Hizb-ut Tahrir'e mensup kadınlar, 22 Eylül 2013 Pazar günü Londra'da Suriyeli çocuk ve kadınlara destek için kadınlar yürüyüşü organize edecekler. Ülke genelinden yüzlerce kadın ve çocuğun katılacağı bekleniyor. Göstericiler, 15.30'da Paddington Green'de toplanarak, Edgware Road'a doğru yürüyecekler ve yürüyüş, Suriye Büyükelçiliği önünde yapılacak konuşmalarla son bulacaktır.

Hizb-ut Tahrir / Britanya Kadın Medya Temsilcisi Shohana Khan, şunu dile getirdi, "Devlet resmi rakamlarına göre son 2,5 yılda 100.000'in üzerinde erkek, kadın ve çocuk Suriye'de öldürüldü. Bir milyonu çocuk olmak üzere iki milyon mülteci yerlerinden edildi. Kadınlar ve çocuklar acımasızca ölüme terk edildiler, aşağılandılar, zorba laik rejim Beşşar Esed tarafından yoksul bırakıldılar. Uluslararası toplum ve İslami beldelerin rejimleri soykırıma seyirci kaldılar, yapılmasına izin verdiler. Suriyeli Müslümanların kendi kaderlerine terk edilmeleri eşsiz mücadelelerine binaen olduğuna inanıyoruz. Çünkü mesele zorba bir yöneticinin ortadan kaldırılmasından öte zalim laik rejimi İslami yönetimle, Hilafet Devleti'yle değiştirmek olduğunu düşünüyoruz. Bu bir mücadeledir. O nedenle çeşitli Batı hükümetleri ve politikacılar, direnişi terörizm ve aşırılıkla ilişkilendirerek şeytanlaştırmaya çalışıyorlar. Oysaki bu, sıradan erkek ve kadınların hayatta kalma isteklerinden, inandıkları İslam ve mefhumlara göre yönetilme arzularından doğan bir devrimdir."

"Bu nedenle Batının Suriye'ye müdahalesini reddediyoruz. Bunun Müslümanların yaşamlarını korumak için olduğuna inanmıyoruz.  Aynı Batı hükümetleri, iki buçuk yıl Esed'e insanları öldürmesi için yeşil ışık yaktılar. Irak'ı işgalleri sırasında Müslümanlara karşı uranyum kullandılar. Felluce gibi İslami beldelerde katliam yaptılar. Afganistan, Pakistan Müslümanlarına yönelik İHA saldırı politikaları hala devam ediyor. Yüzlerce masum kadın ve çocukları sadece bölgedeki siyasi ve ekonomik çıkarlarının güvenliğini sağlamak uğruna katlettiler. Sömürgeci hükümetler, sıradan insanlara yardım etmeyip sadece kendilerine yardım ettiklerini defalarca gösterdiler. Bu nedenle Suriye'ye her türlü müdahaleyi reddediyoruz. Bu askeri müdahale ülkeye insanlara hizmet etmek yerine Batının çıkarlarına hizmet edecek olan Suriye Ulusal Koalisyonunu yerleştirecektir. Bu koalisyon, İslami devrimi bastırmaya çalışacak, insanların beklentilerini, emellerini çalacak ve devrimlerini gasp edecektir. Dolayısıyla Suriye halkı kendi siyasi geleceğini kendi tayin etmelidir."

"Bu kadınlar yürüyüşü, Suriye'de yürütülen katliamlara karşı İngiltere'deki Müslüman kadınların lanetlerini dile getirmeyi amaçlıyor. Suriye'de birincil mağdur kadınlar ve çocuklardır. Suriye'deki bacılarımızın katil Baas rejimini İslami Hilafet ile değiştirme mücadelelerini destekleme ve onlarla dayanışma içerisinde olmayı hedefliyor. Hilafet, insanların kanlarını, canlarını koruyacak, Müslüman ve gayri Müslim olmasına bakmaksızın erkek ve kadının tüm ihtiyaçlarını İslami bir farz olarak giderecektir. Bu yürüyüş, Türkiye ve Mısır gibi dünyada güçlü Müslüman ordulara sahip ülkelere de Suriye'deki kardeşlerimizin hayatlarını savunmak, insanların beklentilerini, özlemlerini gerçekleştirmelerine destek vermek üzere hareket geçmelerine yönelik bir çağrı da bulunacaktır."

"Suriyeli kadın ve çocukların katliamlarına dur demek isteyen, diktatörlük altındaki zulüm ve baskıları bertaraf etmek isteyen, ülkelerine daha adil ve onurlu bir gelecek bahşetmek isteyen tüm kadınları bu yürüyüşe katılmaya çağırıyoruz."