Soru:

Rusya, Kırım Yarımadası'nı ilhak etti. Putin, 18 Mart 2014'de Kırım'ın ilhakını öngören yasayı imzaladı. Bu, Batı'nın cılız tepkisine karşın Ukrayna'daki diğer bölgelerin Rusya'ya ilhakı için bir ön adım olduğu anlamına gelir mi? Allah mükâfatınızı artırsın.

Cevap:

Biz daha önceki soru cevabımızda mevcut uluslararası ve bölgesel şartların, Ukrayna'nın, Ukrayna ile ilişkisi olan devletlerden biri tarafından -Amerika, Avrupa ve Rusya- tamamen ele geçirilmesine olanak vermediğinden söz etmiştik. İlgili devletler arasında ulaşılacak çözümün, uzlaşmacı bir çözüm [orta çözüm] olduğunu belirtmiştik. Bu nedenle Ukrayna'nın tamamen Rusya tarafından ele geçirilmesi şu anda ya da en azından yakın gelecekte uzak bir ihtimaldir. Eğer Rusya, Kırım'ı ilhak edebilmişse, Batının özellikle de Amerika'nın, Ukrayna'nın geri kalan bölgelerinde etkin ve yetkin olacağı anlamına gelir.

Ukrayna ile ilişkisi olan devletlerden biri tarafından Ukrayna'nın tamamen ele gerilmesine gelince, dediğimiz gibi, şu anda ya da en azından öngörülebilir gelecekte bu pek mümkün gözükmüyor. Şu an olanlar, devam eden süreçte bir uzlaşmanın olacağının sinyali gibi görünüyor.  Anlaşılan o ki Kırım Yarımadası Rusya'ya, geri kalan Ukrayna'da Batıya, özellikle Amerika'ya bırakılacak. Bunun göstergeleri şunlardır:

- 20 Mart 2014 Perşembe günü Rusya Savunma Bakanı Sergey Şoygu, ABD'li mevkidaşı Chuck Hagel'e telefonda "Sınır boyunca konuşlanan Rus birliklerin, yalnızca tatbikat yaptığını, sınırı geçerek Ukrayna'ya girmek gibi bir niyetleri olmadığını ve herhangi bir saldırı eyleminde bulunmayacaklarını" söylediği bildirildi.

- Aynı gün Kiev'deki geçici yönetim ise, "Rusya'nın, Rusça konuşan Doğu Ukrayna bölgelerini ilhak etme girişiminin gerekli askeri karşılığı bulacağını" vurguladı. Oysa bilindiği üzere aynı geçici yönetim, 19 Mart 2014 tarihinde Kırım Yarımadası ile ilgili yaptığı açıklamada, "Kırım'dan askerlerini geri çekmeye hazır olduklarını" söyledi. Ukraynalı yetkililer yaptıkları açıklamada ülkesinin Kırım Yarımadası'nda bulunan askerlerini ve vatandaşlarını geri çekme planlarını yaptığını söylediler. Andriy Parubiy, askerleri "çabuk ve etkin" bir şekilde Ukrayna'ya çekmek istediklerini belirtti. Bu durum Kırım Yarımadası ile geri kalan Ukrayna arasında takasa dayalı bir uzlaşmanın olduğunun işaretidir. Ukrayna için Doğu bölgelerinin önem arz ettiği açıkça görülmektedir. Kırım Yarımadası ise Doğu bölgelerine oranla geri plandadır.

Uzlaşma işareti, 21 Mart 2014 Cuma günü Brüksel'de düzenlenen Avrupa Birliği Zirvesi sırasında açıkça görüldü. Zira Avrupa Birliği ile Ukrayna geçici yönetimi Başbakanı Arseni Yatsenyuk arasında ortaklık anlaşmasının siyasi kısmı imzalandı. İmzalanan bu anlaşma ile Kiev, Avrupa Birliği üyeliğine biraz daha yakınlaştı. Hâlbuki bu anlaşma, Ukrayna ve Rusya arasında krize neden olmuştu. Ukrayna'nın devrik devlet başkanı Viktor Yanukoviç'in AB ile müzakere ettiği ortaklık anlaşmasını imzalamaktan vazgeçmesi, Ukraynalılar tarafından geniş protesto gösterilerine yol açmıştı.

Tüm bunlar, uzlaşmanın göstergeleridir. Bununla beraber daha önceki soru cevapta da belirttiğimiz gibi, uluslararası veya bölgesel koşullar, Rusya ya da Batı lehine değiştiği an Ukrayna, patlamaya hazır bir bomba gibidir. O zaman taraflar, gözlerini bütün Ukrayna'ya dikecek ve uluslararası koşullara uygun olarak Ukrayna'yı ele geçirmeyi deneyecektir. Ukrayna, Rusya'nın arka bahçesi iken aynı zamanda Avrupa'nın da kapısıdır.

Bölgesel ve uluslararası koşullar değişene dek, uygulanabilir çözüm uzlaşmadır. Bu uzlaşmacı çözüm, kısmi istikrara [geçici sükûnete] yol açabilir. Kırım'da kalıcı istikrar, ancak aslına rücu etmesiyle mümkündür. Bilindiği gibi Kırım, on sekizinci yüzyılın sonlarında ve on dokuzuncu yüzyılın başlarında Rusya tarafından işgal edilmişti. Diğer bir deyişle Kırım, İnşaAllah yakında kurulacak Hilafet Devletinin bir parçası olduğu zaman kalıcı istikrara kavuşacaktır.