farziyeti için harekete geçmeye ve çalışmaya yönelik küresel bir çağrı yapılmıştır.
Kenya’da parti, “Hilafete Muhtacız” başlıklı bir kampanya başlatmıştır. Kampanya, en önemlisi Kenya’da Cuma namazından sonra sokak ziyaretleri, söyleşiler ve “Hilafete Muhtacız” başlıklı sempozyum olmak üzere bir dizi etkinlikleri içermiştir.
Hollanda’da parti, “Hilafet Devletinde Farklı Fikirlere Sahip İnsanlarla İlişkiler” başlıklı yıllık konferansını düzenledi. Konferansta, Müslümanların asimilasyon politikasına, bu politikanın son yıllarda hem yerel hem de uluslararası olarak nasıl geliştiğine ve bunun bu topraklardaki Müslümanlar üzerindeki etkisine ışık tutulmuş ve İslam’ın otoritesi ve kontrolü altında yaşayan ancak zimmet ehli gibi onun akidesine inanmayanlar için İslam’ın tutumu ve yüzyıllarca süren İslam’ın egemenliği boyunca Müslümanların onlarla nasıl muamele ettikleri açıklanmıştır.
Merkezi Medya Ofisi’nin üyeleri olan kardeşler ve bacılar, ofisin sayfalarında, el-Raye Gazetesi ve el-Vai Dergisi’nde, ümmete bu yük trajedileri hatırlatan ve ordularına da, yokluğunda alemlerin Rabbinin hükümlerinin ve ümmetin de yok olduğu Hilafetini kurmak için çalışarak Rabbinin çağrısına icabet etmeleri için haykıran onlarca makale ve haber yorum yazmışlardır.
Son olarak: Çabalarımızı kabul etmesi, yıkılışının üzerinden yüz yıl geçmesinin ardından andığımız bu ilk yıldönümünü onu kaybederek andığımız son yıldönümü yapması ve gelecek yılın onun yeniden kuruluşunun kutlandığı bir yıl olması için Allahu Teala’ya yalvarıyoruz. وَيَوْمَئِذٍ يَفْرَحُ الْمُؤْمِنُونَ * بِنَصْرِ اللَّهِ يَنصُرُ مَن يَشَاءُ وَهُوَ الْعَزِيزُ الرَّحِيمُ “O gün (Allah'ın zafer vermesiyle) müminler sevinecektir. Allah’ın yardımıyla. Allah dilediğine yardım eder. O, mutlak güç sahibidir, çok merhametlidir.” [Rum 4-5]