- |
- İlk yorumlayan ol!
- yazı boyutu yazı boyutunu küçült Yazı boyutu büyüt
بسم الله الرحمن الرحيم
Hilafetin Yokluğunun Gölgesinde Bayram ve Acılar!
Ramazan Bayramı (Iydul Fıtr), Allah’a itaatin kutlanmasıdır. Dünyanın dört bir tarafındaki milyonlarca Müslümanın gece gündüz kendilerini Allah Subhanehu ve Teala’ya adadığı en faziletli bir ay geçirdik.
Ancak hazin olan gerçek şu ki, şu anda Müslüman nesiller açısından kesinlikle hiçbir kutlama tamamlanmış değildir; çünkü Allah, bizim halimizden razı değildir. Hatta Ramazan ayında bile orucumuzu tutarken ibadetlerimiz yeni seviyelere ulaşmıştır. Zira ümmet olarak halimiz, birçok açıdan hazin bir haldedir.
Dünyada İslami nizamın gölgesinde yaşayabileceğimiz hiçbir yer yok, aksine beldemiz, fasit hainler tarafından yönetilmektedir. Nitekim 100 yıl önce Hilafetin kaldırılmasından bu yana tarihin hiçbir döneminde olmadığı kadar bölünmüş ve zayıflamış durumdayız.
Güven yok, adalet yok ve merhamet yok…
Ümmet olarak insanlığın geri kalanına sunmakla yükümlü olduğumuz bu değerleri, çocuklarımız için bile güvence altına almamız mümkün değildir!
Soykırımın olduğu, mübarek toprakların ve Filistin’in işgal altında olduğu bir zamanda herhangi bir kutlama nasıl tamamlanabilir ki?! Zira kıtlık ve yaygın yoksulluk olduğu gibi Müslümanlar ise toplama kamplarında tutukludur. Dünyanın derin bir yozlaşmanın içinde boğulduğu bir zamanda İslam’ı insanlık için bir emanet ve rahmet olarak taşıyan Muhammed Sallallahu Aleyhi ve Sellem’in ümmeti olarak bizler, arkamız güçsüz ve önümüz de korumasız bir şekilde duruyoruz.
Nebi Sallallahu Aleyhi ve Sellem’in sünnetinden dolayı bayramımızı sevinçle yaşıyoruz ama sevinç tamamlanmış değildir. Zira bayram günü meselesi bile her yıl bir ihtilaf ve bölünmeye neden olmaktadır! İdeolojik açıdan, Ramazan ve Kurban bayramlarının girişini tüm Müslümanlara duyuran kişi Devlet başkanı -Halife'dir- ancak bu meselede bile bizleri birleştiren tek bir siyasi liderliğin yokluğunu hissediyoruz!
Gerçek bir kutlamanın ve sevincin olmadığı bir yıl bile uzun bir zamandır. Bu nedenle bizler Müslümanları, Hilafetin kurulması yoluyla İslam’ın yeryüzünde yeniden tesis edilmesine yönelik asil bir çalışmaya katılmaya davet ediyoruz; zira İslam sadece bireyler tarafından ya da sadece Ramazan ayında yaşanmak üzere indirilmemiştir.
Nitekim İslam, hem yaşamda, hem toplumda hem de devlet ve cihazlarında yaşayalım diye indirilmiştir.
Tüm dünyadaki Müslümanların Ramazan Bayramı’nın (Iydul Fıtr) mübarek olmasını temenni ediyoruz; Allah’tan, bir sonraki bayramı, İslam sancağı altında kutlamamızı nasip etmesini niyaz ediyoruz; böylece Mescid-i Aksa’yı ve işgal altındaki tüm topraklarımızı özgürleştirecek tek bir Raşid Halife’nin altında gerçek bir sevinç içinde birleşeceğiz.
لِلَّهِ الْأَمْرُ مِن قَبْلُ وَمِن بَعْدُ وَيَوْمَئِذٍ يَفْرَحُ الْمُؤْمِنُونَ * بِنَصْرِ اللهِ يَنصُرُ مَن يَشَاءُ وَهُوَ الْعَزِيزُ الرَّحِيمُ“Eninde sonunda Allah’ın dediği olur. O gün Allah’ın zafer vermesiyle müminler sevinecektir. Allah, dilediğine yardım eder. O, mutlak güç sahibidir, çok merhametlidir.” [Rum 4-7]
Hizb-ut Tahrir Merkezi Medya Ofisi İçin Yazan
İlyas Lamrabat