Soru-Cevap
- |
- İlk yorumlayan ol!
- yazı boyutu yazı boyutunu küçült Yazı boyutu büyüt
بسم الله الرحمن الرحيم
Soru: Trajik olaylarda akan kanlar daha kurumadan 27.06.2010'da Kırgızistan'da yeni anayasa hakkında referandum yapıldı! Geçici hükümet, durumlar normal haline ve yurtlarından edilenler yıkılan evlerine dönünceye kadar referandumun ertelenmesini kabul etmedi. Bilakis hükümet, tüm bu koşullara rağmen referandumun yapılmasında ısrar etti!
Peki hükümet, yıkılıp yakılan evlerin ve işyerlerin tekrar imar edilmesi ve Güneyde Özbekler ile Kırgızlar arasındaki etnik olaylarda akan kanların tedavi edilmesine hırs göstermek yerine neden referandumun yapılması üzerinde bu kadar çok hırs göstermektedir?
Cevap: Tafsilatlara girmeden önce son zamanlarda Rusya Federasyonu'nun davranışlarında ortaya çıkan dikkat çekici bir vakıaya dikkat çekmek istiyoruz ki o da şudur: Sovyetler Birliği'nin, parçalanması ve çökmesinden sonra bile kendi ambarında olan devletlerdeki muhaliflerine karşı demir yumrukla zulmetme üslubuna geri dönmesidir! Nitekim bu durum, Kuzey Gürcistan işgalinden Kırgızistan olaylarına kadar birçok olaylarda ortaya çıkmıştır. Gürcistan olaylarına gelince: Kuzeyinin işgal edilmesi apaçık bir durumdur. Kırgızistan olaylarına gelince: Tablonun netleşmesi için son olayları zikretmeden önce kısa olarak Bakiyev'e karşı yapılan darbe olaylarına geri dönmeliyiz:
1- Rusya, 23.07.2009'da Bakiyev'in seçimleri kazanmasını desteklemiş ve Rusya'nın bu desteği dikkat çekici bir şekilde olmuştur. Zira Rusya devlet başkanı Medvedev, bizzat Kırgızistan'a gelerek 02.08.2009'da Bakiyev için düzenlenen görevi devralma törenine katılmıştır!
2- Rusya, Bakiyev'in Amerika'ya yakınlaştığını mülahaza etmiştir ki bu da şu iki etkin olayda ortaya çıkmıştır:
Birincisi: Amerikan Başkanının Afganistan'dan Sorumlu Temsilcisi Richard Holbrooke, 19.02.2010'da Afganistan ve Kırgızistan'a bir ziyarette bulundu ve her iki ülkenin devlet başkanlarıyla bir araya geldi. Nitekim "Rusya Bugün" internet sitesinin "Rus İnterfax" haber ajansından aktardığı habere göre Holbrooke, Devlet Başkanı Kurbanbek Bakiyev ile, "İkili ilişkilerin geleceğini, Afganistan'ın durumunu, gözlerden ırak bir şekilde tarafların Afganistan'ın durumu hakkında görüş alışverişinde bulunulmasını, iki ülke arasında karşılıklı çıkar işbirliğini geliştirme yollarının görüşülmesini" ele almıştır. Yine Kırgızistan Devlet Başkanlığı Basın Bürosu, Bakiyev'in şu açıklamasını aktarmıştır: "Ülkem, Kırgızistan-Amerikan ilişkilerinin geliştirilmesi ve ikili ilişkilerin aktifleştirilmesi açısından önemli ve öncelikli bir konuma sahiptir." Keza Rus İnterfax Haber Ajansı ise bu haberi aktarırken açıklamaya, "taraflar gözden ırak bir şekilde" cümlesini eklemeyi uygun görmüştür. Yani bunun anlamı, Rusya'nın ajanı olan Bakiyev'in Amerikalılar ile üzerinde anlaştıkları şeyin ne olduğunu bilmemesi için onun dikkatinden ırak gizli bir şekilde demektir. Dolayısıyla bu, Kırgızistan devlet başkanı ile Amerikalılar arasında bir şeyler döndüğüne dair Rusya tarafından verilmiş olan bir sinyal ve işarettir.
