حزب التحرير
Hizb-ut Tahrir
Irak
Medya Bürosu
No: RK–BA–2022–MB–TR–04 |
H. 28 Şevvâl 1443 M. Cumartesi, 28 May 2022 |
Yahudilerin Dizginlenmesi, Söyleme Değil Eyleme Muhtaç
Irak Parlamentosu, Yahudi varlığı ile ilişki kurmayı ve “normalleşmeyi yasaklayan” yasa tasarısını onayladı. Yasa tasarısını Sadr bloğu ve müttefikleri meclise sundu. Tasarının ilk maddesine göre, “İşgalci Siyonist varlıkla diplomatik, siyasi, askeri, ekonomik, kültürel veya diğer herhangi bir ilişki kurulması yasak.” Yasa ayrıca Irak Ceza Kanunu’nun 201. maddesi uyarınca Masonluk gibi “Siyonizm ilkelerinin” propagandasını yapanlar, masonluk kuruluşlarına üye olanlar, maddi veya manevi yardımda bulunanlar veya amaçlarını gerçekleştirmek için çalışanlara “müebbet hapis” ve “idam” cezası öngörüyor.
Bu yasa, birçok ülkede yankı uyandırdı ve kınamalara yol açtı. Washington, yasa ile ilgili endişelerini dile getirdi, ifade özgürlüğünü tehlikeye attığını ve anti-Semitizm atmosferinin oluşmasına yardımcı olduğunu kaydetti. Yasanın, Yahudi varlığıyla sağlanan normalleşmeyi baltalayacağını belirtti.
İngiltere yasayı sert bir dille eleştirdi. İngiltere Temsilciler Meclisi Dışişleri Sözcüsü David Lammy yaptığı basın açıklamasında, “İnanılmaz derecede endişe verici olduğunu söyledi ve Irak’ı bu korkunç yasadan caydırmak için hükümete çağrıda bulundu.”
Yahudi varlığı Dışişleri Bakanlığı yasayı kınayan bir açıklama yayınladı. Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Lior Haiat, “gerçeklikten uzak” diye nitelediği yasanın “Irak ve halkını tarihin yanlış tarafında konumlandırdığını” savundu.
Bu yasayı inceleyen kişi, Yahudi varlığına Filistin’de yaşam hakkı verildiğini açıkça görür. Normalleşmeyi reddedenler, Yahudi varlığının 1967’den beri Filistin, Suriye ve Lübnan’da bazı toprakları halen işgal ettiğini ve başkenti Doğu Kudüs olan bağımsız bir Filistin devletinin kurulmasını kabul etmediğini söylüyorlar. Yani 1967 sınırlarında başkenti Doğu Kudüs olan bir Filistin devleti kurulmasından yanalar. Böylece Yahudi varlığıyla normalleşmenin suç sayılmasını isteyenler, geride kalan Filistin topraklarını ve Yahudi varlığının 48 yılında gasp ettiğini itiraf etmiş oluyorlar. Bunlar, Filistin’in gaspçılarından kurtarılmasından ziyade Amerika’nın karada, havada ve denizde egemenliği olmayan mutant bir devletçik kurulması çözümünü istiyorlar.
Bütün bu yaygara, Müslümanların duygularını manipüle etmek, Amerikan çözümünü kabul etmesi için Yahudi varlığına baskı yapmaktan başka bir şey değil. Normalleşmeyi reddedenler, Yahudi varlığı ile ilgili duruşlarında ciddi olsalardı, normalleşen ülkelerle ilişkilerini derhal keserlerdi. Üst düzey bir Irak heyeti, taziye için BAE’ye gitmezdi. Mısır, Ürdün, Bahreyn, Fas ve Sudan gibi ülkeler ile ilişki kurmazlardı.
Bu kararınız bela üstüne beladır. Ajanlığınızın bir göstergesi, zayıflığınızın bir yansımasıdır. Bu, elastiki bir yasadır. Birden fazla vatandaşlığa sahip olanlara karşı tutumunuz nedir? Böyle kişiler, hükümetinizde ve parlamentonuzda çok. Bir Iraklı olarak acaba hesaba çekilecek mi? Yoksa Amerikalı, İngiliz veya İranlı olarak cezadan kurtulacak mı?
Ey Irak Müslümanları! Hizb-ut Tahrir olarak biz, İslami hayatını yeniden başlatmak, Müslüman toprakları özellikle Rasûlullah SallAllahu Aleyhi ve Sellem’in İsra’sını kurtarmak, Müslümanları Hilafet Devletinde birleştirmek için çalışıyoruz. Biz, Yahudi varlığı ile normalleşmeyi kınıyor, bunu Allah’a, Rasûl’üne ve Müslümanlara ihanet kabul ediyoruz. Bununla birlikte ümmetin aldatılmasını ve duygularının manipüle edilmesini şiddetle reddediyoruz. Mesele söylem ve sloganlar meselesi değil, tavırlar ve eylemler meselesidir. Bu Ruveybidalar dürüst olsalardı, Filistin halkına yardım etmenin ve gaspçı varlıktan kurtuluşun ancak orduları harekete geçirmekle ve cihat ilan etmekle olacağını bilirlerdi. Çünkü Allah Subhânehu ve Teâlâ şöyle buyurdu:
وَاقْتُلُوهُمْ حَيْثُ ثَقِفْتُمُوهُمْ وَأَخْرِجُوهُم مِّنْ حَيْثُ أَخْرَجُوكُمْ “Onları nerede yakalarsanız öldürün. Sizi çıkardıkları yerden (Mekke’den) siz de onları çıkarın.”[Bakara 191] Allah Subhânehu ve Teâlâ’nın Yahudiler hakkındaki vaadi böyle gerçekleşecektir. Küstahlığa, bozgunculuğa ve zulme geri döndüklerinde, Allah onları cezalandırmak ve zelil düşürmek için birlerini başlarına musallat edecektir. Allah Subhânehu ve Teâlâ şöyle buyurdu:
عَسَى رَبُّكُمْ أَنْ يَرْحَمَكُمْ وَإِنْ عُدْتُمْ عُدْنَا وَجَعَلْنَا جَهَنَّمَ لِلْكَافِرِينَ حَصِيراً “Umulur ki Rabbiniz size merhamet eder. Eğer yine eski duruma dönerseniz, biz de (cezaya) döneriz. Biz cehennemi kâfirlere bir zindan yapmışızdır.”[İsra 8]
Ey Müslümanlar! Otoritenizi tesis etmek, zilleti kaldırmak, dininizle üstün olmak, düşmanlarınızı korkutmak için sizi Hizb-ut Tahrir ile çalışmaya davet ediyoruz. Allah hakkında hiçbir kınayıcının kınamasından korkmayın.
حزب التحرير Hizb-ut Tahrir Irak Medya Bürosu |
Adres Bilgileri ve Web Sitesi Telefon: |
E-Mail: huti53@yahoo.com |