El-Burhan, İhanet Sayfasına Yeni Bir Satır Daha Ekledi!

““İsrail” ile Sudan resmen normalleşme anlaşmasına dair son rötuşları yapıyorlar.” (Arab48 web sitesi, 02/02/2023).

Sudan yöneticileri Yahudi varlığıyla olan görüşmelerini, bu hususta biraz utanma ve haya gözeterek perde arkasından gerçekleştiriyorlardı. Ama şimdi azıcık olsun bir aşağılanma ve utanç hissetmeksizin aleni bir şekilde ve insanların gözü ve kulağı önünde yapıyorlar! Nitekim bu aşağılanma, ister kabul etsinler ister inkar etsinler ümmetine ve dinine karşı olan herhangi bir suçlunun akıbeti gibi kesinlikle onların bir musibetidir. سَيُصِيبُ الَّذِينَ أَجْرَمُوا صَغَارٌ عِنْدَ اللَّهِ وَعَذَابٌ شَدِيدٌ بِمَا كَانُوا يَمْكُرُونَ “Suç işleyenlere, yapmakta oldukları hilelere karşılık Allah tarafından aşağılık ve çetin bir azap erişecektir.” [En’am 124]

İslam ümmetinin başındaki diğer yöneticiler gibi Sudan yöneticileri de, Amerika ve sömürgeci Batılılara ajanlık ederek Şeytana sattıkları nefislerinden başka bir şeyi temsil etmiyorlar. Ama Kur’an-ı Kerim ve İsra suresiyle sekinet bulan ümmet, Filistin’in kurtuluşuna dair bir çözüm olarak kahraman Selahaddin Eyyubi’nin Haçlıları darmadağın ettiği Hıttin’de yaşanan meşru çözümü görmektedir. Nitekim müminlerin kalbine şifa olan, İslam ümmetinin izzetini ve itibarını geri kazandıran ve özgür liderlerin isimlerini ümmetin tarihine kazıyacak olan bir olayda Kudüs’ün duvarlarına ve mübarek toprakların dört bir tarafına İslam’ın bayrağını dikmek ve Yahudi varlığını bir kez daha kesin olarak kökünden söküp atmak için ümmetin orduları yeniden şahlanıp kükrediğinde de ümmet aynı duyguyu yaşayacaktır.     

Tarih hain yöneticilerin ihanetlerini asla affetmeyip yazacağı gibi aynı şekilde nefislerini Şeytan’a satan Sudan yöneticilerini de yazacak ve el-Burhan ve diğerleri gibi normalleşen yöneticilerden tüm hainlerin akıbeti dünyada aşağılanmak olup ahiretteki azabı ise daha şiddetli ve daha utanç verici olacaktır. Ama mübarek topraklar meselesi, ait olduğu azim ümmetin azim bir meselesi olarak kalmaya devam edecektir.

Mübarek topraklar meselesi, yeryüzündeki en büyük savaşlarda galip gelen azim ve köklü bir ümmetin meselesidir. Zira Hıttin’de Haçlıları hezimete uğratmış ve Ayn Calut’ta Moğalları kırıp geçirmiş olan bu ümmet, zafer elde etmek ve mübarek topraklar ile işgal altındaki tüm İslam beldelerini tekrar elde etmek için yeniden ayağa kalkacaktır. Nitekim Filistin meselesi, Biden ve etrafındakilere Şeytan’ın vesveselerini unutturacak Nübüvvet Minhacı üzere Hilafet Devleti’ni kurarak otoritesini yeniden elde etmek için çalışan ümmetin meselesidir.

Evet, mübarek Filistin topraklarının kurtuluşu için vaad edilen bir zaman vardır. Sudan, BAE, Çad ve diğerlerinin yöneticilerinin mübarek Filistin topraklarına ihanet etmeleri ve gâsıp Yahudi varlığı ile normalleşmeleri, ihanet sayfalarındaki yeni bir satırdan ve ümmete oynanan oyunların son bölümündeki yeni bir sahneden öte bir şey değildir. Zira artık gerçekler ümmetin önünde açıkça ortaya çıkmış olup yöneticilerin ihanetleri ve sömürgeci Batı’ya olan ajanlıkları da ifşa olmuştur. Dolayısıyla ümmet, asla sessiz kalmayacak ve harekete geçmeye devam edecektir. Zira Müslümanların hayatında bu istisnai dönem devam etmeyecek, Allah’ın izniyle Nübüvvet Minhacı üzere Raşidi Hilafet ile bulutlar dağılıp gidecektir.

Hizb-ut Tahrir Merkezi Medya Ofisi İçin Yazan
Abdulhâlik Abdûn Ali - Sudan