İkincisi: "Rusya Bugün" internet sitesi, 17.03.2010'da, "Birleşik Devletleri, geçenlerde Batken şehrinde terörle mücadele amaçlı özel birlikler eğitim merkezi kurmak için Kırgızistan'a yardım amacıyla 5,5 milyon dolar tahsis ettiğini açıkladığı" şeklinde bir haber geçmiştir. Nitekim "Rusya Bugün", Bağımsız Devletler Topluluğu Ülkeleri Enstitüsü Bişkek Şubesi Müdürü Alexander Kinazov'a, bu merkez konusu hakkında sorduğunda şöyle demiştir: "Washington, bu merkezi Orta Asya'daki ihtiyaçlarını gidermek için kullanmaktadır. Terörle mücadele sloganı, Irak ve Afganistan'da olduğu gibi Amerika'nın hedeflerini gerçekleştirmeye dönük gerekçeden öte bir şey değildir." Ve şöyle eklemiştir: "Washington, Orta Asya'daki bu projeler yoluyla bölgede Rusya'nın ve Çin'in rekabetine karşı koymaya çalışmaktadır."
3- Rusya, Holbrooke'in Kırgızistan'ı ziyaret etmesi, gözlerden ırak bir şekilde Devlet Başkanı Bakiyev ile bir araya gelmesi ve taraflar arasında gizli anlaşmaların yapılmasından dolayı korkuya kapıldı. Nitekim Amerika, Kırgızistan'daki nüfuzunu güçlendirmek ardından oradan diğer bölgelere sıçramak için bu anlaşmalar, sözde terörizmle mücadele gerekçesi altında özel kuvvetler eğitmek ve ajanlar yetiştirmek amacıyla Kırgızistan'da bir Amerikan merkezinin kurulmasıyla taçlandırılmıştır.
Özel kuvvetler eğitmek veya diğer bir ifadeyle Kırgızistan'da Amerika için ajanlar yetiştirmek için bir Amerikan merkezinin kurulması anlaşması, Rusya açısından tehlike çanlarının çalması ve kırmızı çizgileri aşmaya doğru harekete geçmek demektir. Bu nedenle Rusya, Bakiyev'in Amerika ile olan ilişkisini sürdürmesini engellemek için darbe yapmaya koştu ve Bakiyev'e karşı darbe yapıp 08.04.2010'da onu devirmedeki "zafer" sarhoşluğu Rusya üzerinde açıkça görülüyordu.
Rusya, eski ajanı Bakiyev'in kendisinden uzaklaştığını mülahaza edince işte onu bu şekilde cezalandırdı!
4- Artık Rusya için geriye, kendisi ile birlikte hareket ederken özellikle de Andican olaylarında askeri destek vermişken Rusya ile ipleri koparan ve Amerika ile birlikte hareket eden Özbekistan'daki Kerimov konusunu halletmek kalmıştır. Ancak Amerika'nın Kerimov'u ekonomik ve güvenlik olarak destekleyip ayartması onu, giderek artan bir şekilde Amerika'ya meyletmeye ve dikkat çekici bir şekilde Rusya'dan uzaklaşmaya itmiştir.
Bu durum ise Rusya'nın 04.02.2009 tarihinde Acil Müdahale Gücü veya diğer bir ifadeyle Acil Yayılım Gücünü kurma kararı aldığı zamanki geçen yılın başlarından bu yana ortaya çıkmıştır. Nitekim Özbekistan imzalamayı reddettiği halde bu anlaşmayı 14.06.2009 tarihinde Moskova'da imzalamışlardır. Ayrıca Özbekistan, geçen 26 ağustos 2009'da Kolektif Güvenlik Örgütü bölgesinde 2009 ekim ayının 15'ine kadar devam eden tatbikatlara da katılmamıştır. Dolayısıyla Özbekistan'ın bu hareketi, bu örgüte olan üyeliğini bir nevi yarı dondurmuş olarak görünse de bunu resmen ilan etmemiştir. Bunun da ötesinde Özbekistan, varlığını tehdit etmesinden dolayı Rusya'nın Kırgızistan'da ikinci bir üs inşa etmesine de karşı çıkmıştır. Zira bu üs, Özbek sınırları yakınında olan Fergana Vadisi bölgesine inşa edilecektir. Nitekim Novasti Haber Ajansı, 05.08.2009'da Özbekistan Dışişleri Bakanlığına bağlı "Jahon" haber ajansının 03.08.2009'da yayınladığı açıklamada geçtiği üzere Özbekistan'ın, Güney Kırgızistan Kant'taki Rus üssüne ek olarak başka bir Rus askeri üssünün konuşlandırılmasına ilişkin planın uygulanmasının zaruri veya faydalı olmadığını düşündüğünü ve yeni bir üssün konuşlandırılmasının bölgede istikrarsızlığa yol açacağını belirttiğini aktarmıştır.
