Filistin meselesi her geçen gün ısınıyor ama cansız cesetler, mazlumların feryadı, yıkılan evler ve enkaz altında kalan cesetler, uyuyanları uykularından uyandırmamıştır. Gerçekten de yöneticilerin, iktidardakilerin ve iktidar sözcüsü alimlerin uykusu ne kadar derin? Bu vicdanların uykuda ve/veya ölü olduğunu mu düşünmeliyiz? Ders almıyorlar mı? Allah’tan korkmuyorlar mı? Eylemlerinin sonuçlarından korkmuyorlar mı?

إِنَّكَ لَا تُسْمِعُ الْمَوْتَىٰ وَلَا تُسْمِعُ الصُّمَّ الدُّعَاءَ إِذَا وَلَّوْا مُدْبِرِینَ  “Bil ki sen ölülere işittiremezsin, arkalarını dönüp giderlerken sağırlara da dâveti duyuramazsın.” ^{[Neml 80]}

Evet, İslam ümmeti her dönemde bir imtihan ve sınava maruz kalmıştır. Bu imtihan, toplu olarak üstesinden gelinmesi gereken bir imtihandır. Bugün ve bu dönemde İslam ümmetinin maruz kaldığı imtihan, Hilafetin kurulması ve Mescid-i Aksa başta olmak üzere işgal altındaki toprakların kurtarılmasıdır. Evet, Mescid-i Aksa sadece kalplerimizi sınamıyor aynı zamanda hainlerin maskesini de düşürüyor. Nihayetinde Hilafeti kurma ve Mescid-i Aksa’yı özgürleştirme kapasitesine ve şerefine kimlerin nail olacağını belirliyor.

کذَٰلِكَ یَضْرِبُ اللَّهُ الْحَقَّ وَالْبَاطِلَ فَأَمَّا الزَّبَدُ فَیَذْهَبُ جُفَاءً وَأَمَّا مَا یَنفَعُ النَّاسَ فَیَمْكُثُ فِی الْأَرْضِ كَذَٰلِكَ یَضْرِبُ اللَّهُ الْأَمْثَالَ“İşte Allah hak ile bâtıla böyle misal verir. Köpük atılıp gider. İnsanlara fayda veren şeye gelince, o yeryüzünde kalır. İşte Allah böyle misaller getirir.” ^{[Rad 17]}

Ey İslam ümmeti! Ey kendilerini iki milyar Müslümanın bir parçası olarak gören ümmetin gençleri ve yaşlıları! İslam’la ilgili konularda rolünüzü ihmal etmeyin. Ayağa kalkın ve ümmetin yozlaştığını, gerilediğini ancak henüz ölmediğini tüm dünyaya haykırın. Ayağa kalkın ve yöneticilerinizi muhasebe edin ve iktidardakilere dini görevlerini hatırlatın ve onlara baskı yapın ki sizi ve değerlerinizi görmezden gelmezlik yapamasınlar, İslam’ı uygulasınlar ve işgal altındaki toprakları kurtarmak için cihat etsinler.

Ey Rabbani alimler! Sizler Peygamberlerin varislerisiniz, Peygamberlerden ilim, vahiy ve hesap verebilirlik dışında hiçbir maddi zenginlik miras almadığınızı bilmelisiniz. Bilginin hakkını ödeyin, İslami konularda Şeriata dayalı bir duruş sergileyin ve Allah’tan başka kimseden korkmayın.

إِنَّمَا يَخْشَى اللَّهَ مِنْ عِبَادِهِ الْعُلَمَاءُ  “Allah’tan ancak alim kulları korkar.” ^{[Fatır 28]}

İktidardakilere ve ordulara dini görevlerini hatırlatın, zira bu, peygamberlerin mirasıdır. Filistin’in kurtuluşu için cihat etmenin iktidardakilere ve ordulara farz olduğunu açıkça anlatın. Hak sözü söylerken İmam Ebu Hanife, İmam Ahmed Bin Hanbel, İbn Teymiyye, Said Bin Cübeyr, Ebu Sa’ad El Hiravi ve diğer Rabbani alimlerin izinden gidin. Çünkü hak sözü söylemek ne ömrü kısaltır ne de rızkı azaltır.

أفضلُالجهادِكلمةُعدلٍعندسلطانجائر“Cihadın en efdal olanı zalim hükümdar karşısında hak sözü söylemektir.” ^{[Ebu Davud]}

Ey İslam Emirliği’nin Mücahitleri! Filistin’i kurtarmanın tek yolu, cihattır. Müslüman orduları Arap ve Acem hükümdarların ipoteği altındadır, yöneticilerin ihaneti birkaç yıldır devam ediyor, çünkü çoğu pratik olarak Yahudi devletinin güvenliğini sağlıyor. Sizler ABD ve NATO’yu mağlup edenler olarak tanındınız. Henüz güç ve zenginliğin zehirlenmesinden etkilenmediniz. Henüz Batılı güçlerin aldatmacalarına, egemen küresel değerlere ve laik ilkelere tam olarak sarılmadınız. Kalplerinizdeki cihat güdülerini hala canlı.

Bu yüzden Filistinli bir kız kardeşiniz size, (Ey Mutasım), (Ey Afganistan, bize yardım et!) diye seslenmiştir. Eğer şimdi Müslümanlara yardım etmeyecekseniz peki ne zaman yardım edeceksiniz? Hadi engelleri, ulusal sınırları, dünya düzenini ve dünyevi kaygıları ortadan kaldırın… Eğer bunu yaparsanız, emin olun ki ne saflarınız zayıflayacak ne de sayınız azalacaktır, çünkü tüm ümmet arkanızda olacaktır. Şunu da bilmelisiniz ki, Allah cihat edenlere yardım eder. Dolayısıyla ne bireysel ne de gruplar halinde Filistin’e göç etmek, bu çabayı gerçekleştiremez. Aslında İslam Devleti ve ordusu bu organizeyi yapmalıdır. Allah böyle bir safı sever!

إِنَّ اللَّهَ یُحِبُّ الَّذِینَ یُقَاتِلُونَ فِی سَبِیلِهِ صَفًّا كَأَنَّهُم بُنْیَانٌ مَّرْصُوصٌ“Allah, kendi yolunda kenetlenmiş bir yapı gibi saf bağlayarak savaşanları sever.” ^{[Saf 4]}