حزب التحرير
Hizb-ut Tahrir
Danimarka
Medya Bürosu
No: IS-BA-2010-MB-TR-0001 |
H. 14 Rabi-ul Evve 1431 M. Pazar, 28 Şubat 2010 |
Anlamsız Uzlaşma, Kindar Eleştiriler ve Aldatıcı Sloganlar
Bazı İslami dernekler, 2008 yılında bir takım Danimarkalı gazeteler tarafından Resul [SallAllahu Aleyhi ve Sellem]'e hakaret eden karikatürlerin tekrar yayınlanması hususunda Politiken Gazetesi ile uzlaşmaya vardılar. Bu uzlaşmaya yorum olarak aşağıdaki noktalara ışık tutulması kaçınılmazdır:
Birincisi: Bu uzlaşma, yarı özürden başka bir şey içermemektedir. Zira Politiken Gazetesi, Resulullah'a hakaretten dolayı özür dilemeyi reddetti ve iğrenç karikatürlerin yayınlanması sebebiyle Müslümanların duygularını yaralamaktan dolayı özür dilemekle yetindi. Hatta Politiken Gazetesi, "bu karikatürleri tekrar yayınlama hakkından" vazgeçmeyi reddederek bu hakaretin tekrarında ısrar etti! Buna makabil gazete, bu derneklerin kendisine karşı açtıkları hukuki davadan vazgeçmelerini şart koştu. Bu saçma (özür), bir kimsenin kendisine vuran kişiye şöyle söylemesine benzemektedir: "Seni dövdüğüm için asla özür dilememem ama maruz kaldığın acılardan dolayı özür dilerim. Ayrıca istediğim zaman seni dövme hakkımı saklı tutuyorum. Ha bir de seni dövdüğümden dolayı davacı olmaman şartıyla özür dilerim!"
İkincisi: Bu uzlaşma, Danimarka'daki siyasiler ve medya organlar tarafından sert eleştirilerle karşılandı. Bu da İslam'a yönelik aşırı nefreti ve Müslümanların duygularının hiçe sayıldığını teyit etmektedir. Keza bu durum bizlere, bu iğrenç karikatürlerin eski kültür bakanı ile bazı aydınların ve sanatçıların Kur'an ve Resul-il Kerim'le istihza edilmesine teşvik etmelerinin birkaç gün sonrasında yayınlandığını hatırlatmaktadır! Bu karikatürlerin yayınlanması, Batıdaki siyasilerin ve medya organlarının (terörizme) karşı savaş adı altında Müslümanlara karşı uyguladıkları düşmancıl politikanın taçlandırılmasıydı.
Üçüncüsü: Gerek Müslümanlara ve mukaddesatlarına yönelik tekerrür eden hakaretler gerekse Müslümanlara karşı devam eden saldırılar karşısında kıllarını dahi kıpırdatmaksızın sessiz kalan Müslümanların hain yöneticileri yüzünden her kindar günahkar, Resulullah [SallAllahu Aleyhi ve Sellem]'e hakaret etmeye cüret etme imkanı bulur oldu. Zira ajan yöneticilerden oluşan bu zümre, bazı Müslümanları aptalca şartlar eşliğinde yarı özre bile razı olmaya iten alçaltıcı bir vakıa oluşturdu! Bundan daha beteri ise bazı utanmaz Müslümanlar, Batılı kurumlar ve kindar liderleri ile yaptıkları işbirliklerine meşruiyet kazandırmak için bu anlamsız uzlaşmayı destekleyici sloganlar atmaya başladılar! Zira siyasiler, Resulullah [SallAllahu Aleyhi ve Sellem]'e hakaretin koşulsuz olarak devam etmesinin kaçınılmaz olduğu anlamına gelen "taviz kabul etmez ifade özgürlüğü" hakkında kindar ifadelerini yineledikleri bir sırada bu Müslümanlar, bu uzlaşmanın Batı ile en faydalı ilişki yolunun şu anda Afganistan'daki Müslümanlara yönelik saldırılara ortak olan bu siyasiler ile diyalogda ve işbirliğinde yattığını teyit ettiğini iddia etmekteler!
Son olarak; Müslümanlar olarak bizlere yaraşanın Resul [SallAllahu Aleyhi ve Sellem]'e hakarete verilecek cevabın tekrar hakaret etme (hakları) olduklarında ısrar eden medya organları ile anlamsız uzlaşma yoluyla olmayacağını bilmemizdir! Buna verilecek cevap Müslümanlara ve mukaddesatlarına yönelik tekerrür eden bu hakaretleri durdurmaya muktedir olup Resulullah [SallAllahu Aleyhi ve Sellem]'in getirdiği şeriatı ikame ederek her şeyden önce onun kadir kıymetini bilecek olan Hilafet Devleti'nin kurulmasında yatmaktadır. Artık boykotların, gösterilerin, protestoların ve eleştirilerin en iyi durumda bile aptalca şartlar eşliğinde yarı özürden başka bir sonuç vermediği açığa çıkmıştır! Zira ortada kuvvet dilinden başka bir şeyden anlamayan kindar ve küstah bir düşman var! İster siyasi ister ekonomik isterse askeri olsun Müslümanların düşmanlarına yönelik etkin yaptırımların alınması ancak İslami Hilafet Devleti'nin gölgesinde mümkündür. Bundan dolayı Müslümanları özellikle de Müslümanların beldelerindeki kuvvet ehlini, İslam dünyasındaki ajan nizamları yok edip Raşidi Hilafet Devleti'ni kurması için Hizb-ut Tahrir ile birlikte çalışmaya davet ediyoruz. Zira mukaddesatlarımızı müdafaa edecek, nebimizin şeriatını ikame edecek, düşmanların bize olan saldırısını ve kindarların hakaretlerini engelleyecek olan ancak Hilafet'tir!
Şadi Farica
حزب التحرير
Hizb-ut Tahrir
Medya Temsilcisi
İskandinavya
E-mail: Bu e-Posta adresi istenmeyen posta engelleyicileri tarafından korunuyor. Görüntülemek için JavaScript etkinleştirilmelidir.
حزب التحرير Hizb-ut Tahrir Danimarka Medya Bürosu |
Adres Bilgileri ve Web Sitesi Telefon: (+45) 50 59 90 66 www.hizb-ut-tahrir.dk |
E-Mail: info@hizb-ut-tahrir.dk |