Özbekistan Devlet Başkanı Kerimov, 18.08.2009'da başkent Taşkent'te General David Petraus ile yaptığı görüşmede şöyle demiştir: "Özbekistan, karşılıklı saygı ve eşit ortaklık ilkeleri temelinde Birleşik Devletler ile olan mevcut işbirliğini genişletmeye hazırdır." [Rus Novasti haber ajansı/18.08.2009]
Amerika, NATO'nun yüklerini Özbekistan üzerinden Afganistan'a taşımak için Özbekistan ile bir anlaşma imzaladı. [Ulusal Stratejik Araştırma Kurumu/04.04.2009] Ancak Özbek-Amerikan yönetimleri arasındaki ilişkiler bunun ötesine geçerek Amerikan yönetimi, Özbekistan'ın 18. bağımsızlık yılı münasebetiyle bir kutlama mesajı gönderdi ve ardından da Kerimov, Özbekistan'daki Amerikan Büyükelçisi "Richard Norrland'ın" ziyaretini kabul etti. Bundan önce de Kerimov, 18 ağustosta ABD Merkez Kuvvetler Komutanı General David Howell Petraus'u kabul etmiş, iki ülke arasında askeri eğitim programları ve staj eğitimi değişimini içeren bir işbirliği anlaşması imzalanmıştı.
İşte bu şekilde Kerimov, Rusya'dan uzaklaşmakta ve Amerika'ya yakınlaşmaktadır.
5- Rusya'nın bu doğrultuda Kerimov'un Amerika'ya yakınlaşmasına bir son vermesi kaçınılmaz oldu. Nitekim öyle de oldu. Zira Rusya, Özbekistan'ın başına bir sorun örmeyi amaçladı. Böylece Kırgızistan'daki Özbek azınlığın büyük bir bölümünü Özbekistan'a sürdü. Böylelikle de Özbekistan'ın uzun zamandan beri üyeliğini dondurduğu Kolektif Güvenlik Örgütü yoluyla sorunu çözmek için bir müdahale gerekçesi oluşturdu... Çünkü sorun çok açık olacağı için Özbekistan, sorunun çözümü için Kolektif Güvenlik Örgütü'ne geri dönmek zorunda kalacaktır. Doğal olarak bu da Rusya liderliğinde olacaktır. Böylece Özbekistan, önce Rusya'nın emrine geri dönecek ardından da Amerika'dan uzaklaşacaktır.
6- Bunun içindir ki Rusya, Özbekistan sınırına doğru kovmaları için yakma, yıkma ve katliam yoluyla Özbeklere saldırmaları için Kırgızistan'daki geçici hükümeti ve şerefli Kırgızların olmadığı Kırgızistan'daki kuyruklarını harekete geçirdi. Şayet Özbekistan hükümetiyle bağlantı kurun Amerikan hükümetinin Taşkent'teki sözcüsü olan Amerikan Büyükelçisi müdahalede bulunup Özbekistan'ı Kolektif Güvenlik Örgütü kuvvetlerine katılmamaya ikna etmemiş olsaydı Özbekistan'ın Kolektif Güvenlik Örgütü'ne katılmayı ve sorunun çözümü için Rusya liderliğinde kuvvet göndermeyi kabul etmesiyle neredeyse plan başarıya ulaşacaktı. Zira Özbek hükümeti, başlangıçta sınırları açmasının ve Özbekistan'a ulaşan göçmenlerin sayısının yaklaşık 100.000'ne ulaşmasının ardından buna icabet etmiş ve sınır kapılarını Özbek göçmenlerin suratına kapatmıştır. Görünen o ki onların, yani Ruslar ile Kırgızistan'daki ajan hükümetin amacı, iki ülke arasında bir kriz oluşturmak amacıyla yüz binlerce Özbeklinin Özbekistan'a göç etmesi, ardından sorunun çözümü için Özbekistan'ın Rusya liderliğinde Kolektif Güvenlik Örgütü'ne geri dönmesinden sonra Kolektif Güvenlik Örgütü'nün müdahalede bulunması, ardından da onların geri dönmeleri için müzakerelerin başlamasıydı. Böylece Rusya devreye girerek göçmenlerin Kırgızistan'daki yurtlarına geri dönmeleri karşılığında Özbekistan'ın kendi yörüngesine döndürmek ve ona başka koşullar dayatmak için Özbekistan'a baskı yapmak için bu durumu istismar edecekti. Ancak dediğimiz gibi Özbekistan, Amerikan hükümetinin müdahalesini reddetmiştir. Bunun içindir ki Amerika Dışişleri Bakanı Sekreteri Robert Blake, Özbekistan'ın davranışlarını ve sınır kapılarını göçmelerin suratına kapatmasını övmüştür.
