Afganistan’ın orta ve kuzey illerinde muson yağmurları ve seller sonucunda 300’den fazla kişi hayatını kaybetti, onlarcası kayboldu ve çok sayıda ev ve tarım arazisi harap oldu.

Hizb-ut Tahrir / Afganistan Vilayeti Medya Bürosu, Afganistan’ın çeşitli illerinde meydana gelen son sel felaketinde hayatını kaybedenlere en içten taziye ve başsağlığı dileklerini iletiyor, hayatını kaybedenlerin şehit sayılması için Yüce Allah’a dua ediyor, yaralılara acil şifalar diliyor ve selden etkilenen mağdurlara da sabır tavsiyesinde bulunuyor. Ebu Hurayra’dan rivayet edildiğine göre Rasûl SallAllahu Aleyhi ve Sellem şöyle buyurdu:

الشُّهَدَاءُخَمْسَةٌ؛الْمَطْعُونُ،وَالْمَبْطُونُ،وَالْغَرِيقُ،وَصَاحِبُالْهَدْمِ،وَالشَّهِيدُفِيسَبِيلِاللهِ“Şehitler 5 kısımdır: Bulaşıcı hastalığa yakalanan, ishale tutulan, suda boğulan, göçük altında kalan ve Allah yolunda savaşırken şehit olanlar.”

Hiç şüphe yok ki bu hayat imtihanlarla dolu. Allah Subhânehu ve Teâlâ’dan insanlara gelen her felaketin kendine özgü bir hükmü var. Mümin, imtihan zamanlarında sabırlı olmalı, Allah Subhânehu ve Teâlâ’ya tevekkül etmeli ve bu olaylardan gerekli dersleri çıkarmalıdır.

Buna ek olarak, (Müslümanlardan sorumlu olan) yönetici, uygun önlemleri almalı ve onların işlerini hikmetle gütmelidir. Herhangi bir afet meydana gelmeden önce insanların can ve mallarını doğal afetlerden korumak için önceden bir strateji ve plan geliştirmek ve afet sonrasında afetzedelere ulaşmak için gerekli ve tam çabayı göstermek yöneticinin sorumluluğundadır. Kuşkusuz, bu tür “doğal afetlerin” nedenlerinden biri, kapitalist sistemin uygulanması ve Allah Subhânehu ve Teâlâ’nın dininin yeryüzünde egemen olmaması, çevrenin bozulmasına, potansiyel iklim değişikliğine ve küresel ısınmaya yol açmıştır. Birleşmiş Milletler raporuna göre, Afganistan’ın dünyadaki sera gazı emisyonlarındaki payı yüzde 0,08’dir. Ancak iklim değişikliğine karşı en savunmasız 6.ncı ülke konumundadır. Bu yüzden dünyadaki su ve çevre felaketleri daha da karmaşık hale gelmektedir. Ne yazık ki, yöneticilerin ilgisizliği ve temel altyapı eksikliğinden dolayı Afganistan’da her yıl benzer olaylar yaşanmaktadır. Bu nedenle Allah Subhânehu ve Teâlâ’nın bir nimeti olan yağmur, insanların canlarının, mallarının, evlerinin, hayvanlarının, çiftliklerinin yok olmasına neden olmaktadır.

الإِمَامُرَاعٍوَهُوَمَسْئُولٌعَنْرَعِيَّتِهِ“İmam bir çobandır ve sürüsünden sorumludur.”

Şimdi bu afet, Afgan halkını etkilediğine göre, kenetlenip her düzeydeki Müslümanlardan sel mağdurlarına yardım etmelerini bekliyoruz.

الَّذِينَ إِذَا أَصَابَتْهُم مُّصِيبَةٌ قَالُواْ إِنَّا لِلّهِ وَإِنَّا إِلَيْهِ رَاجِعونَ * أُولَئِكَ عَلَيْهِمْ صَلَوَاتٌ مِّن رَّبِّهِمْ وَرَحْمَةٌ وَأُولَئِكَ هُمُ الْمُهْتَدُونَ“O sabredenler, kendilerine bir belâ geldiği zaman: Biz Allah’ın kullarıyız ve biz O’na döneceğiz, derler. İşte Rablerinden bağışlamalar ve rahmet hep onlaradır. Ve doğru yolu bulanlar da onlardır.” ^{[Bakara 156-157]}