Bakanların, son birkaç yıldır Hizb-ut Tahrir hakkındaki sorulara birebir metne bağlı kalarak cevap vermelerine rağmen, 10 Temmuz 2013 günü Avam Kamarasındaki bir tartışmanın ardından bazı medya organları İngiltere hükümetinin Hizb-ut Tahrir'e karşı yasal düzenlemeler almayı düşündüğünü yazdı.

Hizb-ut Tahrir İngiltere Medya temsilcisi Taci Mustafa bu karar hakkındaki soruya şöyle cevap verdi: "Adı geçen bu tartışmalar doğru ise bu bizim için beklenmeyen bir şey değildir. Ancak bu derin ayrılıkların ortaya çıkacağını da göstermektedir.

Birincisi; Bu raporlar; delile dayalı olarak, İslam'ın dünyadaki herhangi bir yöntemden daha iyi bir yaşam tarzı sağladığına çağrıda bulunan Müslümanlara karşı hükümetin birtakım gerekçelerle baskılar düzenlemeyi planladığını gösteriyor.

İkincisi; İngiltere'de ve Avrupa'da düşmanlık siyasetlerini yürütmelerinin yanında, İslam dünyasındaki Batının sömürgeci siyasetlerine karşı da eleştirilerde bulunan Müslümanların seslerini kısmaya devam edeceklerine işaret ediyor.

Üçüncüsü; Farklı partilerdeki vekillerin güvenlikle ilgili meselelerde kahramanlık yarışları ile ilgili olarak skandallar ortaya koyacaklarını gösteriyor. Şayet raporlar doğru ise; Cameron hükümetinin önceki birçok hükümetlerde olduğu gibi Müslümanlar arasında düşmanlık siyasetlerini desteklemek için Woolwich'teki öldürme olayı gibi komik sorunları kullanmaya daha fazla özen göstereceğine ve aynı zamanda da Westminster siyasetindeki noktaların kazanılmasına işaret etmektedir.

Ortadaki önerilerde olduğu gibi hangi icraatlar olursa olsun bunların tümü, Hizb-ut Tahrir'in ortaya koyduğu deliller karşısındaki çaresizliğin itiraf edilmesinden öte bir şey değildir. Bu icraatlar, dış siyasetle veya suçlu gösterme ile ilgili sorunlarda dışarıda yaşayan Müslümanları devletin yanında yalnızlaştırma, susturma örneklerini oluşturacaktır.

Hizb-ut Tahrir'in Woolwich'teki olayı gibi herhangi bir olayla hiçbir surette alakasının bulunmadığı iyice kavranmalıdır. Hatta Hizb-ut Tahrir'e karış yürütülen propagandalarda adeta bir delil gibi gerekçe gösterilen "taşıma bantı" olarak isimlendirilen teori dahi güvenilirliğini yitirmiştir. Durum bu iken alternatif gayeler için neden ucuz, basit olaylar kullanılıyor?

Bu mesele hakkında şimdiki ve eski hükümetin münafıklığı hakkındaki malumatların tazelenmesi için Hizb-ut Tahrir'in susturulmasını hükümetin fikren yetersizliğinin seçkin bir nişanesi olarak okuyorum.

Hizb-ut Tahrir, Müslümanlarla ilgili yerel ve uluslararası sorunlar türünün tümüyle ve İslam'ın hayat için kapsamlı bir metot olduğunun Müslüman olmayanlara takdim edilmesi muamelesiyle alakalı olarak İngiltere hükümetinin tuzak siyasetlerine meydan okumaya devam edecektir. Hizb, çalışmalarının tümünde nebevi şerî yola bağlı kalarak İslam'ın, Müslümanlar ve gayri Müslimler için bir hayat nizamı olduğunu gösterecek ve bu husustaki yolu takip etmeleri için İngiltere'deki Müslümanları teşvik etmeye devam edecektir."