7- Rusya'nın Özbekistan'ı Kolektif Güvenlik Örgütü'ne geri döndürmek için Özbekistan'a giden göçmenleri istismar etmek istediğini teyit eden bir diğer husus ise Rus Novasti haber ajansının 12.06.2010'da aktardığı habere göre Kırgızistan'ın Geçici Başbakanı Otunbayeva'nın, Rus Devlet Başkanı Medvedev'den durumları yatıştırmada yardımcı olmaları amacıyla kuvvet göndermesini talep etmesidir. Lakin Rusya Devlet Başkanı Sözcüsü Natalia Timokova'nın ifade ettiği üzere Rusya, "Bunun bir iç çatışma olduğu ve koşulların etkin olarak Rusya'nın katılımını gerektirmediği gerekçesiyle kabul etmemiştir." Yani Rusya'nın tek başına katılımını gerektirmemektedir. Nitekim Rus gazetesi Vedomosti'nin Rusya Savunma Bakanlığındaki bir yetkiliden aktardığı şu sözü de bunu teyit etmektedir: "Özbekistan'ın yardımı olmadan Kırgızistan'a kuvvet konuşlandırılması ve finanse edilmesi zor bir durumdur." Bu da önce Kolektif Güvenlik Örgütü içerisindeki etkinliğine geri dönmeye ve üyeliğini etkinleştirmeye ardından da Rusya'nın komutasında Acil Müdahale Gücüne katılmaya zorlamak için bu olaylarla hedeflenenin Özbekistan olduğunu göstermektedir. Ancak Özbekistan, bunlara yanıt vermeyince Rusya, 14.06.2010'da Kırgızistan'a Kolektif Güvenlik Örgütü adı altında askeri ve hava teçhizatı gönderme kararı almıştır.
8- Rusya, Özbekistan'ı Kolektif Güvenlik Örgütü'ne ve Acil Müdahale Gücüne çekmeyi başaramayınca yaşananları etnik bir savaş ve Özbek azınlığın Kırgızlar gibi (vatansever) olmadığını göstermek amacıyla olayları istismar etmek istedi... ve Kırgızların maslahatlarının yanında olup (vatansever olmayan) Özbeklere karşı olduğu gerekçesiyle geçici hükümetin lehine bir popülerlik oluşturmak için referandumun ertelenmeksizin zamanında yapılmasında ısrar etti. Bunun içindir ki Geçici Kırgız Hükümetinin Başkan Yardımcısı Azimbek Beknazarov şöyle bir açıklamada bulunmuştur: "Oş'daki durum istikrara kavuşmuştur. Yeterli kuvvete sahibiz. Bize düşen referandumu organize etmektir. Kendisinin Kırgızistan vatandaşı olduğunu iddia eden herkes referandumda oy kullanmaldır." [17.06.2010 / el-Cezira] Böylece 27.06.2010'da yapılan anayasaya referandumu sonuçlarında bir nebze de olsa geçici hükümet ile etnik Kırgızlar arasında etnik yakınlaşma ortaya çıktı.
9- Velhasıl Kırgızistan olayları; Özbekistan'ın başına bir sorun örmek için Özbek azınlığın Özbekistan'a göç etmesi amacıyla onlara saldırmak ve böylece sorunu bitirmek için Özbekistan'ı Kolektif Güvenlik Örgütü ile Acil Müdahale Gücü Örgütüne geri dönmeye mecbur etmek amacıyla Rusya ile geçici hükümet tarafından planlanmış yapay olaylardır etnik bir savaş değildir. Çünkü yaşanan şey şu ki Rusya'nın kuyrukları ile Kırgızistan'daki geçici hükümet, Özbeklerin üzerine korkunç ve vahşi bir şekilde saldırmışlardır dolayısıyla iki taraf arasında bir savaş olmamıştır ki yaşanan olaylar etnik bir savaş olarak isimlendirilsin.
