İşgalci kâfirin atadığı hükümetlerin gölgesi altında Irak’ta orman kanunları hüküm sürüyor. Silah kaçakçılığı, çokça silahlı grupların varlığı ve girift güvenlik sorumlulukları yüzünden kimsenin canı ve malı güvende değil. Hükümet, güvenliği dayatmak, masumların canına kasteden suçlular ve bozgunculara engel olmak için dizginleri kaybetmiş durumda. En iyi halde bile Irak, zıt blok ve partilere ve bunların farklı ülkelere olan sadakatlerine bağlı olarak hesapların yapıldığı bir arena haline gelmiştir...

Bağdat kuşağı sınırları içerisine düşen Tarmiya kazası gibi güvenli bir bölgenin, korkunç bir katliama maruz kalması makul müdür? Güya her yerde konuşlu binlerce güvenlik güçlerinin savunması olmadan Tarmiya’da bir gecede 26 kişi şehit oldu, 6 kişi de yaralandı. İlginç olanı, felaketten hemen sonra medya, daha sistematik bir soruşturma yapılmadan bile saldırganların hiç bir ülkede katliamı üstlenmekten geri durmayan IŞİD’li militanlar olduğunu duyurdu! Saldırganların teşhis edilmesinde hangi kanıtlara dayandıklarını bilemiyoruz. Katillerin giydikleri siyah kıyafetlere mi? Sanki bu kıyafetler Irak’ta sadece bir tek onlarda mı var? İnsani merhamet yoksun caniler, daha ne zamana kadar nezih kanları akıtacaklar? Ya da acıları hafifletmek için yaslı canlara neden taziye dilekleri sunulmuyor? Yoksa hayatını kaybedenler insan değil mi? Diplomatik bir dille olsa bile yalancıktan yas ilan ederek neden cumhurbaşkanı ya da bir bakanın çıkıp insanlara gerçekleri açıklamıyorlar?

Ey İnsanlar! Nübüvvet metodu üzere Raşidi Hilafet altında Allah’ın Şeriatına göre işlerinizi güden Rabbani bir yönetim olmaksızın güvenlik ve onurun keyfini asla tadamayacaksınız. Durumunuz asla düzelmeyecek. Rabbani yönetimi tüm Müslüman ülkeleri, dinine ve onuruna ihanet eden uşak ve paralı askerlere kendilerini yönetici ve danışman olarak atayan işgalci kâfirlerin pisliğinden arındıracaktır. Yüzleri değiştirmek, zalimlerin ömrünü uzatmak, sahte ve aldatıcı sloganlarla insanları kandırmaktan başka bir işe yaramayan seçimlerin size hiçbir faydası olmayacaktır. Onun için hiç beklemeden hemen kâfirlerin projelerini reddedin, dünya ve ahiret hayatınızı kurtarmak için samimiyetle çalışanlar kervanına katılın.

يَا أَيُّهَا الَّذِينَ آمَنُوا لَا تَتَّخِذُوا بِطَانَةً مِنْ دُونِكُمْ لَا يَأْلُونَكُمْ خَبَالًا وَدُّوا مَا عَنِتُّمْ قَدْ بَدَتِ الْبَغْضَاءُ مِنْ أَفْوَاهِهِمْ وَمَا تُخْفِي صُدُورُهُمْ أَكْبَرُ قَدْ بَيَّنَّا لَكُمُ الْآيَاتِ إِنْ كُنْتُمْ تَعْقِلُونَ  “Ey iman edenler! Kendi dışınızdakileri sırdaş edinmeyin. Çünkü onlar size fenalık etmekten asla geri durmazlar, hep sıkıntıya düşmenizi isterler. Gerçekten, kin ve düşmanlıkları ağızlarından (dökülen sözlerinden) belli olmaktadır. Kalplerinde sakladıkları (düşmanlıkları) ise daha büyüktür. Eğer düşünüp anlıyorsanız, ayetlerimizi size açıklamış bulunuyoruz.” ^{[Ali İmran 118]}