Nitekim tanık oldukları eylemler hakkında değerlendirmede bulunan bazı haber ajansları, bunların spontane eylemler olmayıp planlı olduğunu ifade etmişlerdir. Mesela AFP haber ajansı, 17.06.2010'da şunları yazmıştır: "Muhabirlerinin son günlerde Güney Kırgızistan'da tanık oldukları şeyler ve gözlemledikleri zararlar, Özbeklerin yüzlerce ölümle sonuçlanan koordineli bir tasfiye sürecine kurban edildiklerini göstermektedir." Ve şöyle ekledi: "Bir hafta önce olayların patlak verdiği Oş'ta, Celalabad'da ve Özbekistan'daki mülteci kamplarında birbirini doğrulayan görgü tanıkları, tankların koordineli saldırılarla Özbek mahallelerini kasıp kavuran silahlı milislere zemin hazırladığını ifade ettiler. Oysa çoğunlukla etnik Kırgızların oturduğu mahallelere hemen hemen hiçbir şey olmamıştır. Özbek azınlıkların mahallelerindeki evler ise çok iyi organize edilmiş operasyonlarla yağmalanmasının ardından temellerine varıncaya kadar yerle bir edilmiştir. Bir taraftan tanklar, evlerde yangına yol açan yangın mermileri sıkarken diğer taraftan silahlı guruplar, yangını söndürmeye çalışan sakinlerin üzerine kalaşnikof tüfeklerle kurşun sıktılar."
Bazı şebabımız, yakım ve yıkımı engellemek için müdahalede bulunmaları amacıyla devletin bölgedeki yetkililerine gitmişler ancak bu yetkililer, bu şebebımıza hiçbir yanıt vermemişler bilakis onlardan bazılarını da tutuklamışlardır!
New York Times gazetesi, 16.06.2010'da Birleşmiş Milletleri Ofisi Sözcüsü ve İnsan Hakları Yüksek Komiseri Robert Colville'nin şu açıklamasını aktarmıştır: "En az yüz kişinin ölümüyle ve yüz bin veya daha fazla Özbeklinin evlerinden edilmesiyle sonuçlanan saldırılar, koordineli, hedefli ve iyi planlanarak yapılmış olup etnik şiddet kaynaklı spontane patlak vermiş bir saldırı değildir."
Rusya, Özbekistan'ı tekrar kendi ambarına döndürmeyi başaramayınca yaşanan olayları vatansever olmayan Özbek azınlıklar ile geçici hükümetin maslahatlarını benimsediği vatansever Kırgızlar arasındaki etnik bir çatışma şeklinde göstermek amacıyla Kırgızların anayasa referandumunda geçici hükümetin etrafında toplanması için olayları istismar etmiştir.
10- Ancak üzücü olan konu şu ki Orta Asya'ya nüfuz etmeye yönelik Rusya ile Amerika arasındaki bu çatışmanın yerli araçlar yoluyla gerçekleşmesi ve kurbanlarının da Müslümanlar olmasıdır. Tüm bunların sebebi ise sömürgeci kafirler ile ajanlarının Müslümanları bir araya getiren bağı -ki İslam'dır- yok etmeye ve onun yerine asabiyetçi bağları getirmeye çalışmaktadırlar ki böylece Müslümanların kanları Müslümanların elleriyle aktılmaktadır.
Bizler bu cevabın sonunda yüzyıllardır İslam'ın bir araya getirdiği Özbek ve Kırgız kardeşleri, dünyanın ve ahiretin izzetinin kendilerini bir araya getiren İslam olduğunu, Rusya, Amerika ve bu ikisinin ajanlarının yaptıkları şeyin kafirlerin çıkarları için kendi kanlarını kendi elleriyle akıtsınlar diye Müslümanların arasında şiddetli bir çekişme çıkarmak olduğunu idrak etmeye davet ediyoruz..
Allahu Subhânehu'dan, Hilafetin kurulması, Müslümanları hayır üzerine bir araya getirmesi, birbirlerini seven kardeşler ve insanlar için çıkarılmış en hayırlı ümmet yapması için nusretini ve çıkış yolu vermesini talep ediyoruz.